Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye-Ermenistan ilişkileri konusunda siz ne düşünüyorsunuz?

Türkiye-Ermenistan ilişkileri konusunda siz ne düşünüyorsunuz?
 

Milliyet gazetesinde İpek Yezdani’nin pek çok kesimden insanın ilgisini çekebileceğini düşündüğüm Ermenistan ziyaretine ilişkin röportajını ilgiyle okuyorum. Ona göre, Ermenistan’da Türkiye ile yakınlaşmaya en olumsuz bakan kesimin başında üniversite öğrencileri geliyor.

Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini öngören protokollerin açıklanmasının ardından özellikle bu kesimde, diplomatik ilişkilerin kurulması yönünde bir iradenin mevcut olduğu görülüyor ancak, mevcut protokoller çerçevesinde oluşabilecek ilişkiye de son derece şüpheci yaklaşıyorlar.

Genellikle uzun süre manda altında yaşamış halkların, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra, onu her an kaybedebiliriz korkusuyla olumlu yönde olduğu tartışılamayacak adımlara bile kuşkuyla yaklaştıkları gözlenmiştir. Bu röportajdan da anlaşılacağı üzere, Ermeni öğrencilerde de aynı sosyo-psikolojik yaklaşımın görülmesi son derece doğaldır. Örneğin, protokolde ekonomik ve siyasi olarak net ifadelerin yer almadığını kaydeden bir öğrencinin, kapıların açılmasına olumlu, sınırın açılmasına olumsuz bakarak, öncelikle her iki halkın birbirlerini tanımaları gerektiğini söylemesi, kuşkucu yaklaşımın bir ifadesidir.

Anılan röportajda benzeri birçok örneğe rastlanmaktadır. Bunlardan bir tanesi 22 yaşında bir öğrenciye ait. Türkiye’yle sınırların açılmasını kesinlikle istemeyen öğrenci, Türklerden nefret ettiğini belirtiyor ama nedenini söyleyemiyor. Daha sonra sözlerini yumuşatma ihtiyacı duyuyor ve “komşum Türk olursa ondan nefret etmem ama arkadaş da olmam” şeklinde bir cümle kurabiliyor. Bir başkası Türkiye’yle ilişki kurulmasını çok önemsediğini belirtiyor, ama protokoldeki tarih komisyonuna karşı olduğunu, ortada tartışılacak bir şey bulunduğunu düşünmediğini ifade ediyor. Bir diğeri protokolün referanduma götürülmesi gerektiğinden bahsediyor. Bu arada protokolde Karabağ konusunda tek bir satırın olmaması ise Rusya’ya daha çok yaklaşan Azerilerin değil ama buradakilerin gözünden kaçmaktadır. Kaldı ki bu konuda Karabağlı Ermenilerin, Ermenistan Ermenilerinden daha farklı düşündüklerinin de not edilmesi gerekiyor.

Aslında tüm söylenenlere bakıldığında tarih boyunca aralarında son derece sıkı ilişkiler olan her iki halkın son birkaç kuşağı birbirlerini, aşağı yukarı bilinen nedenlerden dolayı hiç tanımamaktadır. Çünkü belli bir zaman dizgesi boyunca bir önceki kuşaktan, diğer toplumu küçümseyen ya da abartan, birine kızdığında karşı olduğu topluluğun ismini küfür olarak kullanma ihtiyacı duyan tuhaf olduğu kadar çirkin bir miras devralınarak bugüne gelinmiştir. Ne var ki, günümüz modern demokrasilerinde bile varoluşlarının nedenini, bir başkasının düşmanlığı ile açıklayan düşüncelere yaslanma ihtiyacı, öne sürülebilecek ipe sapa gelmez bir dolu koşul sebebiyle, ne yazık ki halen geçerlidir. Bu yüzden belki düşmanlıkları ateşleyen fitilleri tutan ellerden kurtulma imkânına yok diyemiyoruz, ama çok zor olduğunu belirtmeden de geçemiyoruz.

Kaynak/resim: http://www.milliyet.com.tr/

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..