Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '17

 
Kategori
Söyleşi
 

Televizyon Aptal Kutusudur

Televizyon Aptal Kutusudur
 

Uzun süredir takip ettiğim genç bir yetenek var. Sunuculuk yapıyor, güzel programlara imza atıyor. Radyo programı sunmuş, ileri derecede tiyatro eğitimi almış, işini ciddiyetle yapan bir isim Aykut Pala. Henüz yolun başında ama basamakları çabuk atlatacağına inanıyorum. Siz de tanıyın istedim ve bu kez teybimi mesleğinde ümit vaat eden bir yeteneğe uzattım.

Aykut Pala, "Ben kimim?" diye kendine sorduğunda nasıl bir cevap alıyor?

Duygusal, sakin, çok realist ve inatçı birisi olduğumun cevabını alıyorum.

Nasıl bir ailede büyüdünüz? Sizi biraz geçmişe götürmek isterim, çocukluğunuza ait unutamadığınız bir anınız var mı?

Birbirini çok seven 4 kardeş ve Anne - Baba dâhil 6 kişilik küçücük bir Ailede büyüdüm. Sevgi dolu bir ailem var diyebilirim, sanırım hayatımdaki en büyük şansım ailemdir.

Çocukluk anısına gelince, çok var ama en sevdiğim anım: O dönem mahalle aralarına gelen tencere tava satan taksitçiler vardı ama şimdi var mı bilmiyorum. O taksitçi bir gün tekrar geldi ve Düdüklü Tencere geldi diye bağırdı. Bunu duyan küçük Aykut sırf o tencerenin Düdüğü var diye ortalığı ayağa kaldırdı ve annesine o tencereyi aldırdı. Ama bu seferde tencerenin  düdüğü yok ve ötmüyor diye kıyameti tekrar kopardı. Bunu dün gibi hatırlıyorum ve her aklıma geldiğinde aklımdan şüphe ediyorum ve şimdi de ettim. (Gülüyor)

Aykut radyoculuğa başlama hikâyen nasıl oldu?

2007 - 2012 yılları arasında Devlet Memurluğundan istifa edip birçok ünlü şirkette kariyer yaptım. Ancak çocukluk hayalim olan sunuculuk hep bir yerden patlak veriyordu ve sonunda tüm işleri bırakıp medya sektörüne girme kararı aldım.

İzmir'de bulunan tüm radyolara telefonla ulaştım ve seni yetiştiremeyiz profesyoneller ile çalışıyoruz dediler.

Pes etmek yerine Ege bölgesinin en büyük Radyosunun kapısını çaldım ve 3 yıldır bu işi yapıyorum. Eskişehir ve Ankara'da çalıştım, şimdi İzmir'e yerleştim sizinle çalışmak isterim dedim. Kısacası pembe bir yalanla adamları kafalayıp kariyerime başladım. Devamında İstanbul'a transfer oluşum ve NUMBERONE FM'de yayına başlamamla çorap söküğü gibi geldi arkası...

Mikrofonun başına geçtiğin ilk günü bize anlatır mısın?

Toplantıyı yaptığım ilk gün buyurun stüdyo da 1 saat deneme yayını yapın dediler, stüdyoya girdim mikseri ve bu programı hiç kullanmadım dedim, sorun değil öğretiriz dediler… 1 saatlik yayın tam 5 saat sürdü çok büyük ilgi ve mesaj yoğunluğu olmuştu. Hiç kimse ilk yayınım olduğunu anlamadı ve bende tek şansımı iyi kullandım. Yayın başında bildiğim bütün Dua'ları okudum. Heyecan tabii ki oldu ama kimseye yansımadı çok şükür.

Yayın listesine karar verirken, seçtiğin şarkıları hangi kriterlere göre seçiyorsun? Diğer radyoların listeleri, seçim yaparken seni etkiliyor muydu?

Yayın Listemi her zaman sevdiğim şarkılardan hazırlıyorum. Başka Radyoların yayını ve Listeleri beni hiç ilgilendirmez. Gelen şarkı isteklerinden moduma uygun olanları, şarkı listeme alırım. Bugüne kadar her dinleyicim şarkılarımı sevdi demek ki iyi bir kulak var bende

"Radyo Aptal Kutusudur" diye bir tabir vardır! Gerçekten de aptal kutusu mudur?

Aslında Televizyon için Aptal kutusu derler. Radyo çok keyifli bir kutudur. Her yerde olduğu gibi onunda  İçinde olan bazı APTAL adamları dinlemezsen Radyo gerçekten de iyi bir dost ve arkadaş olur. Radyo içinde çok değerli üstatlar var, o yüzden radyo dinleyin ve dinletin.

Hiç unutmadığınız bir radyo programı anınız var mı?

İzmir'deki stüdyomda iki gün boyunca bizimle beraber yaşayan büyük bir At Sineği vardı. Adını CABBAR koydum. Adam çıkmıyordu stüdyodan, her neyse canlı yayında ben konuşup anlatırken Sinek birden ağzıma girdi ve mide bulantısıyla panikledim. Tabii o refleksle mikrofona ağzımı çarptım ve ön dişim kırıldı. Sonra millet Radyo’ya beni görmeye geldi, sağ olsunlar geçmiş olsun dileğinde bulundular. Radyocunun iş Kazası da böyle oluyor herhalde.

Tv programcılığına nasıl başladın peki?

Radyo Programlarını çok seviyorum evet ama asıl olmak istediğim yer zaten beyaz cam ekranıydı. NUMBERONE FM - TV grubundayken Radyo ile beraber TV'ye de adapte oldum. Kendi çevrem geliştikçe ve yaptığım işler beğenildikçe tarafıma güzel teklifler geldi.

Sunduğunuz programların içeriğinden bahseder misin?

Sinema Programı, Sağlık Programı, Öğrenci Evi programı, Yarışma programı, Şaka programı gibi birçok İş yapmış oldum Televizyona ve şimdi güzel bir kanalda TALK SHOW Programına başlıyoruz. Sevilen sanatçılar ile 2 bölüm çektik 2018 yılının ilk haftası yayındayız.

Kamera önü herkesi sevmez ama ekranda, halkta seni çok sevdi bunu nasıl başardın?

Teşekkür ediyorum Murat çok incesin. (Gülüyor). Kamerayı ben çok sevdiğim ve önünde çok rahat olduğum için kendisi de beni sevdi. Uzaktan uzağa sevişip gidiyoruz! Daha güzel işler yaptıkça daha çok kitleye ulaşacağız ve o zaman kimler sevecek ya da sevmeyecek beraber göreceğiz ikisine de kapımız açık.

Diğer tv programlarına bakınca kendinizi nasıl görüyorsunuz?

Diğer TV Programları derken zaten kaç tip program kaldı ki ekranda, eskiden her kanal evlendirme dairesiydi, şimdi gündüz kuşağında kan gövdeyi götürüyor her kanal cinayet masası oldu. Tabii ki her programın mutlaka faydası var ama eskiden olduğu gibi müzik ,sohbet ve eğlence programları da olsun istiyorum, onlardan birini şimdilerde ben yapmaya çalışıyorum. Aykut'la Bİ MUHABBET programını beni seven dostlarımın desteği ile hayata geçiriyorum ve umuyorum uzun ömürlü olur ve müziğin ve sohbetin olduğu sayılı programlardan birisi oluruz.

Peki, yerel kanallardan ne zaman kurtulacaksın?

Şimdi birincisi kurtulmak demeyelim çünkü o kanallar da çok kıymetli insanlar var, kimse beni oralarda silah zoruyla tutmadı. Yaptığım her işten hep keyif aldım. Aceleci biri değilim aksine geç olsun istediğim gibi sağlam olsun derdindeyim. Yerel kanallar bana büyük bir eğitim oldu aslında onlar sayesinde artık her programa hazırım kendime güveniyorum. Ayrıca benim istemem yetmiyor, birilerinin  destek olması da  çok önemli bu işlerde. Yavaş yavaş büyüyoruz bizde ve sevdiğim işi yaparak paramı kazanıyorum. Ulusal kanal da gelir, en iyisi de gelir az sabır.

 Televizyon sunuculuğu diye bir meslek olmasaydı ne yapmak isterdiniz?

Bu mesleğe âşık olmasaydım ya da yeteneğim olmasaydı sanıyorum Ticaret yapardım. Bayan kuaförü işlettim, ayrıca cafe açmak üzereyken İstanbul'a transfer oldum 5 yıl önce.

Radyo ve Televizyon demode olmadı mı?

Evet, internet ışık hızıyla yayılıyor ama Radyo ve TV hep özeldir. Demode olması gereken o kadar çok insan ve başka şeyler varken sıra Televizyona gelmez. Bir kere evde çay içerken Kumanda göbekte Tv izlemek mi, yoksa Youtube'da saçma sapan birkaç ergen videosu izlemek mi daha keyifli cevap veriyorum Yılmaz Morgül show! (Gülüyor)

Radyocu ve tv programı sunucusu olmak isteyen arkadaşlara neler tavsiye edersiniz, neler yapmalılar...

Eğer çok istiyorlarsa ve gerçekten yetenekleri varsa bu iş için kolları sıvasınlar çünkü akıllı işi değil.  Ayrıca ceplerine iyi para koysunlar ya da başka işlerden para kazanırken bu işi yapsınlar. İsimlerini duyurana kadar işsiz ve parasız kalacaklar bizde kaldık ama artık şükür paramı düzenli olarak kazanıyorum. Bol film izlesinler  dışarıda orda burada Sapık gibi insanları inceleyip tanısınlar onlardan bir şeyler öğrensinler Çok işlerine yarayacak murat inan buna. Herkesin yaparız ederiz dediklerine değil kendi yapabilme güçlerine inansınlar yeter.

118 83 reklamın çok beğenildi, devamı gelecek mi?

118 83 Reklam Serisi için başta tereddüt ettim ama iyi ki yapmışım, toplamda 19 farklı reklam çekmişiz 1 yıl içerisinde. Çok keyif aldığım bir iş oldu ve büyük bir deneyim oldu bana, çocuklar çok sevdi yolda orda burada hala reklamdan tanıyanlar yanıma gelmeye devam ediyor.  Taksiye biniyorum adam eşini görüntülü arayıp “Çocuk seviyoruz whatsap'tan” diyor, böyle etkili oldu o reklamlar. İlişkimi bitirdim artık yeni reklamlar bekliyorum görüşmelerimiz var.

Oyunculuk teklifi gelse sıcak bakar mısın?

Volkan Severcan, Derya Alabora, Ayşen Gruda gibi büyük isimlerden oyunculuk eğitimleri aldım. 2 yıl boyunca Tiyatro oyunculuğu yaptım ve Dizi teklifleri de alıyorum ancak önceliğim hep Sunuculuk oldu. Ama  komedi olursa ve Sunuculuktan fırsat kalırsa  yaparım tabii ki.

Günümüz sunucularını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Günümüzde bence çok başarılı diyeceğimiz 3 Sunucu var yâda yok yeniler gelmeli ve desteklenmeliyiz. Ayrıca Sunucu diye lanse edilen ve desteklenen ama akıcılığı bırak düzgün Türkçe konuşamayan adam kaynıyor piyasa.

Özel gece ve Davetlerde sunuculuk yapıyorsun? Bu tarz gecelerde sunum yaparken hangi konulara dikkat ediyorsun?

Özel Gece ve Davet sunumlarını çok seviyorum bu ara yoğun şekilde tarafıma teklif geldi ve seçerek birçoğunda sahne aldım.

Başta gecenin Anlam ve Öneminin vurgulanması, sahneye çıkan herkese mutlaka konuşma hakkı vermeye ve eğlenip insanların tebessüm etmelerini sağlamaya özellikle dikkat ediyorum.

Sunuculuk mesleğinin en sevilen ismi rahmetli Vatan Şaşmaz'dı! Yerinin asla dolmayacağına inanıyorum... Vatan Şaşmaz'la ilgili düşüncelerini bizimle paylaşır mısın?

VATAN ŞAŞMAZ son derece başarılı ve çok naif bir adamdı. İşini büyük bir Profesyonellikle yapan bizim neslin Halit Kıvanç’ıydı. Onunla tanışma ve çalışma fırsatım oldu. Haberini duyunca çok üzüldüm ama 3 gün şok yaşadım çok etkilendim ve her adını duyduğumda hüzünleniyorum. Mekanı Cennet Olsun....

Türkiye'de sunuculuk ne durumda, bu işin duayenleri kimler?

Türkiye’de Sunuculuk eğer Organizatör ve Yapımcılar daha seçici olursa çok daha iyi yerlerde olur diye düşünüyorum. Bir izleyici olarak aynı zamanda HALİT KIVANÇ hala yaşıyorken başkasına duayen diyemem şuan ve onunla tanışmak benim için büyük bir onur oldu.

İşiniz bir ilişkiden ve sevgilinizden daha mı değerli?

Çok Net söylüyorum EVET. Birçok ilişkim mesleğimi seçmem nedeni ile bitmiştir çok sevsem de önce mesleğim dedim, çünkü hep seçimle geldiler karşıma. Şu an hayatıma kimseyi almıyorum kariyerime odaklandım ama âşık olmayı çok seviyorum. Yine âşık olursam eğer bana seçimle değil, beni  işimle beraber sevip destekleyecek ve yanımda olacak birisi olsun istiyorum.

Önümüzdeki yıllarda kariyerin için neler yapmak istiyorsun?

Kafamda tasarladığım her programı hayata geçirip insanlara ulaştırmak istiyorum. Başrol de eğlence ve aile değerlerinin olduğu programlara imza atmayı düşünüyorum.

60 yaşına geldiğimde yine program teklifi almak ve gençlere öğüt vermek en büyük hedefim. Kısacası nefes aldığım her an program sunacağım.

Çok teşekkür ederim. Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Murat ben sana teşekkür ediyorum çok keyifli bir Röportaj oldu. Seni takip ediyorum ve Tarzını Tavrını seviyorum. Sana da kariyerinde başarılar diliyorum, yolun açık ve haberlerin bol olsun.

Yaş-Boy-Kilo: 29 - 180 - 75

Burcunuz: Akrep

Tuttuğunuz takım: Fenerbahçe

En sevdiğiniz renk: Siyah

Ne tür müzik dinlersiniz: Kulağa hoş gelen her tür müziği.

Yaptığınız en büyük çılgınlık: İstanbul'a gelip hayallerimin peşine düşmek.

Sevdiğiniz için neleri göze alırsınız: onu ne kadar sevdiğime ve ne kadar hak ettiğine bağlı.

Sizi sevenin sizin için neler yapması hoşunuza gider: Beni bunaltıp daraltmasın, işimi gücümü yapma etme diye engellemesin yeter.

Şu an ruhunun olmak istediği yer: İzmir Uçağı

İzlemekten keyif aldığın TV programları neler: Güldür Güldür

Hayatta en çok kıymet verdiğin insan: Ailem

Hayvan besliyor musunuz: Zamanında 5 tane kedi besledim ama şuan sadece muhabbet kuşum var. Adı “BICIRIK”

Karşı cinste hoşlandığın tip: Nedense hep Esmer oldu uzun süren ilişkilerim, ama Aşk'la bakan biri olursa yeterli…

Aşk her şeyi affeder mi: Yok ağabey öyle şey

Benzetildiğiniz biri var mı: Sağ profil Brad Pitt, sol profil Hakkı Bulut

Fobilerin – Hobilerin: Köpek korkum meşhurdur. Çok severim ama çocukken saldırıya uğrayınca o korkuyu atamadım. Görünce kaçarım hemen!

En büyük hayaliniz: Hayalim çok büyük buraya sığmadı onu söylemeyim büyüsü kaçmasın (Gülüyor)

Beğendiğiniz ve Beğenmediğiniz huyunuz: Vicdanlı, hak yemeyen ve samimi olma taraflarımı seviyorum. Maymun iştahımı sevmiyorum.

Sizi en mutlu eden iltifat hangisi: Yani yaptığım işlerin beğenilmesi veya sahneden inince güzel tepkiler alınca dünyanın en güzel mutluluğunu yaşıyorum çok keyifli bir şey.

Kişisel stiliniz nedir: Moda değil üzerime yakışan olmalı, marka düşkünü değilim hatta  mümkünse marka armalı ürün almıyorum. Saç stilimi seviyorum uğraşmayı çok seviyorum.

Teşekkür ediyorum Murat ağzına sağlık iyi yordun beni (Gülüyor)

Röportaj: MURAT FIRAT

 
Toplam blog
: 123
: 657
Kayıt tarihi
: 16.06.16
 
 

İletişim fakültesi öğrencisi ..