Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '16

 
Kategori
Şiir
 

Yoksul zaman söylencesi

Yoksul zaman söylencesi
 

netten alıntı


/zar tutar zaman

görmezsen, o olur hep kazanan

bir kelebek, tırtıla dönemez yeniden/

 

 

 

 

son limana yaklaşıyor gemi

doldur boşalt aynı karanlık su

içimdeki deniz

süzgecimden boşalmıyor bir damla gün ruhu

gittikçe büyüyor yaram

oysa, ne çok gidilecek kıyım vardı daha…

 

 

/gece kurşunudur yalnızlık

ki, gecenin şâhidi yoktur/

 

 

ân olur siler aklım varlığını

kilidinde döndüğünde anahtar

eski evin kapıları çarpar onu suratıma

geçmiş zamanların ölen ışığı/ndan kalan

karanlığı vurur yüzüme birden

ve kazı başlar yeniden…

 

 

u n u t t u m

ne zamandır kazıyorum ruhumu

bitmiyor tükenmiyor katmanları…

ölüm nefesimi sınıyor onunla

dağınık bahçemde acı yeşil bir su

yakıyor, kavuruyor gözlerimi

içimden kayıp giden yaz /kayıp

hiç gelmeyecek bir daha belki de!...

 

 

karanlığın tutsağı

sessizliğin tiryakisi ruhum

ne çok darağacı resmetmiş duvarlarına

kandilsiz gecelerin efkârında

kurgulanmış aldatmacası

mutlu olduğu hayali

ve

hayatı örten perdelerin ardında

görmek istemediği karanlık şafak izleri

 

 

memnuniyet tiyatrosunun

sıcak, güvenilir koltuğunda

umut susuzluğuyla

cesaretsizliğin bedelini öderken

çıkacağı yolculuğu bekliyor halâ

ve geleceğe zihnini kapayan günler

gitgide soğuyor yaşamda

 

 

bilmiyorum hangimiz daha ağırız!

ne ben sırtlayabiliyorum gölgemi

ne de gölgem beni

biz yalnız zaman sarhoşuyuz

 

 

ah! zaman

ters yüz edilemiyor geçmişin yüzü

çocukluğumda öpmeye doyamadığım

elma yanaklı yüzün/ün artığı dişlerimde kalan…

 

 

 

Hâdiye Kaptan

c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir

 
Toplam blog
: 467
: 145
Kayıt tarihi
: 16.05.11
 
 

Güzel Sanatlara tutkulu, Türk sanat müziği hayranı,  deniz ve İstanbul âşığı şiiryazar bir fâni....