Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '12

 
Kategori
Edebiyat
 

Yunus Emre'de aşk

Yunus Emre'de aşk
 

      “ Adımız miskindir bizim

       Düşmanımız kindir bizim

       Biz kimseye kin tutmayız

       Cümle âlem birdir bize. ”    

                   Yunus Emre

 Yunus Emre, geniş yelpazede tüm insanlar gönlünde yeri olan ve sevilen bir candır. Dörtlükleri dilden dile dolaşan bir ulu ozandır. 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış bir şairdir. Kaynaklara göre değişik görünmesine karşın  “Kim kimdir?” adlı Biyografi Bankası’nda (1238–1328) tarihleri arasında yaşadığı belirtilmektedir.

 Yunus Emre'ye bütün Anadolu sahip çıkıyor. Adına onlarca anma etkinlikleri düzenlenmektedir. Her yıl mayısın ilk haftasında Eskişehir’de düzenlenen '' Uluslararası Eskişehir Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası '' bunlardan birisidir.

 21 Haziran da başlayıp 24 Haziranda tamamlanacak olan 20. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları etkinlikleri kapsamındaki panelde; “Yunus’ta insan sevgisi ve ilahi aşk” teması işlendi. Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde “Yunus Emre Minyatürleri Sergisi ve Müze Gezisi”, aynı gün akşamı saat: 20.30’da Fırat TV Stüdyosunda Fırat Üniversitesi Konservatuarı Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ve Müftülük Korosu tarafından “Yunus Emre Tanıtım Konuşması ve Konseri” ve “Yunus Emre Konferansı” programları gerçekleşti.

 Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk'ü geçen yıl İstanbul’da düzenlenen bir etkinlikte tanıma şansım oldu. Müdür Yardımcısı Selahattin Yazar ile de İstanbul’da tanıştık. Kurumun başarılı Enformasyon Memuru Yahya Teksarı ile telefon konuşmalarımız gerçekleşti. Tüm kurum çalışanlarının etkinlik boyunca başarılı çaba ve çalışmaları gözlendi.

Terörün, açlığın, savaşların acımasızca yaşandığı dünyaya Yunus Emre, bir sevgi soluğu katmıştır. Halk diliyle söylemenin bilinciyledaha çok milli vezinle nefesler, ilahiler, koşmalar üretmiştir.Şiirlerinde aparı(tertemiz), armağan, bezek(süs), em(ilaç), konuk, özge, sin(mezar) ve tutsak gibi Anadolu halkının bugün bile kullandığı kimi öztürkçe sözcükleri kullanmıştır. Dörtlüklerle felsefesini anlatırken üstelik susarak da düşüncesini yansıtmaya çalışmıştır: “ Edebim el vermez edepsizlik edene / Susmak en güzel cevap edebi elden gidene.” 

Onurlu yaşamı ve üretkenliği konusunda çok sayıda makaleler yazılmış ve kitaplar basılmıştır. Adına kültür merkezleri, kütüphaneler, kültürevleri, okullar ve hastaneler açılmıştır. Bu onur, herkese ya da her kula nasip olmamıştır. O’nu anlatmak için neler yapılsa ya da neler yazılsa elbette az gelir.“Miskin Yunus söyler sözün/Yaş doldurmuş iki gözün/Bizi bilmeyen ne bilsin/Bilenlere selam olsun.”diyen Yunus Emre’yi şiirimle selamlamak isterim. 

 

Yunus Olmak

 

Baş açık, yalın ayak dünyayı göre geldin

Urum’u, Şam’ı gezip hem sevdin hem sevildin

İnsana insan gibi, insanca yaklaşarak

Hakkı seven kul ile her an yüz yüze geldin.

 

Dün hamdın, bugün piştin yanarak, kavrularak

En içten ve yürekten doğruyu arayarak

Sahralarda, sularda abdal olup gezindin

Dağı taşı dolaştın Mevlâ’yı çağırarak.

 

Sarıköy’de bir sestir, uzanır çığlık çığlık

İçimizde nefestir, solunur ılık ılık

Hoş O’nca yaratılan, yaratandan ötürü

Dizelerle dipdiri, düşüncede aydınlık.

 

Her gönlü hırpalayan acı dil yarasıdır.

“Sevelim-sevilelim” O’nun parolasıdır

İnsanı insan görüp sevgiyle kucaklamak

Dostluk ve dayanışma en güzel kalıtıdır.

 

Dört kitabı okuyup gönlünce Yunus oldun

Yere sürdün yüzünü, hem sarardın hem soldun

Arı dille konuştun, kalplerde yatan Yunus

Dün vuslatı aradın, bugünse sonsuz oldun…

 

Muhsin DURUCAN

 *

muhsindurucan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..