Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '10

 
Kategori
Eğitim
 

Türk mühendisleri...

"Devrim Arabaları"nı da onlar yaptılar; yolları, limanları, fabrikaları, gemileri, makineleri ve hatta fabrika yapan fabrikaları da; makine yapan makineleri de... Bütün bunları Türk mühendisleri yaptılar!.. "TÜRK MÜHENDİSLERİ" tam bir milli markadır; Türkiye markası, birer mucize, birer sevinç, mutluluğun ve gururun zirvesidir... Çok yüksek bir zirvedir!..

Ne zaman bir yakınımın makine mühendisi olduğunu duysam çok mutlu olurum; yakınlarımın çocuklarının da makine mühendisi olma arzularını öğrendiğimde dünyalar benim olur; o kadar çok sevinirim. Oğlum da makine mühendisi olmak istiyor; eğer başarırsa sevincimin büyük bahtiyarlığını yaşayacağım. Makine mühendislerine gözümüz gibi bakmalıyız, onların önünü açmalıyız.. Ve hele de en önemlisi; bunların çoğu dahidir, bunları uçan kuştan dahi korumalıyız!..

Hemen her gün basında, Türk mühendislerinin başarılarını okurum. Çoğunu not alırım, çıktısını alır saklarım. Bir bakıyorsunuz insansız uçak yapmışlar, bir bakıyorsunuz Türk malı traktörler, motorlar, makineler, türlü türlü cihazlar; robotlar, el aletleri... Neler yapmıyorlar ki, neleri başarmıyorlar ki!.. Mühendislerimizle ne kadar gurur duysak azdır... İki de ünlü ve önemli mühendis siyasetçimiz var: Birisi Sülayman Demirel'imiz; biri de Necmettin Erbakan'ımız..

Demiryolları siyasetimizi terk edip de ABD telkiniyle karayolları seferberliğine başladığımız ilk yıllarda, ABD'li mühendisler, ülkemize gelip yolların güzergahını çizerlermiş, belirlermiş... ABD'li mühendisler gelemeyince de Türk keçileri karayollarına mühendis(!)lik yapmışlar. Keçilerin gidiş geliş patika yolları, karayollarına dönüştürülmüş. Keçiyi salarlarmış dağ yamaçlarına, sonra da keçinin izinden karayolu yaparlarmış... İnanmayan Çetin Yetkin'e sorsun!.. Türk Milleti'nin keçisi de mühendis(!)lik yaptıktan sonra, bizde neler başarılmaz ki!..

TÜRK MÜHENDİSLERİ'ne güveniyorm ve onları çok seviyorum... Ülke kalkınması olacaksa da günün birinde, onların sayesinde olacak; hepsiyle, bütün mühendisleriyle... Aşağıdaki haberi okuyup, birlikte mutlu olalım!..

"2 dolara paraşüt eğitimi

Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın (ÖKK) subay, astsubay ve uzman erbaşlardan oluşan uçan adamları, Türk Savunma Sanayii’nin son teknoloji ürünü, dünyanın en iyilerinden biri niteliğindeki Dikey Rüzgâr Tüneli’nde (DRT) gösteri sundu. Gölbaşı’ndaki eğitim alanında DRT hakkında bilgi veren Albay Oğuz Tozak, özetle şunları söyledi:
“Milli Savunma Bakanlığı’nın bir projesi olarak Türk mühendislerinin emeği ile yapılan DRT, 31 Ekim 2008’de tamamlandı. DRT, uçaktan çıkıştan paraşüt açılana kadar olan serbest düşüş aşamasını yapay ortamda gerçekleştirmek amacıyla, havanın kapalı kanallarda dolaştırılarak uçuş odasında istenen hava hızının sağlandığı bir sistem. Bu sistemle, serbest paraşütçülerin serbest düşüş eğitimleri emniyetli, kısa sürede ve ekonomik olarak karşılanıyor.
Klasik, serbest paraşüt eğitimleri riskli, uzun süreli ve yüksek maliyetli. DRT sayesinde yüksek riskli bir eğitim olan serbest paraşüt eğitiminin serbest düşüş aşaması, tam denetimli ve emniyetli bir ortamda yapılıyor.
Uçaktan yapılan bir atlayışta serbest düşüş süresi 30 saniye. DRT’de bir personel, eğitimi boyunca 60-90 dakika uçuş yapabiliyor. Daha önce 3-5 yılda ortalama 150 atlayış yaparak kazanılan beceriye, artık 6 hafta gibi kısa bir sürede ulaşılabiliyor. Uçaktan yapılan bir atlayışın maliyeti 60 dolar iken, DRT ile aynı sürede yapılan atlayış eğitiminin maliyeti 2 dolara indi.”
DRT’de, 4 metre uçuş alanı çapında, 8 metre uçuş eğitim yüksekliğinde, 24 metre tünel yüksekliğinde, 400-1400 kW’lık güçteki motorlarla 260 km’ye ulaşan yapay rüzgar oluşturuluyor. " (30.12.2010 - Hürriyet Gazetesi; Süleyman DEMİRKAN/ANKARA)

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..