- Kategori
- Siyaset
"29 Ekim" Davetiye Krizi ve Amasya'nın Valisi...

Amasya Valisi A.Celil Öz
Nedir bu milli günlerimizde çektiklerimiz?
Nedir bu valilerden çektiklerimiz?!
Bayrak astırmazlar. Nutuk attırmazlar, tebliğ yayınlatmazlar. Yürütmezler, oturtmazlar. O yasak, bu yasak.Aranır olduk. Serseme döndürüldük. İliklerimize korkutuluyoruz, Ne bu ya! Yetti, bitti gari. Atatürk’ten sonra başımızı nereye dayasak?
Memlekette ceviz, kıran kırana. Kırılmadık ceviz kalmadı. Kıranların hepsi de el üstünde tutuluyor, pohpohlanıyorlar üstelik. Yarışa mı bindi bu iş, ne ?!
Yahu bu milli bayramlar hepimizin değil mi? Bayram, bir zaferin ardından kazanılan erdemlik hali değil midir? Bu kazanılanlar olmasaydı, biz bu bayramları kutlayabilir miydik? Yani hiç kazanmasa mıydık. Onun bunun kölesi mi olsaydık.
TOKİ’ler kurup, 250 adet okul, bu rakamın 5 eksiği kadar da camiler yapabilir miydik.
Bu ne iş?! Bu memleket bizim değil mi?
Ört ki,ölem!
“Memleketin dahilinde ve haricindeki bedhahlar” bir gün böylesi nanelerle başımıza çullanacakları belliydi ki, Ulu önder bunları işaret etmişti bizlere. Şimdi o sözler hatırlanıyor. Şimdi gündemde 29 Ekim Cumhuriyet bayramı var.
Şimdi başımıza, bir de Amasya Valisi çıktı., Valilik, 29 Ekim kutlamasını, şehirde yeni açılan bir pastanede yapacakmış. Valiliğin davetiyesinde böyle yazıyor. Al bakalım, buradan yak. Şimdi de davetiye krizi.Özel teşebbüse ait yeni açılan bu pastane, F.Sultan Mehmet Camisi yanındaymış. Valilik işi geniş tutmuş. Salon büyükmüş. Ancak alırmış.
Amasyalılar da diyor ki: “ Cumhuriyet tarihinde önemli bir yeri olan Amasya’da, Cumhuriyet Bayramı için seçilen yer, uygun olmadı. Esnaf için de bu pastane, haksız rekabet yaratır. Saraydüzü Kışlasında olması daha manidar ve ulvi” dir.
Bu Saraydüzü, ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin temellerini oluşturan Amasya Genelgesinin deklare edildiği yerdir bu Saraydüzü Kışlası.
Aynı Vali, geçen yıl 3 yıldızlı otelde kutlamaları kabul etmiş. Ne yazık ki Amasya’da çok yıldızlı otel yok. 5 yıldızlı olsaydı, orada yapılırdı bu resepsiyon.
Sayın Valinin yapacağı iş, bu Saraydüzü Kışlasını tercih etmesidir. Amasya ADD’nin fikri de budur.
Haksız rekabet yapılabilecek cami manzaralı pastanede resepsiyona Amasyalılar karşı çıkmakta ve davete katılmayacaklarını da ifade etmişlerdir. O zaman valilik, kimlerle o resepsiyona gidecektir acaba?
Nedir bu valilerden çektiğimiz? Hep bu iktidar zamanda örnekler çoğaldıkça çoğalıyor. Ordu Valisi Ali Kaban’ da, başka bir terane tutturmuştu. “ ayakta işemek, dini mülahazalara aykırıdır” diyerek. Ve de müftü ile el ele vererek, camilerden psuvarları söktürmüş, “herkes oturarak işesin” diye fetva çıkarmıştı. Sana ne dinmiş, imanmış, müftüymüş, çişmiş. Bırak herkes çişini nasıl ederse etsin.
Kimi vali “içinde domuz eti var” diye hırslanmış, bas bas bağırarak “bana bu risotto’yu kim yedirdi, bulun onu” demişti. Kimi siyasi ikballerin öne çıkma görüntüleri, hep böylesi çıkışlarda saklıdır zaten. Siyaseten bir yere getirilmeyi mi bekliyordu, orası meçhul.
Kimisi karlı elektriksiz köylere buzdolabı taşımıştı. Bir kısmı da kömür. Ve de içleri yanaraktan vazife ifa eylemişlerdi.
Şimdi de 29 Ekim kutlama krizi, Amasya’dan. Her şeyden evvel, Cumhuriyet Valisi olmak, çok büyük erdemliktir. Bu Devlete yakışanı da budur. Memleketin krizlere tahammülü de yoktur.
Bütün mesele, Cumhuriyet valisi olabilmektir hüner!
CUMHURİYETİN DOĞUM BELGESİNİN HAZIRLANDIĞI AŞAĞIDAKİ "SARAYDÜZÜ KIŞLASI," RESEPSİYON İÇİN UYGUN DENİLİYOR. BAKALIM VALİ BEY, PASTANEDE ISRAR EDECEK Mİ BUNCA HENGAMEDEN SONRA.