Ülkemizin ve büyükşehirlerimizin sorunları... (son)

Dünya ile birlikte ülkemizi de önümüzdeki süreçte olumsuz bir şekilde etkileyecek olan küresel ısınma ile ilgili gerekli tedbirlerin şimdiden alınması, ÜLKEMİZİ İDARE EDENLERİN VE DE EDECEK OLANLARIN EN ÖNEMLİ GÖREVLERİNDEN birisi olmalıdır.

Edenlerin ve de edecek olanların diyorum, çünkü, AKP'nin, etkili bir şekilde Ülkeyi idare ettikleri sürenin sonuna doğru yaklaşılmaktadır.

Çünkü, emeklisinin, çiftçisinin, esnafının mağduriyetlerine çözüm getiremeyen, halka sanki Onların başka ihtiyaçları yokmuş gibi ikide bir eskiden şu kadar ekmek yerdiniz, bugün bu kadar ekmek yiyorsunuz diyebilen, Halka verdiği 3Y'nin üzerine gidecekleri, dokunulmazlıkları kaldıracakları, türban meselesinin çözecekleri gibi bir çok konuda ki sözlerini tutmayan, Sayın Başbakanın yönetimindeki AKP, Halkın güvenini bence yitirmiştir.

Bu nedenle sözüm, bundan sonraki İktidarda yer alacak tüm Siyasi Partilere de olacaktır.

Küresel ısınma ve sonucunda olması muhtemel kuraklık meselesi, Siyasi İktidarlarımızın kararlı tutumu ile bugünden itibaren alınacak tedbirlerle aşılması mümkün olabilecektir.

Ama, bu tedbirler, tabii ki, ne yağmur duası, ne yağmur bombası yada bugünkü basında yer alan, Ankara'mız için, içi fabrika atıklarıyla dolu olduğu iddia edilen Kızılırmak' tan istifade edilmesi gibi düşünceler değildir. Çünkü, küresel ısınma etkisini göstermeye başladığında, Kızılırmak ya da diğerleri de bu ısınmadan payını alabilecektir.

ONUN İÇİN, 3 TARAFI DENİZLERLE KAPLI OLAN ÜLKEMİZ, ŞİMDİKİ VE GELECEK İKTİDARLARIMIZIN, EĞER Kİ GEREKLİ TEDBİRLERİ ŞİMDİDEN ALMALARI HALİNDE, BU KÜRESEL ISINMADAN BEL Kİ DE EN AZ ETKİLENECEKTİR.

BUNUN İÇİN YAPILMASI İCAP EDEN, DENİZ SUYUNUN ARITILARAK KULLANILMASIDIR.

Siyasilerimiz, bu konuyu ciddiye almaz, erteleme cihetine giderlerse, son anda alınacak radikal önlemler, Ülkemize pahalıya mal olabilecektir.

Sevgili okurlar,

İkinci olarak ele alacağım konu, başta Büyükşehirlerimizde olmak üzere bir çok yerleşim yörelerimizin sorunu olan TRAFİK meselesidir.

Bu konudaki önerim, trafiğe kesin çözüm olarak algılanmamalıdır. Ancak, yerel yönetimlerce, değerlendirilip uygulanacak olursa, sanırım, hem araba kullanıcıları için, hem de, trafik için rahatlatıcı bir uygulama olabilir.

Konuyu açacak olursam, düşüncem şudur.

Özellikle, Büyükşehirlerimizde, muhtemelen diğer kentlerimizde de, bazı kaldırımlar vardır ki, 5-6 metre belki de daha geniştir. Ancak, söz konusu kaldırımlara, günün hangi saatinde giderseniz gidin, aman aman bir yoğunluk söz konusu değildir. Yani, bu kaldırımların, özel araçların park edebilmelerini teminen, 1-1.5 metrelik cepler yapılarak daraltılması, yayaları rahatsız etmeyecektir.

ONUN İÇİN ÖNERİM, 5-6 METRE YA DA DAHA FAZLA GENİŞLİKDEKİ KALDIRIMLARIN 1-1.5 METRE DARALTILARAK, ÖZEL ARABALARIN DİKİNE PARK EDEBİLMELERİ İÇİN, CEPLER'İN YAPILMASIDIR.

Böyle bir uygulama,

Hem, şehir merkezine arabasıyla inmek isteyen özel araç sahiplerini, hem arabalarına binerken, arabamı nereye park edeceğim düşüncesi ve onun sonucundaki stresten uzaklaştırıp, sürücünün tüm dikkatini yola vermesine, belki de kazaların önlenmesine imkan sağlayacak,

Hem de, ya nasıl olsa park edecek bir yer bulurum düşüncesiyle yola çıkanların, park yeri ararken, trafiği sıkıştırmasına, trafiğin durmasına meydan vermeyecektir. TRAFİK DAHA AKICI OLACAKTIR.

Ancak, bu önerinin yerel yönetimlerce benimsenmesi ve uygulamaya konması halinde, mevcut ağaçlara zarar verilmemesi, cepler düzenlenirken bu konuya hassasiyet gösterilmesi de son derece önemlidir.

Ayrıca, yerel yönetimler, bu uygulamayı yaparken, HALKA HİZMET ANLAYIŞIYLA YOLA ÇIKMALI ve bu yerleri paralı yaparak ya da birilerine ihale ederek, kendileri için para kazanma aracı olarak görmemelidir.

Paralı hizmetten bahsederken, WC'lerin paralı olmasına da bir anlam veremediğimi ifade etmek istiyorum. Yani, yerel yönetimlerin görevi vatandaşa hizmet değilmidir? En iyi hizmette, vatandaşın en zor anında O'na yardım etmeyi gerektirmez mi? İnsanların doğal bir ihtiyacı olan tuvalet gereksiniminin günümüzde parayla karşılanmasına mana vermekte zorlanıyorum.

Vatandaşın ya cebinde 50 YKR'şu yoksa bu insan ne yapacak? Hele bu insan bir bayansa....

Yerel yönetimlerin asli görevi halka hizmet olmalıdır, ihale açıp para kazanmak olmamalıdır. Hele hele bu konu, insanların doğal ihtiyaçları için ise...

Bu konuda, Ankara'da bulunan KARUM İŞ MERKEZİ YÖNETİMİNİ DE KUTLAMAK İSTERİM. HEM PARASIZ VE HEM DE TUVALETLERİ PIRIL PIRIL...HİZMET ANLAYIŞI BU OLMALIDIR.

Darası, yerel yönetimlerimize....

Sevgiyle kalın...