Yazın sıcakta kalın pardösü, türban, siyah çarşaf… Müslüman kadına din zor, Allah kolaylık versin!

Allah’ın emrini yerine getiriyor, bu işin sevabı var da hani yani her işin de bir makulü var. Allah’ın emirlerini yerine getirmek işkence mi? Örtünme tamam da valla ben bazı kadınlarımızı görüyorum, normal gelmiyor bana.

Yazın 40 derece sıcakta kapkalın pardösü (ince olunca içerisi görünüyormuş), başını neredeyse boğmuş türban ya da sırtında siyah çarşaf sade gözleri görünüyor… Kan ter içinde. Sıcakta büyük zorluk çekiyorlar.

Çıkıp diyanet ya da bir ulema hani bu sıcaklarda kolaylık da göstermiyor. Zavallı kadınlar hem Allahın emrine uymak hem de daha fazla sevap alırım ümidiyle Ağustos sıcağında kapanıyorlar da kapanıyorlar. Din battaniye ya da yorgan saracaksınız deseydi onu da yapacaklardı.

Hadis mi ayet mi bilmiyorum ama “İslam kolaylık dini” sözünü hatırladıkça acı acı gülümsüyorum.

Ya örtünün deniliyor değil mi sadece; battaniye sarın denmiyor. Herkesin kendi şeyi bana ne, bize ne de bu insanlar yanlış biliyor olabilirler, aydınlatmak lazım. İşkence çekerek ibadet edilir mi ya! İnsanlar işte bu yüzden dinden soğuyorlar. Ağustos ayında pardösü giyiyorsun gören ben de mi böyle yapacağım deyip gidiyor.

Yani İslami kıyafetin bu olduğu da belli değil. Ben hiç de böyle kalın giyinmeden, kafamı gözümü sarmadan örtünürüm. On dört asır önceki Arabistan şartlarını neden dikkate alıyorsunuz. Belki töreydi ya da ne bileyim çöl sıcağından korunmak için öyle giyiyorlardı ki onların giydiği bile böyle değil.

Bir de halkımızda şöyle bir cehalet var: Dinin emrini istenenden daha fazla yerine getirir ve bu konuda çile çekip zorluklara katlanırsam ibadetim daha fazla makbul olur, Allah daha fazla sevap yazar. Yüz kere söyledik, Müslüman vardır, daha iyi bir Müslüman yoktur. Takva fazladan ibadet yapmak değildir, ibadetleri Allah’a bağlılık içinde hüsnü kalp ile yapmaktır. Daha fazla ibadet ederek daha iyi Müslüman olmazsın.