Teşekkürler Ümit ve Song

Taraftar kitleleri her on yılda bir kabuk değiştirir. Devir-teslim töreni yapılır. Galatasaray’ın yaklaşık olarak on yıl önceki taraftarları bu kulübe yakışan terbiyeye sahip insanlardı. Aynı şekilde Fenerbahçe taraftarları da. Derbi maçlarda en fazla konfeti yağmuru olurdu. Meşaleler yanardı ve dumanın dağılması için maçı hakem durdururdu.

Ali Şen 1994 yılında başkan oldu. Ligin ilk yarısını lider bitiren ve büyük ihtimalle şampiyon olmasını beklediğimiz Galatasaray, Ali Şen’in başkan olmasından sonra kendi sahasında ligin zayıf ekiplerinden Samsun, Gaziantep ve Antalya’ya yenilerek şampiyonluk yarışına veda etti. Ancak seyirciler şampiyonluğa koşan Beşiktaş’ın seyircilerinden daha fazlaydı. Beşiktaş yöneticileri Galatasaray taraftarlarını örnek gösteriyordu şampiyon takım taraftarlarına. “Sen şampiyon olmasanda, kupaları almasanda, seviyorum işte var mı diyeceğin?” Nakaratlarını bıkmadan usanmadan söylerlerdi doksan dakika.

Ne olduysa UEFA’yı kazandıktan sonra oldu. Büyük bir çöküş başladı. Basiretsiz ve neden başkan olduğunu sorgulamayan birisi her transfer sezonunda taraftarını aldattı. Taraftar medeni olarak mendil salladı, anlamadı. Sırtını döndü, anlamadı. Son haftalarda küfür etmeye başladı bu sefer başkan maça gelmemeye başladı. Ama basın aracılığı ile taraftarlara transfer masalları anlatmaya devam ediyor. Başkanın gerçeği görüp çekilme zamanı geldi.

Ligin ilk yarısında oynanan Fenerbahçe maçlarında üzücü olaylar oldu. Eğri oturup doğru konuşmak lazım her iki takımda seyircinin tansiyonu ile oynayan oyuncular fazla. Hasan Şaş, Ümit Karan, Tuncay, Kezman, Edu ve Lugano. Özellikle son üçü ülkemize çok güzel uyum sağladılar. Birazcık dışarıdan medeniyet getirecekleri yerde daha da bize benziyorlar. İlk maçta taraftarlar yaralayıcı olaylar yaptılar.

19 Mayıs günü oynanan maçta alkış beklemiyordum ama bu kadar ağır olayları da beklemiyordum. Galatasaraylılık duruşu göstermek lazımdı bana göre. “Fenerbahçeliler siz ilk maçta bize bunları yaptınız ama biz medeni insanlarız, size uymadık taraftarınız, futbolcunuz güvenli bir şekilde stada girip çıktı.” Demek vardı.

Olmadı olamadı hiç beğenmediğim çirkin olaylar oldu. Tek görevi futbolculuk olan belki sakatlanması halinde gelecekte ekmeğe muhtaç hale gelecek olan Tümer’e, Tuncay’a ve diğerlerine su yağdı.

Bu kara günde Ümit Özak ve Song hakemin durdurduğu maçta güzel bir sohbet ettiler. Seyirciler için uzak olan iki insanın yaptığı sıcak bir sohbet. İkisini görünce çok duygulandın. Bir Fenerbahçeli bir Galatasaraylı, bir zenci bir beyaz, bir Afrikalı bir Avrupalı neler konuştular acaba?

Bu bloğum değerli Fenerbahçe taraftarı blog yazarı Mehmet Bey'e hediyem olsun.