Yaşadığınız şehir kaç desibel? İnebolu’da ciddi düzeyde anons kirliliği var…

Üç haftadır İnebolu’dayım. İnebolu benim memleketim, doğduğum yer, sevdiklerimin bulunduğu yer… İşte bunun için her fırsatta İnebolu’ya gelirim.

Üniversiteye gitmek için İnebolu’dan ayrıldığım 17 yaşımdan buyana her tatilimde, iznimde İnebolu’ya geldim. Büyük şehrin keşmekeşi ve gürültüsünden sonra kafamı dinlemek için ne güzel yer sessiz ve sakin İnebolu oldu.

Bu yaz da aynı umutlarla geldiğim akşamın sabahında saat 9’da Belediye Başkanı’nın “hayırlı günler” dileyen anonsuyla başlayan kabus üç hafta boyunca sürdü (1). Birkaç gün sonra da daha büyük bir gürültü eziyeti başladı: Plaka anonsları…

“34-bilmem ne-bilmem kaç plakalı araç sahibi, aracınızı bulunduğu yerden kaldırınız, aksi takdirde cezai işlem uygulanacaktır.” diyen anonslar gün boyunca kafamızı şişirmeyi sürdürdü.

Bir araç yanlış yere parketmişse, yani bir kişi hata yapmışsa bu hata için anons yaparak bin kişinin cezalandırılması akla mantığa sığar mı? Sığmaması gerekir ama ne yazık ki İnebolu’da uygulama böyle… Madem yanlış parketmiş, kesersiniz cezasını, o da bundan sonra dikkat eder.

Acaba, ceza yerine anonsla yurttaşa iyilik mi yaptıklarını sanıyorlar, ceza kestiklerinde sandık zamanı geldiğinde yurttaş da bunun hesabını sandıkta mı keser diye düşünüyorlar. Ne düşünürlerse düşünsünler, sabahtan akşama kadar hatalı parketmiş araçların plakalarını belediye hoparlöründen anons etmek ilkelliktir.

Anons sistemi elbette olmalı, önemli duyurular yapılmalıdır. Bu tür duyurular da oluyor ve bunları övgüyle karşılıyoruz. Gece yarısı sağanak bastırınca esnafa haber vermek için belediye hoparlörlerini kullanmak bir görevdir (2). Hatta acil durumlarda bunlara ek olarak cami hoparlörleri de kullanılmalıdır.

Bir şehrin yaşam kalitesinin ölçümünde ne önemli değerlerden biri şehrin gürültü düzeyinin kaç desibel olduğudur. İnebolu’da belediye hoparlörleri İnebolu’nun ses düzeyini artırarak yaşam kalitesini düşürüyor.

İnebolu’da dalgaların, rüzgarın, kuşların sesini yalnızca neşe içinde oynayan çocukların sesleri bölsün. Zaman zaman “Boyran simidi bunlar” diye simitçinin, “tazeeee palamut” diye balıkçının sesini duyalım.

İnebolu’da turizm için bir gelecek düşünüyorlarsa, yöneticiler gürültü konusunda özen göstermek zorundadır. Ben İnebolulu olarak her koşulda gelirim buraya, ancak turist olarak gelen bir kişi anonslarla bu kadar rahatsız edilirse bir daha gelmez.

(1) Sabah uykudayken belediye başkanı iyi günler dilemesin (23-7-2009): Belediye http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=193078
(2) İnebolu’da yağmur geceyi böldü (27-7-2009): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=193651

İnebolu, 8 Ağustos 2009