Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '08

 
Kategori
Siyaset
 

Umarım siyasilerimiz ve askerlerimiz “Reuters” ve “The Sunday times”ın gördüğü kadar saf değildir

Umarım siyasilerimiz ve askerlerimiz “Reuters” ve “The Sunday times”ın gördüğü kadar saf değildir
 

Bu ne anlama gelir? Başbuğ paşa muhalefet parti başkanı gibi başbakana kök söktürecek!


Aşağıda yeni genelkurmay başkanımız ile ilgili iki haber. Haberler daha doğrusu yorumlar; İngiliz menşeli iki yayın kuruluşu tarafından ayrı tarihlerde yapıldı. Önce iki gazete ve sahipleri hakkında kısa bir bilgi verilecek arkasından da haberleri. Eğer bu yayın kuruluşları, bizi gerçekten bu şekilde görüyorlarsa işimiz gerçekten zor! İşin tuhaf tarafı demokrasi ile yönetilen ülkemizde siyasi görevi olmayan bir komutanın, bir siyasi parti başkanı gibi sık sık ve hangi nedenle gündeme getirilmesi.

Bir tuhaf durum daha var. İngiltere de askerlerin görevliyken siyasileri eleştirmesi ve siyaset yapması anayasal suç. Gazetelerin görevi neydi? Sadece ve sadece olayları, oluş biçimi ile halka bildirmek. Yorumsuz olarak. Bunlar ne yapıyor? Doğrudan yorum yaparak kamuoyu oluşturuyor. Nerede? Bir başka ülkede Allah… Allah… Ne tuhaf! Ne adına, kimin adına! Bunun yorumu da okuyucunun.

- Reuters, dünya çapında gazetelere ve uydu yayınlarına yolladığı haber raporları ile tanınan, İngiliz haber ajansıdır. Buna rağmen haber raporlarından elde ettiği gelir, toplam gelirinin sadece %10'unu oluşturmaktadır. Şirket temelde borsalardan finansal bilgiler ve ticari ürünlerin bilgilerini tedarik etmeye odaklanmıştır..

Kuruluş 1850 yılında Paul Julius Reuter tarafından almanya'nın achen kentinde kurulmuştur. Babası yahudi olmasına rağmen sonradan hristiyanlığa girmiştir. Kassel de ticaret eğitimi aldı akabinde bankacı oldu. Berlin de bir banker kızı olan Ida Maria Magnus ile evlendi.

Kendine bir yayın evi satın aldı 'Reuter und Stargardt' 1848 devriminde reuter tehdit altına girince londraya göç etti. Ve kısa bir süre sonra Reuter haber ajansı büyük bir başarı elde etti ve şu anda düya çapında en ünlü haber ajansıdır. (1)

- The Times, 1785'de kurulmuş bir İngiltere gazetesidir. 1788'den beri bu isimle çıkmaktadır. Dünyanın ilk gazetelerinden olan The Times, İngiltere'nin en önemli yayın kuruluşlarındandır.

Dış politika başta olmak üzere kamuoyu oluşturmada önemli bir politik rolü vardır.

Kardeş gazetesi The Sunday Times ile birlikte Rupert Murdoch'un başkanlığını yürüttüğü News Corporation group'un sahip olduğu "News International" şirketinin alt şirketi olan "Times Newspapers Limited" tarafından basılmaktadır.

Gazetenin yayın politikasında Geleneksel olarak "sağ" görüş hakimdir ve Muhafazakar Parti desteklenir. (2)

- Murdoch, Wall Street Journal'ı yuttu;

- The Times ve Sunday Times gibi gazetelerle Fox TV gibi televizyon kanallarının sahibi olan Avustralyalı medya devi Rupert Murdoch… Dünyanın en güçlü medya patronu…

76 yaşındaki Murdoch, Avustralya doğumlu. 1980'lerde ABD vatandaşı oldu. Dünyada 100'den fazla gazetenin sahibi. ABD'de New York Post gazetesi ile Fox film stüdyoları ve televizyonlarının, Myspace'in sahibi…

Murdoch geçen yıl Türkiye'de TGRT televizyonunu aldı ve adını Fox TV olarak değiştirdi. Murdoch'a ait yazılı ve görsel medya kuruluşlarını bünyesinde toplayan News Corp.'un piyasa değeri 67 milyar dolar... (3)

İlk önce The Sunday times’ın haberi!

- Buz savaşçısı Başbuğ sertleşir’ (Milliyet 04.08.2008)

İngiliz Sunday Times gazetesi, Genelkurmay Başkanı olması beklenen Orgeneral İlker Başbuğ’un AKP hükümetini tesir altında bırakmakta, Büyükanıt’tan daha etkili olmasının beklendiğini belirtti.

Gazete, “Eğer Erdoğan çok ileriye giderse, şüphe yok ki AB’nin bunu onaylamamasına bakmaksızın Başbuğ ve ordu, geçmişte ordunun yaptığı gibi sertleşecek” yorumunda bulundu.

Makale, İstanbul kaynaklı ve Jon Swain imzasını taşıyor. Haber analiz, “Buz Savaşçısı Türkiye’de İslami yönetimin yükselişini geri püskürtmek için hazırda bekliyor” başlığıyla verildi. Yazıda, Başbuğ için, “Sakin ve pragmatik olmakla tanındığı için askeri çevrelerde ‘buz savaşçısı’ olarak adlandırılıyor” denildi.

‘Ustaca, soğutmayan...’

Orgeneral Başbuğ’un “Ustaca hazırlanmış, hükümeti soğutmayan açıklamalarıyla tanındığını” yazan gazete, Başbuğ’la ilgili şu yorumu yaptı:

“Aşılması çok zor bir askeri şahsiyet ve hükümetin dar bir siyasi çizgide hareket etmesini sağlayacak ideolojik bir şahin.”

İsmi açıklanmayan bir askeri kaynağın, “Erdoğan, Başbuğ’un, selefine göre çok daha müthiş bir karşıt olduğunu görecek. Başbuğ, çok daha ince bir zekâya sahip” dediğini belirtti.

Reuters’ın haberi;

“Az konuşan" Başbuğ'lu TSK döneminde zorlu testler kapıda (Reuters) 27.08.08 Milliyet.

Az konuşması ve felsefeye düşkünlüğü ile bilinen Orgeneral İlker Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başına geçmesiyle, son iki yılda zaman zaman karşılıklı açıklamalarla sertleşen hükümet asker ilişkilerinin daha sakin sularda seyretmesi beklenirken, önümüzdeki dönemin zorlu konuları Kıbrıs, Anayasa değişikliği ve AB uyum çabaları yakından izlenecek.

Halen Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini yürüten 65 yaşındaki Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı görevini yarın Yaşar Büyükanıt'tan iki yıllığına devralacak.

Her ne kadar Başbuğ Büyükanıt'a göre daha az konuşan ve bu nedenle daha az çatışmacı bir profil ortaya koysa da analistler, askerler ile hükümet arasındaki "laiklik ve dinin toplumdaki yeri" konularındaki gerginliklerin son bulacağını düşünmüyorlar.

TSK'nın iletişim stratejilerini inceleyen "Tanklar ve Sözcükler" kitabının yazarı Nuran Yıldız Başbuğ analizinde "Türk ve dünya kamuoyu az konuşan (konuşmayı sevmeyen değil) ama etkili bir komutana tanıklık edecek. Hükümetle gerilimli ilişki yaşanmazsa nedeni uzlaştıklarından değil, Başbuğ'un diplomatik tarzı olmasından olması muhtemeldir" değerlendirmesinde bulundu….

FARKLI BİR STRATEJİ Bazı analistler, daha dikkatli ve sözlerini çok iyi hesaplayan Başbuğ'un kamuoyu önünde "az konuşan" biri olmasına karşın farklı yöntemlerle AKP'yi sınamaya devam edeceğini belirtiyorlar….

Türk güvenlik konularında uzman Gareth Jenkins, "Asker kendini fazlasıyla saldırı altında hissediyor.

Başbuğ'un hükümete karşı durarak (ordunun) çıkarlarını koruması yönünde fazlasıyla rahatsızlık ve beklentiler mevcut" yorumunu yaptı ve ekledi:

"Askerler prestijlerinin korunması için Başbuğ'a bakıyor olacaklardır."

Başbuğ'un AB uyum sürecinde asker-sivil ilişkilerinin Avrupa standartlarına getirilmesi için askeri harcamalarda daha sıkı bir denetim, askeri kararların yargıya taşınabilirliğini artırma gibi adımlara bakışı da izlenecek konular arasında yer alıyor.

Her ne kadar analistlerin çoğu artık tankların sokaklarda yürüyerek darbe yaptığı günlerin geçmişte kaldığını düşünse de, Türk siyasetinde askerin tutumu halen önemli bir rol oynuyor. Jenkins, "Başbuğ yönetimindeki bu iki yıl Türkiye için kritik olacak" diye konuştu.

Şimdi haberlere (gerçekte yönlendirici yorumlara) bakalım; The Sunday times ne diyor?

- İsmi açıklanmayan bir askeri kaynağın, “Erdoğan, Başbuğ’un, selefine göre çok daha müthiş bir karşıt olduğunu görecek. Başbuğ, çok daha ince bir zekâya sahip” dediğini belirtti.

Reuters ne diyor?

- Türk güvenlik konularında uzman Gareth Jenkins, "Asker kendini fazlasıyla saldırı altında hissediyor.

Başbuğ'un hükümete karşı durarak (ordunun) çıkarlarını koruması yönünde fazlasıyla rahatsızlık ve beklentiler mevcut" yorumunu yaptı ve ekledi: "Askerler prestijlerinin korunması için Başbuğ'a bakıyor olacaklardır."

Özetle İngiliz yayıncıların! Adı açıklanmayan kaynakları ne diyor? Başbuğ selefine göre müthiş bir karşıt!

- Bu ne anlama gelir? Başbuğ paşa sanki muhalefet parti başkanı! Başbakana kök söktürecek!!!

- İngiltere’de askerlerin değil siyaset yapması, başbakanı eleştirmesi dahi anayasal suç.

- Peki, bu gazeteciler bunu bilmez mi? Değil bilmeleri! Kitabını yazarlar.

- Peki, biz bundan ne anlayalım?

- Sizi bilmem de; Petrol nerede? Ortadoğu’da. Orada kimler var? Müslümanlar.

- Peki, İngiltere’nin Ortadoğu ile ne ilgisi var? Hani orada petrol olsa! Diyeceğim ki, petrol var, İngiltere çıkarlarının tehlikeye girmemesi için Türkiye’de ki hükümetlerin, Ortadoğu'da ki Müslüman ülkeler ile iyi ilişkileri olmasını istemezler.

- Hani olurda! Türkiye ve Ortadoğu'da ki Müslüman ülkeler tekrar bir araya gelir ekonomik birlik kurar ve petrolün sömürülmesine engel olurlar, maazallah! Yılanın kafası küçükken ne yapılmalı!!!

- Anlayamadığım şu; Biz bir çağ kapayıp, bir çağ açtık. Asırlarca dünya İmparatorluğu yaptık. Bu bölgeleri değil, yüzyıllarca Avrupa’nın güneyine hükmettik.

- Askerlerimizle ve siyasilerimizle, basınımızla ve dahi halkımızla bu kadar saf mıyız?

- İngilizlerin siyasetteki başarılarını inkar etmek mümkün değil.

- Peki, O zaman, birileri bir yerde hesap hatası yapıyor, bilin bakalım kimler!

(1)"http://tr.wikipedia.org/wiki/Reuters"'dan alındı

(2) Vikipedi

(3) Radikal 02. 08.2007

Resim; İnternetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..