Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '11

 
Kategori
Güncel
 

Yargıyı herkes ele geçirmenin peşinde mi?!

Yargıyı herkes ele geçirmenin peşinde mi?!
 

Çünkü, bugün iktidar gücü sizdedir ama yarın bir başkasına gebilir.


Bugünlerde ortalık toz-duman. 

Peki Sebebi?!.. 

Sebebi ne olacak ki?.. 

10 yıldan beri tutuklu olan ve hâlâ yargılama işlemi tamamlanamamış, birtakım sanıkların; 10 yıldır mahkemelerinin bitirilememesi nedeniyle, ''yasa gereği tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmeleri!..'' 

Bunun da sebebi, Yargıtay'da biriken dosyaların yüzbinleri aşması. 

Yargıtay Başkanı Sayın Hasan Gerçeker ile Hükümet arasında günelerdir polemik var. 

İki tarafın da haklı olduğu, haksız olduğu yanlar var(!)... 

Ey Yargıtay!.. 

Tamam iş yükünüz fazla!.. 

''Yeni Yargıtay Dâireleri'' istiyorsunuz. Mutlakâ âcilen bu da hall'edilmeli, Zâten hükümet te çalışmalara başlamış. İnşâAllah bir aksilik olmadan, bir an evvel bitirirler... 

Tamam da, bir türlü aklım almıyor; bu insanlar 10 yıldır yatıyorlar içerde; nasıl bir mahkeme, nasıl bir muhakeme tarzıdır ki bu, 10 yılda tamamlanamıyor bu insanların yargılanmaları... 

Bütün zanlıların dosyalarının incelenmesini bir anda bitirmenizi, kimse iteyemez elbette sizden. Bu şartlar altında buna da kimsenin hakkı olamaz. 

Ama hiç olmazsa şu, toplum vicdânını kanatan; ''Hizbullahçıların, Mafya Babaları'nın, vs...vs' lerin'' yargılama dosyalarının incelenmesi bâri bitirilemez miydi be kardeşim? 

Haâ diyeceksiniz ki; '' Yargıda özellik olmaz!..''  

Tamam da; bu 10 yıl içerisinde, daha 10 yılını doldurmadan sonuçlandırdığınız hiç mi dosya yok?!.. 

İşte size bir gazete manşeti: 

''850 BİN DOSYAYA NASIL BAKTINIZ?'' (bugün-08.01.2011, cumartesi) 

Biraz da haberin küçük bir ayrıntısına bakalım: 

''Cezaevlerinde başlayan tahliyeler nedeniyle, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, savunma yapmak için yine basının karşısına çıktı. Hatanın kendilerinde olmadığını söyleyip çok çalıştıklarını ifade etti. 2010'da 825 bin dosyayı karara bağladıklarını örnek gösterdi.'' (a.g.g) 

Şu ayrıntıya da bir bakalım: 

''BAŞKAN Hasan Gerçeker, sıra bekleyen 50 bin dosyanın henüz kapağının bile açılmadını söylerken, YARGITAY' da bâzı dosyalara jet hızıyla bakıldığı ortaya çıktı. 'ZAMANIM YOK, İŞYÜKÜM FAZLA' diyen YARGITAY'ın; İlhan Cihaner, Ömer Faruk Eminağaoğlu, Osman Kaçmaz ve Mehmet Haberal gibi tartışmalı dâvalara 'FOTOKOPİ' üzerinden jet hızıyla baktığı anlaşıldı...'' (a.g.g) 

İstenildiğinde demek ki oluyormuş. 

Biz de gazetenin yalancısıyız işte. Gazetenin verdiği diğer ayrıntılar bir yana, sâdece bu ayrıntıdaki, Yagıtay Başkanı Sayın Hasan Gerçeker'in bu söyledikleri bile doğru'ysa eğer, iş cidden vahim demektir dostlar... 

İşte keşke bu gayret, Toplum vicdanını yaralayan bu dışarı salıverilmelerin de; gerçekleşme zamanı gelmeden evvel, bu dosyalara bakılıp bitirilse idi, daha iyi olmaz mıydı? Yapılanda bir art'niyyet aramıyorum ama, herhalde bir dikkatsizlik olsa gerek. 

Bu, dikkatsizlik falan değil de, bâzılarının ortaya attığı gibi; hükümeti zor durumda bırakmak için yapılmış bir hamle ise eğer, bu daha da vahimdir. Çünkü YARGI o zaman tam, bir siyaset bataklığının içirisine gömülmüş demektir. Bunu düşünmek bile dehşet veriyor insana. Dilerim böyle değildir... 

Her nasıl olur'sa olsun bu mes'ele bir an evvel hall'edilip yargı ve toplum rahatlatılmalıdır... 

10 yıl tutukluluk süresi gerçekten çok uzun, bu çok doğru. Hangi siyâsî iktidar gelirse gelsin, eğer ard'niyyetli olursa, muhalif siyâsî düşüncede olanları bu yol'la ezerek susturma yoluna gidebilir. Bunun önüne mutlaka geçilmeli. 

Çünkü, bugün iktidar gücü sizdedir ama yarın bir başkasına geçebilir. 

Düşünseniz'e; size, yapmadığınız bir suç isnad edildi. 10 yıldan sonra, suçlu olmadığınız anlaşıldı, salıverildiniz. Peki 10 yıl içerde suçsuz yere yatmanızın hesâbını soracağınız bir mercî var mıdır?!.. 

Mâlesef, bulacağınızı hiç zann'etmiyorum. 

İşler, keşke bu noktalara getirilmeden hâl çâreleri bulunabilse... 

Sayın Gerçeker; İstinaf Mahkemelerinin âcilen kurularak, YARGITAY'ın üzerindeki bu ağır yükün hafifletilmesinin şart olduğunu ısrarla belirtiyor. 

CHP ve bâzı kesimler de buna karşı çıkıyorlardı! Bakalım aynı fikilerinde ısrar edecekler mi bu çevreler?! 

''Yargıyı ele geçirmek istiyorlar!..'' nâraları atarak, kimse tekele çomak sokmaya çalışmasın lütfen. Bu memleketteki her ferd, bu vatanın evlâdıdır. Yargının bu iş yükünü hafifletici, yapılacak çalışmalara herkes bir şekilde destek vermeli. Yoksa kimsenin sonradan sızlanmaya hakkı olamaz! 

Onlarca kişiyi domuz bağları ile öldürüp toplu mezarlara gömdüğü iddia edilen bu kişilerin, mafya babalarının ve daha birçok ağır suçtan yargılanan kişilerin cezaları var'sa eğer, dışarı çıkmalarına mâni olunmalıdır. Toplum vicdanının daha da çok yaralanmasına müsaade edilmemeli artık.  

Hükümet te bu konunun halli için harekete geçti ama İnşâAllah Sayın Hüseyin Çelik'in dediği gibi, şubat sonuna kadar bu iş bitirilir de yargı ve bütün millet rahat bir nefes alır... 

Sağlık ve muhabbetle 

09.01.2011, pazar
Bektaş Azizoğlu
 

 
Toplam blog
: 344
: 580
Kayıt tarihi
: 24.11.07
 
 

İlkokul'u Düzce'nin Gölyaka İlçesi, Açmaköy'ünde bitirdikten sonra, Ortaokul'u Gölyaka'da okuyup,..