- Kategori
- Deneme
''Aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın!''

Güneşin batışına bir kez daha bakar,
Geçip de giden yıllarına yanar,
Sonsuzluğa terk ettiklerine ağlarsın.
Fonda:
’’ Enginde yavaş yavaş, günün minesi soldu,
Derdim bana arkadaş, bugün de akşam oldu.’’
Şarkıların içini ezen, içli nağmelerinde anılarını yaşarsın.
Güneş, usul usul, deryanın koynunda,
Ne yazık! Bir gün daha solmakta.
Kızıldan, mavinin tonlarına kayan bir renk cümbüşü var Sema’da,
Grup, en güzel halini yansıtmakta Kuşadası’nda.
Yine yiten bir gün ve yine yitirilen duygular dorukta.
Hüzün kucaklamışsa gönlünü,
Sakın suçlama Eylül’ü!
Kimi derbeder,
Kimi hoş, kimi de bomboş geçirmekte ömrünü!
Kimi üzgün, kimi hasret yüklü.
Bin parçaya bölünmüşse yüreğin,
Suskunsa öfken,
Ne suçu var ki Eylül’ün?
Dilinde; bitmeyen şarkın,
‘’Aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın!’’
Bu gece, Dolunay’ın ışıltısında parlasın yıldızların.
Hayatının son baharındasın belki!
Kim bilir? Belki de yüreklerin bitmeyen ümitlerinde baş tacısın.
Asla! Unutmamalısın ki!
Her gecenin sabahında;
Yeni bir gün doğar, yeniden yine yeni başlangıçlara!!!
Ayşen Arslangiray Kura
13.09.2011/Kuşadası