Türkiye’nin in’leri out’ları, in’leri: Büyük, ucuz, kolay; out’ları: Küçük, pahalı, zor

Bu toprakların in’leri out’ları tuhaftır. Büyük dilim pasta, çok para, bol şans tamam da her şeyin büyüğü de istenir mi ya! Memleketin her tarafı süper, hiper, mega ile dolu. Bu kadar büyük meraklısı millet görmedim. Her şeyin büyüğü istenir mi. Bazı büyükler insanı sıkıntıya sokar.

Memlekette insanların yarısı boyum kısa diyor. Büyük ev, büyük araba, iri kalçalı kadın; mezarını geniş isteyen bile var. Tekmil zerzevat pi...m küçük diye Haydar Dümen’in dümenine geçmiş. Bazı büyükler sorun olsa da bu memlekette alıcısı var. Büyüğü küçültüyor, küçüğü büyültüyor yine de amacına ulaşıyorlar.

Türkler gitmek zorsa cenneti bile istemez, valla billa! Böyle tembel millet görmedim! Gerçi bu konuda biraz haklılar; zor da neymiş ya! Ama işte, canım vanilyalı pastayı Alaska’daki boz ayının midesine koymuşlar; olgun armutlar ulaşamayacağımız dallarda.

“Ucuz etin yahnisi olmaz” diyorlar ama ucuz diye eşek eti bile alır bu millet! Hani paraları yok diye böyle diyorsunuz ama değil işte. Bunlar paraları olsa bile ucuz alırlar. Zira ucuz almayı akıllılık sanıyorlar.

Bu insanlara göre bir malın iyi olması için ucuz olması yeterlidir. Eğer ucuzsa ihtiyaçları olmayan şeyi de –bir gün lazım olur diye- alır, kullanmadan atarlar. Bu milletin ucuzluk hastalığı yüzünden kalite satamıyoruz memlekette.