Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '09

 
Kategori
Blog
 

Tık-tık eden nalçadır, kadını gösteren kalçadır.

Tık-tık eden nalçadır, kadını gösteren kalçadır.
 

& Şu’Tıktık’ lama işine kafayı takanların, kafayı yemeğe ramak kaldığını, bu hususu bir ressamımızın yazdığı bir yorumda ‘Sana olan sevgimizi, tıktık’larla gösteriyoruz. Bu arada saatin tıktık’ larını da hesaba dahil ediyoruz. Bu hesabı henüz kimse bilmiyor, aramızda kalsın!’ dediğini, böylecene tıktık’ın da cılkının çıkarıldığını,

& Şu dar-ı dünyada bütün makaraları dolayıp da ebrulisi ile fıstıkisi kalmışsa, onu da dolayıp kendimizi heder etmeğe değmediğini, hele tıktık peşinde koşup, ‘Tıktık’ ların kadar adamsın’ felsefesine kendine kaptıranlar olduğunu, bu tıktık’ları, saatin tıktık’ ları ile de karıştıranların bulunduğunu, en geçerli sözün, ‘ Tık-tık eden nalçadır, kadını gösteren kalçadır’ tezgahından geçtiğini, ‘Ört ki, ölem!’ dediğimizi,

& Bizim blogda ulemalar’ın fink attığını, son şaheserlerinin ise: ‘ Toplam okur sayısı, artı toplam yorum sayısı eşittir hit değeri onun da karesini al, kökünü al, köküne kibrit suyu dök, dört işlemle çal-çırp (Ne demekse) o da eşittir ‘ Önde yazar’ formülünün geçerli olduğunu, ‘Kırkpınar ağalığına mı soyunuyorsun?’ diye sorup, ‘Ört ki , ölem’ dediğimizi,

& ‘Yorum yaz bana, yazayım sana, oh suyundan da koy, şinanay yavrum şinanay’ la karışık alışverişlerin, küresel ısınmayla Blogcular çarşısında , bu kriz münasebetiyle artışlar kaydettiğini,

& TIK’ lar konusunda bu işin anatomisini en güzel özetleyenin, blog buluşmalarının yıldız isimlerinden birinden geldiğini: ‘ Birine yorum yapıyorum, hemen ardından aynı kişiden bana bir yorum geliyor. Sonra tıııısss!’ dediğini, bir başkası da: ‘ tık’la , mık’la işim olmaz İsteyen okur, istemeyen bırakır kaçar’ diyerek işi veciz! Şekilde özetlediğini,

& Eş, dost akraba tipi veya ‘ Geçiyordum uğradım!’ veya ‘O bana yazdı, ayıp olmasın karşılık vereyim’ veya yandaş kazanmak için -desinler- kabilinden yorum yapanlar ve adı yorum olsun diye yorum yapanların bulunduğunu,

& Blogda ketum tavırları ile olduğu kadar cici çocuk olmanın hakkını veren muhterem bir blogcumuzla, aynı şehirde olmamıza rağmen, aramızdaki buzları kavgasız döğüşsüz erittiğimizi, bir blog dolusu cevaplarla Guinnes rekorlar kitabına girdiğimizi, sayılı bir ‘gourme’ olduğu için de önce kendisine tattıracağımız şaraplarla bir parti düzenleyeceğimizi,

& Teknik girişimleriyle MB’ğa ışık tutan değerli olduğu kadar da kibirli olan bir blogcumuzun sayfasına, diğerleri gibi yorum yapıp, günlerdir ‘Zırnık’ CEVAP alamadığımızı, aynı blogcu, son yazısındaki öneri ile ‘MB den yanıtı yayımlanmayan yorum da, yayımlanmasın!’ önerisinde bulunduğunu, o zaman esas kendisini saygıya davet ederek, cevapsız yorumlarımızın da kendi elceğizleriyle yorum hanelerinden silmesini istediğimizi. Zira tam bir sayfa yanıtsız yorumların kendisini beklediğini,

& Bu teknik adamın aynı sayfasında, enteresan yorumu ile dikkatlerin şu şekilde çekildiğini: ‘ Yorumlar seni, ince ince eleştirdiyse, sen de onu inceden eleştirebilmelisin. Ve bu gecikmemeli. Bu goller karşılıklı olsun. Yoksa niye ben gol atmak için 90+3’ ü bekleyeyim?! Ya da hakem maçı zamanından önce bitirsin?! ‘ dediğini,

& Blog’ da here türlü etkinlikler yapılarak güzellerimizi seçtik, geziler yapıp partiler yaptık. Sabaha kadar Alsancak çorbacılarında fink atıp, otel aradık, çanak çömlek orkestralarında eğlendik, Milliyet Blok Partisi kuralım’dan sonra turşu kurduk, Bakanlıkları pay ettikten sonra da saf bir blogcumuzu bu işleri sahi zannettiğini. Bu saf blogcumuzun: ‘Partiye üye olurum. Başka türlü aykırı politika yapmam Ha! Valla bu zamanda bir bakanlık olmazsa olmazlar arasında!’ dediğini,

& Bu blog’larda detayların, ince nüansları arzın merkezine seyahat eder gibi indirilmesinden rahatsızlıklarını dile getirenler, bizi ‘dedektör’ adını taktıkları, yeraltındakileri, yüzeye çıkarttığımızı, herkesin içinden geçirip de bir zahmet dışarı vuramadığı duygulara tercüman olduğumuzu, kendimiz için bir şey istemediğimizi.

& Ahşapçızade’lerden bir blogcu dostumuzun, bir gecede MB’ dan fişleri çekerek serbestiyeti seçtiğini, ve üzüntü yarattığını, Sevgili Zeynep Kibaraoğlu gibi dışarıdan mücadele vereceğinin sanıldığını,

& Blog sayfası olmayan üyelere gerektiğinde ulaşılabilmek için çare arayan ve yardım isteyen blogcumuza katıldığımızı, adreslerin her halde, şu şekilde : ‘Blog Avenü’ sü, Blog’cu Cadde, Blogcular sokak, sorma gir arastası, lahmacuncu kör İzzet yanı, blogcu çıkmazı, ‘Dışardan Ses Apartmanı’ şeklinde olacağının sanıldığını,

BİLİYOR MUYDUNUZ?

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..