Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Venüs Kadını...

Herkesin en sevdiği ay doğduğu ay mıdır, bilemiyorum, lakin en sevdiğim ay cidden Eylül ayıdır!

Belki, İzmir gibi pek sıcak bir ilde en dengeli ay olduğundandır; güneş sıcacıktır ama yakmaz! Rüzgar vardır ama dokunmaz…

Gündüz denize girersin, gece incecik bir hırkayı omuzlarına örtersin; ne bileyim sanki keyif ayıdır Eylül, aşkın olgun zamanı gibidir…

Öyle güvendik kollarda bedenini, yüreğini açmak gibi, yani…

Heyecan henüz yitmemiş, güven zedelenmemiş, ama tanıdık nefes… İyi kötü ne yapacağını bildiğin bir kişi, iyi kötü ne düşündüğünü çıkartabildiğin bir sevgili koynunda olmak gibi…

******

Şimdiden söyleyeyim: Eylül ayının yirmi altısı, rakam ile: 26, doğum günümdür; not alan okurlardan, şımarıklık bu ya, kutlama beklemekteyim! (Yalnız, kibarlığıma bakar mısınız, üç-beş gün önce uyarmıyorum! Yani, zorlama yok! Haa, çaktırmadan test ediyor muyum; bakalım kaç okur kutlayacak falan diye… Kim bilir, bilinçaltı bu, yapar mı yapar!)

******

Ehh, Venüs kadını olup da, yaşamını aşka adamayanı yoktur diye düşünüyorum!

Yani, her konuda mantık örgüsü süper çalışır da, aşka gelince dantel bir örtü gibi yayılır ayaklarınızın altına; artık o örtüyü alıp koynunuzda mı saklarsınız, ayaklarınızla ezer geçer misiniz, size kalmış bir şey!

Venüs kadını her şeye karşı dimdiktir; bir aşka boyun eğer!

Haa, ayaklarınızın altına aldığınızda, size değil, aşkına karşı savaş verir; lakin “Kadife eldiven içindeki demir yumruk” deyimi Venüs kadınları için boşuna değildir!

Ayağınızın altında paspas ettiğinizi sandığınız kadın, hiç beklemediğiniz bir anda, kibarca, yumruğunu suratınızın ortasına oturtturur!

Bir laf, bir mimik, bir karar ile…

Şaşar kalırsınız!

******

İş hayatında deli başarılı olan Venüs kadını aşk konusunda öyle deneyimsiz ve masumdur ki; gidilen yerin, yenilecek olanın, bulunulacak ortamın hiçbir önemi yoktur!

Yeter ki yanında aşık olduğu adam olsun!

“Hiç fark etmez” lafını bu yüzden sıkça kullanır; gidilecek, görülecek, yenilecek yerin, cidden, onun için hiç önemi yoktur!

Aşık olduğu adamın yanında olsun, yeter!

******

Bu Venüs kadınları, ille de, gün gelip aşık olduğu adam tarafından yargılanır: Ya “Kişiliksizsin sen” denilir, ya “Bir tercihin bile yok”!

Öyle hafifsenir!

Oysa, tost da yer Venüs kadını, rakı-balık da…

Aşık olduğu adama uyum sağlamak ister, kollamak: Gereksiz para harcamasın benim yüzümden diye düşünür, mesela…

Pek gariptir ki, kendi isteklerini hep arka plana atıp da, aşık olduğu adama göre kendini ayarlamaya çalışan kadın, hayal kırıklıklarıyla ille de tanışacaktır!

Zira, adamlar öyle alışmışlardır ki kendilerinden ille de bir şeyler istenmesine, istemeyen kadını ciddiye almamaktadır!

Ya kişiliksiz zannetmektedirler, ya kendilerini “Erkek” gibi hissedememekten dolayı şikayet etmektedirler!

******

Son günlerde yaşanan uluslararası gelişmeleri ne beynim, ne de mantığım alıyor, mantığım alana kadar o konulara dokunmama kararındayım.

Eğitimde gelişmeler var; ilköğretim öğrencilerine, velilerine ve öğretmenlerine sözleşme imzalatılacak.

İlk etapta okula devam etmesi sağlanmaya çalışılıyor ilköğretim öğrencilerinin gibi gözükse de, para cezası bu anlamda caydırıcı olma niteliğinde olsa da…

Zaten zorunlu olan ilköğretim eğitiminin sağlanması için yeni kurumlar, kuruluşlar oluşturulması; hele ki din görevlilerinin de, vakti zamanı geldiğinde aile ile olan görüşmelere katılmasının resmi olarak onanmasının mantığını çözemiyor bu aşka yenik Venüs kadını!...

******

Bir toplum güçlü kişiliği olan bireyler tarafından oluştuğunda dimdiktir; aşka eğilsin varsın! Aşk kadar hoşgörü, sevgi, iyi niyet sağlayabilen başka ne var ki?

“Para” kimin aklından geçiyorsa şu anda, “Kavga”, “Haset”, “Nefret” in pençesindedir, ne yalan!

******

Bir ülke vatandaşının yaşamını idame ettireceği asgari değerler arasında “Eğitim Hizmetleri” de vardır!

Beslenme gibi…

Barınma gibi…

Sağlık Hizmetlerini alma gibi…

Bunlar zaten olması gereken asgari haklardır!

******

Bir şeyler pek karışıyor, anlaması zor, anlatması daha da zor!

“Sıfır problem” diyen yönetim bomba ile koşuyor; kimileri alkışlıyor, kimileri temkinli…

Somali kadar olmasa da, tedaviden yoksun, beslenmeden, korumadan, cinayetlere kurban, PKK yüzünden yaşamlarını yitiren binlerce şehitlerimize rağmen…

Bir Venüs kadının aşka olan inancı gibi: Paspas olayım ayaklarının altında; ister boynuna şal diye sar, ister ayakkabılarının çamurunu sil!

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..