Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '07

 
Kategori
Siyaset
 

Yüzleşmemiz gereken on soru

Yüzleşmemiz gereken on soru
 

Mutluluğun herkes için geçerli olan bütüncül, tam ve net bir tanımı yok. Bu konuda içinde bulunulan sosyo-ekonomik ve sosyo-psikolojik ortama, koşullara ve ülkeye göre değişen, geçmişte yaşadıklarımız ile ilintili ve gelecek hayallerimizle bağlantılı olarak kişiden kişiye farklılaşabilen çok sayıda tanım söz konusu olabilir.

Öteden beri eksikliği hissedilen birtakım noksanlarımızın tamamlanması bizlerde bu hissi yaratabilir. Bu tür bir mutluluk hissi çoğu kez geçici olabilir. Oysa ki, kalıcı ve sürdürülebilir olanı önemli. Bu bağlamda, en alttan yukarı doğru beslenme-barınma-güvenlik-sevgi ve saygı- öz gerçekleştirim şeklinde beş aşamadan oluşan Maslow’ un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en azından ilk üç ila dört aşamasının karşılanmış olması “mutluluk eşiği” konusunda geçerli bir temel oluşturabilir. Bunların sağlanması da çoğu kişi için “para” demek. Oysa bu yaklaşım -çok sayıda deneyimle de ispatlandığı gibi- ilk üç temel ihtiyaç grubu için işe yarasa da sonraki aşamalar için tek başına geçerli değil.

Sizler gibi ben de boş zamanlarımda kitaplar karıştırıp internet ve özellikle de  You-tube'da gezınırken psikoloji içerikli bir kitapta, derin ve uzun süreli sıkıntı dönemlerinin üstesinden gelebilmek için etkili olduğunu düşündüğüm bir yöntem ile karşılaştım. Size sorulmasını hiç istemediğiniz, doğal olarak da yanıt vermekten kaçındığınız ilk on soruyu bir kâğıda yazın ve cesurca, samimi bir şekilde yanıtlayın deniyor. Buradan da anlaşıldığı kadarıyla bu sorular bağlamında bireysel açıdan önce sıkı bir yüzleşme ardından da doğal olarak çözüm süreci gündeme geliyor.

Çok derin bir alan olan birey psikolojisi gibi, toplumların da bir psikolojisi var. Yukarıda anlattıklarımla ilintili olarak daha mutlu bir toplumda yaşayabilmek için de cesurca sorulması ve yanıtlarıyla da cesurca yüzleşilmesi gereken sorular olsa gerek diye düşünüyorum. Zaten ünlü deneyci psikiyastrist Jacques Lacan'ın da iktisadi sistemin ve toplumsal yapının birey psikoljisindeki başat (dominant) rolünü beni de çokca ikna eden yaklaşımından da aldığım cesaret ile -haddimi de biraz aşma pahasına- sizlere buradan bir öneride bulunmak düsüncesine kapıldım.Bu yazıyı bir davet çarşafı gibi o engin bilgi dağarcığınızın verimli ağacının altına sermek, sizlerden gelecek değerli önerilerle, derin ve uzun süreli sıkıntı dönemlerinin ardından ”DAHA MUTLU ve REFAH İÇİNDE BİR TÜRKİYE ”için belirli alanlarda, kendi içinde kapsayıcılığı ve teknik  tutarlılığı olan, makul gerekçelere dayanan, seçili her bir alan için o “10 SORU”muzu birlikte sorarak seçelim ve bu yanıtları en geç 2022’in Mart ayı sonuna kadar edinerek yeni bir yazıya dönüştürelim .

İlgili soru alanlarımızı da fazlaca bir karmaşaya yer vermemek amacıyla Ekonomi-Finans-Maliye / İç siyaset / Dış Siyaset / Eğitim / Sağlık-Sosyal Güvenlik / Ulusal Güvenlik / Teknoloji-Bilgi dünyası / Enerji-Doğal kaynaklar / Çevre ve Turizm / Kültür-Sanat olarak belirlemek istiyorum- Yani 10 temel alanda 10 temel soru. Bu aşamada ve seçili birkaç alanda ilk birkaç soruyu sorarak başlayayım, Şöyle ki;
 

- “ Yüksek oranlı işsizlik, devasa cari açık ve dış borç, aşırı düşük değerli YTL, yüksek enflasyon ve son 20 myıl boyunca ekonomimizi finanse milyarlarca Dolar'a (ABD Doları) ulaşan sıcak para ile ekonomiyi dinamik ve enflasyonu baskı altında tutan iktisat politikası daha nereye kadar?” (Ekonomi-Finans-Maliye)

 “Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana 84 yıl içinde 48 kez yapılan vergi affı ve onca prim borcu afları ile bordro mahkûmları dışında kim vergi ve prim öder? Yüzde 70’leri aşan dolaylı vergi oranı bu gidişle 80-85’leri bulursa bu vergi adaletsizliğinin hesabını kim, nasıl verir? Yurtiçi sermaye birikimi ve finansmanın sonu mu geliyor?(Ekonomi-Finans-Maliye)

- Dışlayıcı ve ülkemizi her alanda sıkıştırarak tavizlere sürükleyici, adeta Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin şantaj aracına dönüşen ve üstelik bizi her alanda özgün ulusal plan ve projelerimizi üretmekten alı koyan, sonucun olumsuz olacağı her iki taraf için bilinse de "Oyun teorisine göre" her iki tarafa da bu müphem olasılığın kazandırdğı bir süreç olan“AB’ye KATILIM HAYALİ “daha nereye kadar? (Dış Siyaset)

- Başarılı gençlerimizin yüzde 70'e yakın bir oranda yurtdışında- Gelişmiş Batı dünyası'nda0 yaşamayı düşünürrken, beyin göçüne engel olamazken, Cumhuriyetimizin temel kanunlarından olan “Tevhid-i Tedrisat” (Eğitimin birleştirilmesi, tekliği) yasası tam olarak uygulanmadıkça çağdaş, laik, demokratik Cumhuriyet nesillerini nerede ve nasıl yetiştirebileceğiz?(Eğitim)

- Çok değerli kültür ve sanat insanlarımıza düşünceleri, eserleri ve sosyal güvenceleri açısından sahip çıkmamaya devam edersek yüce Atatürk’ün veciz deyişindeki “.Hayat damarlarınıdan birisinin kopmasını... nasıl önleyeceğiz? (Kültür-Sanat)

- Son 10 yıl içinde bu alanda birbirinden önemli cök sayıda plan ve proje ile oldukça önemli adımlar atılarak bazı hassas ürünlerde ihracat olanakları da yakalansa bile,,savunma sanayimizi ulusumuzun en temel güvencesi silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü yurtiçi kaynaklardan karşılayabilir hale getirmedikçe ve ulusal önceliklerimiz karşısında artık dar gelen kavramlar içinde kaldıkça ortaya çıkabilecek stratejik sorunların üstesinden nasıl gelebileceğiz?(Ulusal Güvenlik)

- Türkiye’nin yaklaşık son 20 yıldır topraklarından geçen çeşitli petrol ve doğalgaz boru hatları ile ulusal enerji güvenliği artmakta mıdır? Yoksa ulusal güvenliği daha riskli hale mi gelmektedir. ? (Enerji/Doğal kaynaklar )

- Özellikle büyük şehirlerimizdeki kamu alanlarının hukuk garabeti içeren imar izinleri ile katledilerek rant alanlarına dönüştürülmesi yolunda artan girişimlerle buralardaki yaşamı daha ne kadar sürdürülebilir kılacağız? (Çevre-Turizm)

Ben burada şimdilik sorularıma bir virgül işareti ile ara veriyor ve sizlerin engin bilgi dağarcığınızdan çıkıp gelecek yeni sorulara kucak açıyorum.

İ.Ersin Kaboğlu

4 Subat 2022, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..