Türkiye’nin ekseni ağırlıklı olarak hangi tarafta; Müslüman âlemi mi, batı dünyası mı?

Valla ben ikisini de savunmuyorum ne orada olalım ne de orada, bağımsız bir dünya devleti olalım da mevcut realitenin de tespiti gerekiyor; çünkü gerçekten ne tarafta olduğumuz belli değil.

Şu an ülkeyi yöneten siyasi iradeye göre Türkiye Arap-Ortadoğu ağırlıklı Müslüman âleminin içinde. AB ilişkileri (ki bir AB bakanımız bile var) AB’cileri idare etmek için. Ancak bu siyasi iktidar arızi bir durum ve milletin eğilimlerini yansıtmıyor. Yani bu günkü devletin politikalarını ülkenin dünyadaki konumu bakımından ölçü olarak alamayız, geçmişten günümüze genel Türkiye eğilimine bakmamız lazım.

Zaten (benim savunduğum bağımsız bir dünya devleti fikri ülkemde konuşulmuyor) iki seçenek var; ya Müslüman âlemine yakın olacaksınız ya da batı dünyasına. Yıllarca ülkemde bu ikilem yaşandı, hala da yaşanıyor. Gerekçe belli; Müslümancılar özüne dönmek, batıcılar medeniyet peşindeler. Ayrıca petrol nedeniyle öne çıkan Arap parası(yeşil sermaye) ve diğer yanda da AB ile ekonomik kurtuluş fikirleri bugünlere gelişimizde yönlendirici oldu.

Şu anda bu her iki durum da cazibesini kaybetti gibi. Bir yanda batı ekonomik darboğaza girdi, öbür yanda da Müslümanlık çıldırdı. Türkiye acaba hangi taraftan olsa? Ülkemizi Müslüman âlemine çekmeye çalışan şu anki siyasi irade bile bu nedenle kararsız kaldı.

Yine de bu yazının konusu hangi taraftan olmalıyız değil,  hangi taraftan görünüyoruz. Ve ben ülkemizin bulunduğu konumu (ekseni) tespit edemediğim için durumumuzu anlamaya çalışalım babından bu sözleri yazıyorum.

Yönümüzü mü kaybettik yoksa?