Yazı odasında yolculuklar

Tanıştırıyım sizi ... İşte karşınızda Bay Boş !

Bir masa, bir sandalye, bir yatak, hepsi bu kadar ... Ne kadar sıkıcı mı diyosunuz ? Hiç de değil. Bence önyargılı olmayın.

Bay Boş bu dört duvar içinde uyanıyor. Odanın bir kapısı var. Ancak kilitli mi bilmiyoruz, çünkü Bay Boş kapının kilitli olup olmadığını en az bizim kadar merak etse de kontrol etmiyor. Kendisi ve hayatı hakkında hafızası boş. İçinde belirgin bir suçluluk duygusu var , şiddetli haksızlığa uğradığını hissediyor zaman zaman aynı yoğunlukla. Birileri gelip gidiyor , Bay Boş'u yedirip içirip yıkıyorlar. Tepede bir kamera yaşlı adamın hareketlerini ve seslerini kaydediyor.

..........

- Alo der , Bay Boş

- Bay boş diye sorar telefonun öbür ucundaki ses

- Öyle diyelim.

- Emin misiniz . İşi şansa bırakamam

- Hiçbirşeyden emin değilim. Bana bay boş derseniz ona da memnuniyetle cevap veririm.Kiminle görüşüyorum ?

- Ben James

- Ben James diye birini tanımıyorum.

..........

Akıcı ve sürükleyici bir kurgu. Duru bir anlatım .

Gizemli metinler , esrarengiz kimlikler , gizli kapaklı geçmişler , merak uyandıran, bir solukta okunacak tuhaf bir roman .

Eğer Paul Auster eserlerini seviyorsanız ve en tuhaf romanını henüz okumadıysanız tavsiye edilir .Yok yazarla henüz tanışmadıysanız belki de artık vakti gelmiştir.
Yazı odasında yolculuğa çıkmak için valiziniz hazır mı ?