Türkiye'deki Üniversite Eğitimi Dosyası -1

Hangi eğitim düzeyinde olursanız olun, hepinizi yakından ilgilendirecek bir dosyayı açıyoruz.

Günlerce sürecek yazı dizimizin konusu Türkiye’deki üniversiteler, bize kazandırdıkları ya da bizden götürdükleri.

ÖSS' ye değinmemek mümkün değil.

Hayatının bir döneminde ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı) denilen illetle boğuşmayan var mıdır acaba?

Siz boğuşmasanız da bir yakınınızın ya da çevrenizdeki bir gencin bu sınavın stresiyle nasıl da yay gibi gerildiğine muhakkak şahit olmuşsunuzdur.

Türkiye’deki akademik eğitim sürecini kabaca üçe ayırırsak, birinci aşamada ÖSS öncesi yaşanan süreç karşımıza çıkacaktır. İkinci aşama da ise sınavın kazanılmasından sonra kayıt yaptırılan üniversitede yaşananlar ve son olarak da üniversite diploması alındıktan sonra yaşanan süreç.

Yedi bölümlük yazı dizimizin ilk bölümünü yayınladığımız bugün, analizlerimizi bahsini ettiğimiz sürecin son iki aşaması üzerinde yoğunlaştıracağız. Evet bu uğursuz sınavdan bahsediyoruz ama gençler bu sınavı başarıyla aştıktan sonra onları neler bekliyor?

Konuyla ilgilenmeniz ya da takip etmeniz için Türkiye’de yaşıyor olmanız ve ülke gerçeklerinden haberdar olmak istiyor olmanız yeterli olacaktır.

İlkokul, ortaokul ya da lise mezunu olmanız bu gerçekleri bilmemeniz, duymamanız yani öğrenmemeniz için geçerli bir mazeret değildir anlayacağınız.

Kulağınızı tıkamanıza ya da unumu eledim eleğimi astım demenize de hiç gerek yok.
Aslında Türkiye’de yaşayıp yaşamamanız da önemli değil. Yurtdışında yüksek öğrenim gören gençlerimiz de Türk üniversitelerinde neler olup bittiğini öğrenmek, birinci elden haber almak istiyorlarsa onlar için de bulunmaz bir fırsat olacaktır yazdıklarımız.

Yazı dizimiz boyunca okuyacağınız bazı şeyler belki de çok hoşunuza gidecek ve "evet aynen de böyle sonuna kadar katılıyorum" diyeceksiniz. Bazen de iğnenin ucu size dokunduğundan çuvaldızı batıracak birilerini arayacaksınız. Neresinden bakarsanız bakın bu ülke hepimizin ve bu gerçekler de bizim gerçeğimiz.

Yazı dizimiz sona erdiğinde bu ülkenin gençleri üniversitelerde acaba neler öğreniyorlar, mezun olduktan sonra acaba niçin iş bulamıyorlar ve dahi anlamına gelen -de ekini niçin ısrarla birleşik yazıyorlar sorularına net cevaplar bulacaksınız.

Sadece bunlar da değil. Okulda öğrendikleri konuları gerçek hayatta uygulayabiliyorlar mı yoksa uygulayamıyorlar mı sorularına da cevap bulacaksınız. Akademik yozlaşmanın bir kartopu gibi büyüyerek bugünlere nasıl geldiğini de göreceksiniz.

Hepsi bir yana, tüm bunlara rağmen niçin özel dershanelere trilyonlarca para aktığını, neredeyse tüm ailelerin, çocuklarını niçin bir üniversite okuması için zorladığı sorularına da aslında gerçekçi cevaplar bulacaksınız.

İşlediğimiz her bir konu bizi eğitim gerçeğine, akademik eğitim gerçeğine bir adım daha yaklaştıracaktır.

Sanıyoruz ki birilerinin çoktan kral çıplak demesi gerekiyordu.

Evet kral çıplak.

Sabrın sonu ile