Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Zaman aşımı denen utanç

Zaman aşımı denen utanç
 

-Ergenekon davası, özünde nedir?
-Kuşkusuz bir kontrgerilla davasıdır.
-20 Ekim 2008 tarihinde duruşmalara başlandı.
-Duruşmalara başlandı başlanmasına.
-Lakin bir başka kontrgerilla davası olan “16 Mart katliamı” zaman aşımı nedeniyle düştü.
-Üzüntü verici bir durum.

-Neydi 16 Mart davası.
-Hatırlatalım.

-İstanbul Üniversitesi bahçesinde, 16 Mart 1978 tarihinde, sol eğilimli öğrencilere yönelik yapılan bombalı ve silahlı saldırı eylemidir.
-Saldırı sonrasında 7 öğrenci hayatını kaybetmiş ve onlarca öğrenci yaralanmıştır.

-Ülkücü öğrencilerin içerisinde bir istihbaratçı bulunmaktadır o dönemde.
-Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi.
-Bu öğrenci, İstanbul Emniyetine gerekli istihbarat bilgisini verir.
-Ve “8-10 gün içerisinde Üniversite çıkışında solcu öğrencilerin üzerine bomba atılıp, silahla taranacak” der.
-Ne var ki bu ihbar ciddiye alınmaz.
-Ama tüm gelişmelerin, gelen istihbarat bilgisinin savsaklandığı yönündedir.
-Tıpkı Hrant Dink cinayetini önceden haber veren muhbirlerin istihbaratını savsakladıkları gibi.

-16 Mart katliamı ile ilgili bilgi notu Emniyet arşivlerine 1.d.2.12780 koduyla girerek resmiyet kazanmış.
-Ne var ki bilgi notu yargılamalar sürerken hiç ortaya çıkmamış.
-Bilgi notu ne zaman ortaya çıkıyor?
-Söyleyelim.
-Davanın ikinci kez açılmasından sonra ortaya çıkıyor.
-Ve tamı tamına notun yazılışının üzerinden 22 yıl geçtikten sonra.

-16 Mart 1978 tarihinde görevli polis müdürleri kimlermiş?
-Bakalım.
-Şükrü Balcı.
-Süreyya Şahin.
-Reşat Altay.

-Görevli olan ilgili isimler delil yetersizliğinden beraat ettiler.
-Aldıkları tek ceza “ihtar”.

-1980 öncesinin hiç kuşkusuz ki en belirgin özelliği sendikal ve siyasal örgütlülüğün hayli yükselmiş olmasıydı.
-İşçi hareketi hayli yükselmiş.
-Öğrenci hareketi ise siyasal örgütlülüğün motor gücü halini almıştı.
-Adeta militanlaşmıştı.
-Türkiye’nin egemen blok temsilcileri, 1970’li yılları çok iyi kavradılar.
-Ve 1971 yılında orduyu göreve çağırdılar.
-Hatırlarsanız, 12 Mart muhtırasının paşası Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç muhtıranın gerekçesini şu cümle ile açıklamıştı.
“Sosyal gelişme, ekonomik gelişmeyi geçti.”
-Ve bu çerçevede, 1974 yılına kadar yarı askeri bir rejim ülke yönetimine damgasını vurdu.
-Hatırlanacağı gibi 1974 yılı genel seçimlerinde sol görünüm altındaki CHP iktidara oturmuştu.
-Koalisyonun büyük ortağıydı.
-Ve küçük ortak Erbakan’ın MSP’siydi.
-Ve bu dönemde sol ciddi bir darbe ile çıkmıştı.
-Askeri yönetim döneminde üç önderini idamla kaybetmiş.
-Ve buna mukabil onlarca parçaya bölünmüştü.
-Her şeye rağmen devrimci hareket, 1980 yılına gelene dek büyük bir kitleselliğe ulaştı.
-Ve bu dönemlerde 39 kişinin kontrgerilla provokasyonu ile öldüğü 1 Mayıs 1977 katliamı yaşandı.
-Ankara / Bahçelievler de 7 TİP mensubu öğrenci hunharca katledildi.
-Maraş katliamı.
-Sivas olayları.
-Malatya ve Çorum olayları.
-Ve sayılabilecek onlarca provokasyona dayalı katliamlar.

-Ne var ki devrimci hareketin kitleselleşmesinin önüne geçemiyorlardı.
-Egemen blok temsilcileri, kitleleri sindirmek ve pasifize etmek adına sosyal demokrat postu altında CHP’yi sahneye sürdü.
-MHP öncülüğünde örgütlenen paramiliter silahlı güçleri devrimci hareketin üzerine sürdü.
-Ve o dönemde MHP yedek bir güç konumundaydı.
-Ne var ki MC hükümetlerinde umduğunu bulamayan egemen güçler, 1978 yılından itibaren bizzat devletin kontrolünde iç savaş stratejisi ile hareket etti.
-Sosyal ve siyasal gerilimi alabildiğine tırmandırdılar.
-Üniversiteleri ele geçirmek adına ülkücü faşistleri üniversitelere yerleştirdiler.
-İstanbul Üniversitesinde “Merasim Birliği” adı verilen polis birliğinin denetimi altında öğrencilere saldırı hareketlerinde bulundular.
-Bu saldırılar karşı saldırı ile cevap buldu.

-16 Mart 1978 tarihinde solcu öğrenciler Süleymaniye istikametine yönelerek toplu halde yürümeye başladılar.
-Her zaman ki çıkış kapısından müsaade edilmiyor öğrencilere.
-Ve bir başka istikamete yönlendiriliyor.
-Buna mukabil ülkücü ve sağ görüşlü öğrenciler, okuldan erken çıkarak bölgeden uzaklaşıyorlar.
-Meydana açılan kapıdan topluca çıkış yapan öğrencilerin üzerine “Beyazıt Meydanı komünistlere mezar olacak” sloganları ile kurşun yağmaya başlar.
-Hemen ardından çok güçlü bir bomba öğrencilerin üzerine atılır.
-7 devrimci öğrenci ölür.
-50 kişiden fazlası yaralanır.

-İşte tarihe 16 Mart katliamı olarak geçen bu davadan kimse ceza almadı.
-Ve dava zaman aşımı sebebi ile düştü.

-Utanç verici bir durum.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..