Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '07

 
Kategori
Mizah
 

" Bir ev kadını " nın günlüğü

" Bir ev kadını " nın günlüğü
 

Bugün hiç bir iş yapmadım.

Akşamları yoruldum dediğimde "Ne iş yapıyorsun? Bütün gün evdesin" diyorlar. Ev kadınlığı iş değilmiş.

Kim mi diyenler? Hemen hemen çalışan herkes. Onlar öyle söylüyorlarsa, doğrudur. Ben de "Yoruldum" demiyorum artık .

Dur bak sana anlatayım. Bugünüm nasıl geçti.

Sabah 6'da kalktım, kahvaltıyı hazırladım, çocukları uyandırdım, doyurdum, giydirdim, okula gönderdim. Servis biraz gecikti... Onlarla birlikte apartmanın kapısında servisi bekledim. Ne olur ne olmaz... Başlarına bir şey gelmesin diye.

Sonra, eşimi zorla da olsa uyandırdım, kahvaltı masasını baştan hazırlamam gerekti. Çünkü çocuklardan geriye kalan masa biraz dağılmıştı. Sabah muzurlukları üstlerindeydi, yumurta savaşı yaptılar..

Neyse, kahvaltısını yaptı ve gitti.

Hemen çocukların odasını toparladım, yatakları havalandırdım, düzelttim. Salonda gece çekirdek çitlerken tablaya isabet edememiş eğitimsiz kabukları elektrik süpürgesiyle aldım. Hazır süpürgeyi çalıştırmışken bütün evi şööööyle bir süpürdüm.

Aman Allah'ım! Saat kaç olmuş. Çocuklar okuldan aç gelir şimdi.

Hemen onlara köfte-patates yaptım.

Patatesler kızarırken geldiler. Masayı hazırladım. Ellerini yıkayıp, üstlerini değiştirene kadar patatesler de kızardı şükür.

Oğlum ayran istedi, kızım portakal suyu. Neyse. Kaç dakikalık iş ki... Hemen yapıverdim.

Onlar dinlenirken yemek yapmam lazım. Çünkü derslerine de yardım edeceğim.

Evde domates kalmamış. Şimdi oğlana söylesem gitmez. Bir koşu gider kendim alırım. Manav şurası... İki adımlık yer.

Asansör çalışmıyor, arıza varmış. Yedi katı yürüyerek indim, manava gittim. Dönüşte yedi katı tekrar yürüyerek çıktım. Hamlamışım galiba... Nefes nefese kaldım.

Neyse, yemeği yaptım.

Bu arada çocuklar su savaşına başladılar. Her yer su içinde. Onları odalarına gönderdim, ıslanan yerleri sildim.

Durum kontrolüm altında.Yemek hazır, çocuklar ders çalışıyor.

Azıcık ütü vardı... Ben de onu yapayım bari...

Ütü bitti nihayet.. Zaman ne çabuk geçmiş, saat yedi olmuş. Hemen salata yapmam lazım. Şimdi babamız gelir.

Oh! Tamam salatayı yaptım. Ben masayı hazırlarken babamız da geldi.

Yemeklerimizi yedik. Onlar TV izlerken ben masayı topladım, çayı koydum. Çay demlenene kadar biraz oturabilirim.

Salonda canım ailem, mutlu mutlu oturmuşlar meyve yiyorlar. O da ne! Meyve kabuklarının yarısı yerde. Gözleri televizyondayken, el yordamıyla tabağa koymaya çalışmış, isabet ettirememişler besbelli. Biraz oturayım, yesinler, sonra alırım yerdekileri.

Çay demlendi. Eşimle bana çay, çocuklara süt.. Sonra çocuklar yatağa, uyku vakti..

İki saat kadar daha oturuyoruz. Daha doğrusu eşim oturuyor... Ben çay, süt ve meyva bulaşıklarını bulaşık makinesine yerleştiriyorum.

Sonra... Biraz sohbet ediyoruz eşimle.

Çok yorulmuş bugün çoookkkkk. Para kazanmak kolay mı? Masa başında bütün gün ona buna dert anlatmak. O'na hak veriyorum..

Artık yatma vakti. Çocukları kontrol ediyorum üstleri açık mı diye. Üşütürler sonra neme lazım.

Duş alıyorum, yatıyorum.

Sanki biraz yorgun gibi miyim ne. Yok canım ne yorgunluğu.

Ben bir iş yapmadım ki!!!

 
Toplam blog
: 139
: 1916
Kayıt tarihi
: 12.04.07
 
 

Bana biri kendini anlat dese, susar kalırım. Her konuda çılgın bir istekle konuşan ben, işte o anda ..