Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '14

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Uygar insan

Uygar insan
 

Uygar insan Atatürk


Uygar insan mıyız? Uygar olmanın ölçütü nedir? Uygarlığın ölçütleri vardır. Kişi başına düşen milli gelir, kişi başına düşen elektrik, telefon, gazete, besin maddesi gibi. Ama bütün bunlar uygarlığın temel öğesi olan değer yargılarının yerini tutmaz. Uygarlığın gerçek tanımı bir toplumun ve o toplumda yaşayan kişinin değer yargılarını ortaya koyar. Bu değer yargılarının başında da başkasına hoşgörü duyabilmek gelir. Başkasının ayrı düşüncesine, başkasının başarısına, başkasının hakkına hoşgörü duyabilmek, bütün bunlara hoşgörüyle bakabilmek uygarlığın şaşmaz ölçütleri.(Erdal Atabek,Cumhuriyet,29.09.1975)

 

Davranışlarını beğenmediğimiz bir insana ,”ama ilkel, çağdışı” demiyor muyuz? Argo söyleyişle “odun gibi adam” dediğimiz de olmuştur. Başka bir deyişle,”ne kaba saba adam” dediğimiz de olur. Sanırız ki giyimi kuşamı yerinde olan insanlar, daha ölçülü, daha kibar insanlardır. Bunların birçoğu, halk söyleyişiyle “sonradan görmedirler”. Dünyayı kendilerinin yarattıklarını sanırlar; toplumun değer yargıları onlar için önemli değildir. Kural tanımazlar. Popüler kültürün etkileri de bunları değiştirmiş; köklerinden koparmıştır.

 

Bugün ülkemizde, yabancı ve yerli diziler, vurucu kırıcı filmler, yarışma ve şov izlenceleri ilgi görmekte ve hızla tüketilmektedir. Popüler kültür pazarında, toplumun her bireyi ve kesimi için tüketilecek bir şeyler vardır..Bu tüketilenler arasında bize özgü, bizim diyebileceğimiz çok az şey var. Değişiyoruz, değişimin olumlu yanlarından çok, olumsuz yanlarını benimsiyor; yaşantımıza yerleştiriyoruz. Kapitalist dizgede (sistemde) küreselleşme adı altında siyasal, ekonomik ve ekinsel (kültürel) kuşatmanın girdaplarında dolaşıyoruz.

 

Bunlar, yolda yürürken size omuz vurur geçerler. Kimileri “pardon” der, kimisi ona bile gerek duymaz. Hiç sevmem bu “pardon” sözcüğünü. Özür dilerim, affedersiniz” varken neden “pardon” u kullanırız ?”Pardon” da küreselleşmenin sonucu değil mi?

Küreselleşme, her şeyi tek tip yapar. Giyimde, eğlenmede, beslenmede… Özetle yaşam tarzında Batı’ya özen vardır. Birey, böylece yeniliklere açık, çağdaş olduğunu. Çevresindekilere göstermeye çalışır! Popüler kültürün etkisinde çok kalanlar, konuşmalarında “Ad Hoc ere yoğ? (Nasılsın?), Yas  (Evet), Okey (Peki)…gibi tek ya da iki üç sözcüklü tümceleri sıkça kullanırlar. Bu konuşmalarıyla Türkçeden uzaklaşmakta, toplumsal değerlerimizle çelişmekte, modernleştiklerini sanmaktadırlar.

Diyeceksiniz ki ne var bunda? Hangi sözcüğü kullanırlarsa kullansınlar, bu sözcüklerle de iletişim kurup anlaşmıyorlar mı insanlar? Kuşkusuz anlaşıyorlar da Türkçemiz bozuluyor, yozlaşıyor. Dilimizin bozulması, kimliğimizin aşınmasın neden olur, düşüncesindeyim. Fazıl Hüsnü Dağlarca, “       Türkçem benim, ses bayrağım” diyerek Türkçeye verdiği değeri vurguluyor. Konuşmalarımızda, yazımızda Türkçe sözcüklere ne denli çok yer verirsek “ses bayrağımız” da o denli dalgalanacaktır.

Konumuz ,”uygar insan”dı, Türkçeye geldik. Neden konuyu buralara taşıdık? Popüler kültürü içselleştirmiş insan da kendini uygar insan sanıyor. Bir bakıma uygarlığın verilerinden yaralandığı için doğru; ama uygar insan gibi davranıyorsa. Sözgelimi, yediği çekirdeğin kabuklarını yere atmıyorsa, yerlere tükürmüyorsa, sahilde içtiği kolanın şişesini kumsala savurmuyorsa, geç saatlerde sokakta nara atmıyorsa… Uygar insandır, diyebiliriz.

Hep popüler kültürü benimsemiş insanlar mı uygar değillerdir? Hayır, onu demek istemedim. Özel arabasını kaldırıma çıkaran, herhangi bir yerde sırasına uymayan, bir toplumda başkasının konuşmasını dinlemeyen, köpeğiyle sokağı kirleten… İnsan uygar mıdır? Kuşkusuz hayır. Burada yaşadığım bir durumu anlatmadan geçemeyeceğim. Ankara –Bahçelievler’in şu ünlü caddesi 7.Cadde’de yürüyorum. İki özel araba yaya kaldırımını kapatmış. Plaka numaralarını alıp ilgili yere telefon edeceğim.(Onlar da sanki hemen çözüm üretecekler).Arabalardan birinin sahibi geldi, direksiyona geçince yaptığının yanlış olduğunu söyledim. Özür diledi. Birkaç adım atınca arkamdan geldi,Hocam özür dilerim, dedi. Sizce, bu öğrencim uygar bir insan mıdır? Diğer gün bir Mercedes araba yaya kaldırımı kapatmıştı. Sahibini uyardım. O da yaya kaldırımdan korna çalarak ayrıldı.7.Cadde’de gezinenlerin kılık kıyafetlerine bakarsanız, çoğunun uygar insanlar olduğunu sanırsınız. Bu caddedeki tümü mü böyle, kuşkusuz hayır. Çok saygın, uygar insanlarla da karşılaşırsınız.

 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..