- Kategori
- Haber
'Demokratikleşme' Sürecinde İki Haber

Terör tüm insanlığı tehdit ediyor, Teröre birlikte dur diyelim.
telaffuz edilecek gelecek kuşaklara!
Bunun izahı açık seçik yapılmalı, tavşana kaç tazıya tut politikalarıyla, görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler deyip zamanın ne göstereceğiine mi havale edilmektedir. Ana yürekleri veya kamuoyu vicdanı nereye kadar dayanır! Ordumuzun değerli askerleri cansiperane mücadele ederken, şehit düşenlerin aile ocaklarına şehit törenleri ertesinde de arada uğramak gerekir, ateş düştüğü yeri yakar. Bunun etkisini anlamak için tarihi savaşlarda karar verenler de askerin en önünde savaşa giderdi. Ama şimdi hiç olmazsa askerden kaçmadan ve empati yaparak politikalar üretilirse şehitlerin geride kalanları vicdani huzur içinde olurlar.
Elbette hürriyet ve demokrasi güzeldir ama birileri sefa sürerken diğerleri bunun bedelini canıyla öderse haksız politika üretenler bu kanlarda gün gelir boğulurlar. Allahın verdiği canlar gönül huzuru ile vatani göreve kendilerini feda ettiğini, çevresi ile birlikte algılamalıdır.
İşte son günlerde dış dünya olaylarının gölgesinde kalan iki haber:
Birinci haber: "Erzincan’da hain tuzak" "PKK’lılar yola döşedikleri mayını... askerleri taşıyan aracın geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlattı. Hain pusuda 1’i kurmay yarbay 9 asker şehit oldu. Ağır yaralanan bir yüzbaşı ile bir asker de tedaviye alındı" (12.08.08-milliyet.com.tr)
İkinci haber: "Emine Ayna şehitlerimizin kemiklerini sızlattı!" "DTP Lice İlçe Örgütü'nün düzenlediği “Hakla dayanışma” etkinliği PKK'nın gövde gösterisine dönüştürülmek istendi. Bölücü terör örgütü PKK'nın ilk silahlı eylemini gerçekleştirdiği tarih olan 15 Ağustos'un kutlandığı etkinlikte DTP Eşbaşkanı Emine Ayna ilginç sözler sarf etti. ... 15 Ağustos 1984'te Eruh ve Şemdinli'de gerçekleştirilen hain eylemleri överek, "15 Ağustos Zafer Bayramı'nız kutlu olsun." dedi!
Ayna’nın konuşması sırasında katılımcıların sık sık “Yaşasın 15 Ağustos”, “Gerilla vuruyor Kürdistan’ı kuruyor” şeklinde sloganlar atması dikkat çekti. DTP Eşbaşkanı Ayna ayrıca terör sorununun bitmesi için bölücü örgüt PKK'nın muhatap alınmasını istedi. (13.08.08 milliyet.com.tr)
Birinci haberle; "9 eve ateş düştü"
"Hain tuzakta şehit düşen Kara Pilot Kurmay Yarbay Miktad Şamdancı’nın (40) Kars’ta görev yaptığı ve birkaç gün önce 20 günlük geçici görevle bölgeye gittiği öğrenildi.
Evli ve 22 aylık Tahsin Meriç isimli bir çocuk babası olan Şamdancı’nın, Ankara’daki babası Mehmet Süleyman ve annesi Ümran Şamdancı “Miktad evimizin bir oğluydu. Ondan başka kimsemiz yoktu” dedi.
Malatyalı Jandarma Uzman Çavuş Selim Kabataş’ın acı haberini alan anne ve babası sinir krizi geçirdi. Bekar olan Kabataş’ın 6 ay önce ailesinin yanına geldiği bildirildi." Diğer şehitler "Gökhan Kuvat (Elazığ) Jandarma erler: Aydın Emer (Osmaniye doğumlu İstanbul’da oturuyor), Önder Muratoğlu (Yozgat), Adem Bilaloğlu (İzmir), Murat Atsen (Samsun), Abdurrahman Bolat (Hatay), Barış Demir (İzmir)" benzer duygular içinde aile ocağına götürüldüler.
Vatan, millet için binyılarca canını feda eden bu ulusun fertleri - aileleri, canlara mal olan sürünceme politikaları süreci, canların feda edilmesi pahasına uzayıp gitmesine rağman bir arpaboyu yol alınacağına, dağdan söylenenlerin alenen kentlerde dillendirilerek ikinci haberde yansığı durumları görünce tepkisiz kalamamaktadırlar. Üzüntüsünden ve hayflarından öfkelerini dizginleyemedikleri şu haberde açıkça görülmektedir:
"Şehit cenazesinde Erdoğan’a protesto
Kadınların bulunduğu bir grup “Sen de oğlunu askere yolla” diyerek Erdoğan’ı alkışlarla protesto etti. Demir daha sonra gözyaşları arasında Menemen’deki Kubilay Şehitliği’nde toprağa verildi. Öte yandan Başbakan Erdoğan, dün ayrıca Bilaloğlu’nun Çamdibi’ndeki evine gitti. Aileye taziyelerini ileten Erdoğan evden çıkışı sırasında protesto edildi. Sokakta bekleyen vatandaşların büyük bölümü “Kahrolsun PKK” sloganı atarken, bir bölümü de “yuh” çekti." (13.08.08 milliyet.com.tr)
Bu milli ve güvenlik politikaları zamanın akışına bırakılarak, birilerinin zaman kazandığı veya demokratikleşme söylemlerinin serüvenleştiği durum yaratılmamalıdır. Otuz yıllık terör mücadelesinde kırmızı çizgilerinden geriye doğru giden ne yazık ki devletimiz olmuştur. Terör ötgütünün kırsalda ölen ölür kalan sağlar bizimdir düşüncesi ile bu yurt çocularını sersefil dağlarda ölüme gönderirken, diğer taraftan Devletimizin üniter yapısı ve dış güvenliğin bekçisi ordumuzun değerli erleri ve kıymetli subayları sonuçsuz politikaların peşinde oyalanmamalıdır. Bizim askerimizin kanı herhalde diğer (israil ve batılı) uluslarınkinden daha kıymetsiz değildir. Üstelik şehit olarak kutsallık taşımaktadır.
Devletimizin yönetim platformunda bulanan karar sahiperi Allah bir daha göstermesin, şehit törenleri sürecinde Mutat kınamalardan öte ordumuzun kararlı mücadelesi dışında bir ilerleme sağlanmamaktadır.
"Saldırı kınandı"
"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 9 askerin şehit edilmesinin ardından Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’a bir başsağlığı telgrafı gönderdi. Gül, yazılı açıklamasında da derin üzüntü duyduğu saldırıyı şiddetle kınadığını belirterek, “Devletimizin terörle mücadele azmine hiçbir şey zarar veremeyecektir. Güvenlik güçlerimiz, terörle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir” dedi. TBMM Başkanı Köksal Toptan, Büyükanıt’a gönderdiği başsağlığı mesajında “Bu hain saldırıları lanetliyorum. Terörle mücadele kararlılıkla devam edecektir” ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı açıklamada, “TSK’nın icra ettiği etkili operasyonlar neticesinde ağır darbeler alan terör örgütünün, telaş ve çaresizlik içinde bu tür hain tuzaklara yöneldiği görülmektedir” dedi. CHP lideri Deniz Baykal, Büyükanıt’a başsağlığı mesajı gönderdi". (12.08.08 milliyet.com.tr)
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde, güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürülen PKK terör örgütü mensubu ‘Kendal Polat’ kod adlı 26 yaşındaki Adnan Donuk’un cenazesi Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ne bağlı Çomak Köyü’nde toprağa verildi. PKK mitingine dönüşen cenazeye, izin kullanarak köye geldiği belirlenen teröristin Kastamonu’da vatani görevini yapan asker kardeşi 21 yaşındaki Veysi Donuk da katıldı. Üzgün olduğu görülen kardeş Donuk gazetecilere konuşmazken, cenazeye katılanlar, “Artık kardeş kanı akmasın. Bu ülkede annelerin ağlamasını istemiyoruz” dedi. (27.08.08-hürriyet.com.tr)
Ve ralite günlük şehit haberleri, demokratik gelişim isteyenlerin terör övgüsü. Demokratikleşme böylemi gelişecek!!! bir bakarsınız 'atı alan üsküdarı geçmiş' oturduğunuz halı altınızdan çekilmiş, hasır da bulamazsınız.
Bütün milletin ortak dileği bu demeçlerin fiilen yerini bulmasının uzamaması nihai politikaların tesbiti ile bir an önce sonuç alınıp ülkenin huzur ve mutluluk özleminin tesisinin sağlanmasıdır.
Şehit haberleri: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=119738