Uçan karga mı sağır oda mı?

Aslında bir araştırma yapılmalı, toplum hangi oranda uçan karga, poplayan starlar, hoplayan zurnalar ı, hangi oranda güncel olaylara değinen dizi veya programları seyrediyor, bir bakmalı. Sonra başta ben olmak üzere yaptığı oranlama nedeni ile Aziz Nesin 'e kızan herkese sormalı 'EEE NE OLDU ŞİMDİ' diye.

Bir yerde sadece haberlerde kısaca değinilen ama gerçekte daha uzun süren yürek parçalayan gerçeklerden oluşan bir hikaye, diğer yanda kim kiminle, nerede, nasıl, naparken ne olmuş haberlerine ayrılan saatler süren, reyting rekorları kıran programlar.

Cumhurbaşkanlığı seçimi için halkı sandık başına davet eden hatunun seceresini ezberletiyorlar, ama yarayan kanamız Musul- Kerkük olaylarını neredeyse kronometre tutarak dile getiriyorlar, çoğu zaman getirmiyorlar bile.

Musul sokaklarında bizim türküler söyleniyor, Kerkük'te bizim analarımız ağlıyor, peki biz ne yapıyoruz? Uçan kargalarla, kurduğumuz magazin mahkemeleriyle gerçekleri değil, yalanları yargılayıp ahkam kesiyoruz.

Her kanal bir mahkeme kurmuş, biri magazini diğeri akla gelen herşeyi yargılıyor. Buralarda harcanan zaman, paralar başka şekilde değerlendirilemez miydi? Zaten sapıklığın diz boyu olan topluma biraz daha insani değerleri önplana çıkartan programlar izletilemez miydi?

Sokağa çıkıp bir sormalı, kaç kişi Musul-Kerkük olayını biliyor, kaç kişi klarnetci amcanın kimle nerede ne yaptığını ve olayın sonucunu biliyor?

Ben adım gibi eminim ki çoğunluk uçan karganın yayınlarının saniyesini kaçırmadığı için ikinci seçenek galip gelecek.

'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' demeye, Kerkükte ağlayan analar ağlamaya, çocuklar ölmeye, vampirler kan emmeye devam edecek. Biz kınamaya, onlar baldır bacak seyredip, yalan dünyalarda yaşamaya devam edecek. Sonra biz değil ama bizim çocuklarımız ve onların çocukları geriye bakıp' vayyy nerden nereye gelmişiz, yazık, büyüklerimizin aklı neredeydi acaba vatan elden giderken' diyecekler. O zaman biz 'magazindeydi, evladım' diyemeyeceğiz ne yazık ki.

Gerçekleri dizilerle anlatmaya çalışanlara 'tü kaka' denilip, kargayı uçurup milletin nerede ne zaman uçkur çözdüğünü saptadığı için uçan karga ödüllere boğulacak.

Biz balık hafızalı bir millet olmaya devam edip, her ölenle ermeni, hrıstiyan, o, bu olmaya devam edeceğiz. Bizden milyonlar ölürken batının kılı kıpırdamayacak, ama onlardan 3 kişi ölünce 'şiddetle kınanan' biz olacağız. ( sakın bu vahşeti kınamadığımı sanmayın, ben sadece madalyonun diğer yüzünü çevirmeye çalışıyorum'

Hep uçlarda dolanıp bir türlü ortayı bulamadığımız için, dengesiz bir toplum olmaya da devam edeceğiz galiba....