Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '07

 
Kategori
Siyaset
 

Yorumsuz...

Yorumsuz...
 

Bugün yine blog okumak için Milliyet Blog sayfasını açtığımda okuduklarımın çoğu "gündemi" ele almıştı.

Türkiye'de yaşananlar, yaşatılanlar anlatılmıştı.

Her blogcu kendi düşüncelerini yazmıştı.

İç karartan bir tablo vardı ortada... Hepimizin bildiği... Yaşadığı.

Apolitik bir insan olmanız... Gündemin dışında yaşamınızı gerektirmiyor tabii ki. Yurdunu seven her insanın duygularını paylaşmanız için ille de bir ".... partiliyim" demeniz gerekmiyor.

Politika kelimesini açacak olursak:

Poli : Çok

Tika : Oyun demek.

Görüyorum ki, kelimenin tam anlamıyla hakkı veriliyor.

Gündemin, sürekli "istendiği gib"i değiştirilmesi.

İyi polis... Kötü polis... Taktiğinin uygulanması...

Kimsenin gözünden kaçmıyor.

Çeşitli oyunlarla tarımın geriletildiği...

Eğitim düzeyinin düşürüldüğü...

Ekonominin dış güçlerin eline geçtiği...

Vatan- millet sevgisi aşılanıyormuş gibi... Din faktörünün de kullanıldığı dizi ve yayınlarla körpe beyinlerin yıkandığı...

Sürü psikolojisine sokulan Anadolu insanının, şimdiden, "maddi yardım" adı altında... Ağzına bir lokma bal sürülerek "oylarının kazanılmaya" çalışıldığını hepimiz görüyoruz.

"Muhalefet" in nasıl anlamı dışında yapıldığını... "Son çırpınış" yaşadığını...

Basiretsizliğin had safhaya vardığını görmemek için kör olmak gerekiyor.

Herşey gözlerimizin önünde oluyor. Gizli... Kapaklı değil.

Yıpratılan "Cumhurbaşkanlığı Makamı" nın nasıl bir sacayağı içine alınmak istendiğini de görüyoruz.

Burada yazmaya sayfaların yetmeyeceği pek çok şeyi görüyor... Ve yaşıyoruz.

Gerek 14 Nisan mitingi... Gerekse yapılacak olan mitingler, kitlelerin tepkilerini... Ve düşündüklerini ortaya koyuyor.

Bunca insanın korkusu boşuna değil.

İsterim ki ülkeyi kaosa sürükleyenler... Ve sürüklemek isteyecekler tarihimizi unutmasınlar.

Bu toprağın kanla yıkandığını...

Bugüne gelebilmek için yaşananları...

Bilmiyorlarsa öğrensinler.

Biliyorlarsa da... Unutmasınlar.

Aşağıdaki tablo... Bu vatanın hangi şartlarda kurtarıldığının hazin bir belgesi:

Yıl... 1917

Sarıkamış 9. Piyade Tümen Komutanlığı'nda görevli İstihbarat Binbaşı Mehmet Balyemez'in tanıttığı 87 yıl önceki mönüde neredeyse yemek adına hiçbir şey yok.

43. Alay 1. Piyade Taburu 1. Bölüğün 4 günlük yemek mönüsü:

"15 Haziran 1917: Sabah üzüm hoşafı, öğle yok, akşam yağlı buğday çorbası, ekmek tam,

26 Haziran 1917: Sabah yok, öğle yok, akşam üzüm hoşafı, ekmek tam,

18 Temmuz 1917: Sabah üzüm hoşafı, öğle yok, akşam yok, ekmek yarım,

8 Ağustos 1917: Sabah yarım ekmek, öğle yok, akşam şekersiz üzüm hoşafı"

Mönünün sol alt kısmında yazılı bulunan "21 Temmuz 1917'den başlayarak ordu emriyle ekmek istihkakı 500 grama indirilmiştir. Çünkü 'Un' kalmamıştır" sözleri ise o günün koşullarını ve vatanın ne şekilde savunduğunu gösteriyor"

Not: Yemek mönüsü hukuki.NET'den alınmıştır.

 
Toplam blog
: 139
: 1916
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Bana biri kendini anlat dese, susar kalırım. Her konuda çılgın bir istekle konuşan ben, işte o anda ..