Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '11

 
Kategori
Sinema
 

"Aşk tesadüfleri sever" İzledim aşık oldum

"Aşk tesadüfleri sever" İzledim aşık oldum
 

Dün akşam üzeri, bütün yorgunluğuma, bütün sıkıntıma, beni eken arkadaşıma ve yağmura rağmen ve yağmurlarda ıslanmak pahasına da olsa sinemaya gittim. Tesadüfen değildi gidişim; planlamıştım. Bu yüzden her şeye rağmen gittim. Bugüne kadar bir çok kez çarptı gözüme, "Aşk tesadüfleri sever" blogları o yüzden yazmayacaktım. Ammaaa, filmi izleyince, izlerken "aşık" olunca yazmama niyeti filan kalmadı. Eve döndüğümde yazacak mecalim olsaydı hemen yazacaktım ya o kadar da uzun boylu değildi.

"Bostancı dolmuş kuyruğunda
Sen başta ben en sonda
Öylece beklemişizdir...
Sabah 7:30 vapuruna
Sen koşa koşa yetişirken,
Ben yürüdüğümden kaçırmışımdır
Aynı anda başka insanlara,
Seni seviyorum demişizdir....
Mutlak güven duygusuyla,
Başımızı başka omuzlara dayamışızdır
Olamaz mı?
Olabilir.

Onca yıl sen burada
Onca yıl ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş
Şu eylül akşamı dışında"

Daha yeni yazdım, Kayahan şarkısının yüreğimde yaşattırdıklarını; "Seni seviyorum diye senden önce başka hiç kimseye söylemedim dersem yalan olur" diyerek ya, Özgür, Deniz'in gözlerinin içine bakarak, bu şarkıyı söylemeye başladığında, "Aynı anda başka insanlara / Seni seviyorum demişizdir..." dediğinde gülümsedim. Daha önce hiç dinlememişim bu Bülent Ortaçgil şarkısını, iyi ki ilk böyle bir filmde adeta yaşayarak dinledim.

Şarkıda anlatılanlar film gibiydi ya da bu filmde anlatılanlar şarkıdaki gibiydi... şarkı gibiydi. Çocukluktan itibaren birbirine değen ya da teğet geçen yaşamlar ve bu yaşam içinde çocukca filizlenen, sonra unutulan ya da Müslüm Gürses'in "Aşk tesadüfleri sever/ Kader ayrılıkları/ Yıllar geçmeyi sever/ İnsan aramayı" şarkısındaki gibi, kaderin getirdiği ayrılıklarla bir kenara bırakılıp, umutla beslenen aşk. Sonra tesadüfen bir araya geliş ve geçmişte yaşanan tesadüfleri; karşılaşmaları ya da karşılaşamayışları anımsamak. Öyle bir anlatılmış ve şarkıda da söylediği gibi, öyle bir "olabilir" denmiş ki! Hele Özgür, o gülen gözleriyle, o aşık bakışlarıyla "Olabilir mi?" diye sorup sonra "Olabilir "dediğinde, öyle bir diyor ki!.. Gel de inanma, gel de aşık olma! Bir oyuncuya; erkeğe aşık olmak, bu kadar mı yakışır? Yakışır. Yaşamda ayakta kalmak, birey olmak adına verilen savaş, aileye karşı çıkış bu kadar mı doğal anlatılır? Anlatılır. Bir kadın, bu kadar mı güzel evlenmek üzere olduğu sevgilisinin gözlerinin içine bakıp öfkesini, kırgınlığını ifade eder? Edebilir. Bu kadar mı güzel, evleneceği adam, mesleği ve ailesi arasında kalır insan? Kalır. Ve bütün bunların üzerine, tesadüfen rastlaştığı çocukluk aşkı. Öyle bir aşık ki, artık tesadüfleri beklemeyeceğini, kadere karşı duracağını gösteren bir aşık. İşte böyle bir aşık için her şeyden; candan bile vaz geçilmez mi? Geçilir.

Ve bütün bunları anlatırken, çocukluğuna, çocukluğunun mahallesine, sokağına, sadece onlar dönmüyor siz de birlikte dönüyorsunuz. Biz de sokakta oynardık, kavga eder, bisiklete binerdik. Aşık olurduk komşunun oğluna ama o bile bilmezdi. Annemiz ev hanımıydı, evi çekip çevirirdi, babamız para kazanıp eve bakardı. Ve bütün çabaları evlatlarını "iyi" yetiştirmek içindi. Mahalleliyi tanırdık, oturanı da bizdendi, esnafı da. Sefertasları vardı yemek götürülen... kurşun kalem açılan, masaya monte edilmiş büro tipi açacaklar... kasetçalarlar, hani iki düğmesine basıp ses kaydı yaptığımız. Bizim zamanımızda da vardı hani "Bu kapıdan çıkarsan bir daha dönme "deyişler ve affedişler.

Bir filme gidip aşık olmak mı?

Olamaz mı?

Olabilir...

İyi aşık olmalar, ay yanlış oldu; iyi seyirler olsun.:)

Emeği geçen herkesin emeğine, aklına ille de yüreğine sağlık.

Ömer Faruk Sorak yönetmenliğinde yapılan filmin oyuncuları:

Mehmet Günsür(Özgür) Belçim Erdoğan(Deniz), Altan Erkekli, Şebnem Sönmez, Ayda Aksel, Cezmi Baskın, Batuhan Karacakaya, Yiğit Özşener, Hüseyin Avni Danyal, Öykü Çelik, Caner Karamukluoğlu, Reyhan Asena Keskinci, Arif Keskiner, Yılmaz Gruda, Zafer Demircan, Ayşe Arman, Berkant Keskin, Berna Konur, Hakan çimenser, Pınar Çağlayan, Ümit Bülent Dinçer

Senaryo: Ipek Sorak, Evren şit/ Yapımcı: Oğuz Peri / Görüntü Yönetmeni:Veli Kuzlu Müzik:Şebnem Ferah, Teoman, Demir Demirkan, Müslüm Gürses, Ozan Çolakoğlu, Redd, Tanju Okan, Tnk, R.e.m.

 
Toplam blog
: 210
: 3227
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

Yazmak... Öyle güzel, öyle hoş ve öyle derin bir eylem ki!.. Olmazları bile oldurabiliyorsun. "Ke..