Üslup sorunu

Üslup bir duygunun, düşüncenin kişisel anlatım biçimidir. Sözcüklerin seçimi ve kullanımı gibi dil ve anlatım özelliklerinin bütünüdür. İnsanın kendini ifade tarzıdır. Üslup iletişimin en temel öğesidir.

Kişiler arası iletişimde kişilerin üslubu çok büyük önem taşır. Kişiler arasında olumlu iletişimin sağlanabilmesi için; karşılıklı saygı ve hoşgörü, fikirlere tek yönlü değil, çok yönlü bakabilmek ve karşıdaki insana değer vermek gereklidir. Karşıdaki kişi ya da kişileri sürekli yargılamak, eleştirmek ve suçlamak da iletişimİ engeller. Bu tür iletiler sonunda kişiler; kendilerini anlaşılmamış, itilmiş, haksızlığa uğramış, daha çaresiz hissederler. İletişimi keserler.

Yerel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde; Ülkemizde siyasetin ısındığı, ısındıkça da kullanılan üslup ve eleştirilerdeki yakışıksızlık ve ölçüsüzlüklerin artarak ortaya çıktığı, beraberinde de birçok sıkıntılara sebep olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Zaman zaman değişik platformlarda yapılan konuşmalarda, eleştirilerde insanların kişiliklerine yönelik hakaret boyutlarına varan üslubun kullanıldığı cümleler dikkatimizi çekiyor. Bu tür yaklaşımları sergileyen kişilerin iletişim kurma melekelerinin ne yazıktır ki henüz gelişmemiş olduğunu gözlemlemekteyiz.
Kişilerin her türlü düşünceyi ve fikri en geniş anlamda eleştirmesi en doğal hakkıdır. Fakat kullanılan üsluba azami ölçüde dikkat edilmesi gerekir. Doğru da söylense, üslup sorunu nedeniyle sıkıntılar yaşanılması kaçınılmazdır.

Eleştiride amaç muhatabımızı hayattan silmek değil, varsa hatalarını düzeltmektir.
Eleştiride hakaretten kaçınmak gerekir. Eleştiride insaf olmalıdır. Adalet olmalıdır. Eleştiri de uç örnekler baz alınarak genelleştirmeler yapılmamalıdır. Abartı olmamalıdır. Kabalık değil, yumuşaklık ölçü olmalıdır. Eleştiride ana ilke, başkalarına uyguladığımız ölçüyü kendimize de uygulamak olmalıdır.

Ülkemizde çeşitli yönetim kademelerinde olanların, sorumluluk sahibi kişilerin; toplumsal barışı birlik ve beraberliği sağlayabilmeleri, temsil ettikleri toplumun sorunlarına kalıcı çözümler bulabilmeleri için kullandıkları üsluba son derece dikkat etmeleri gerekir. Kitleleri oluşturan bireyleri dinlemeleri eleştirilerine ve önerilerine kulak vermeleri gerekir. Demokratik katılımlara kapıları açmamak, öneri ve eleştirileri ciddiye almamak, Kendi fikir ve uygulamalarının doğruluğunda ısrarcı olmak gerilime davetiye çıkarmaktır.

Sorunları çözmek için önce sorunların varlığını kabul etmek gerekir. Herkes farklılıkları hazmetmeli, herkes birbirinin farklılığına saygı göstermeyi bilmelidir.

Ülkemizin ve insanlarımızın; bu günlerde son derece ihtiyaç duyduğu sosyal barışa, birlik ve beraberliğe katkı sağlayacak üslubu tavrı sergilemek başta yöneticilerimiz olmak üzere hepimize düşen en önemli görevdir.