"Eğer yeniden"

Eğer yeniden diye başlayan cümleleriniz oldu mu hiç?... Yeniden yaşayabilseydiniz her şeyin daha başka olacağına inandığınız anlarınız?... Hayata hep geç kaldığınızı düşündüğünüz yaşamsal maceralarınız?...

Hep ince ayrıntılara takılıyorsanız, zaman size bir türlü yetmiyor ve geceleri bile birşeylerle hep meşgulseniz, her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesapladığınız halde bir türlü rahat edemiyorsanız, yaptığınız her işin en mükemmelini yapmaya çalıştığınız halde daha iyisi mutlaka yapılabilir diye düşünen bir mükemmelliyetçiyseniz, herkes için hep birşeyler yapmaya çalışırken kendinizi hep erteliyorsanız, sevdiklerinize yetemediğinizi, daha verimli olabilecekken olamadığınızı düşünüyorsanız....

Temizlik takıntınız, simetri hastalığınız, hep verici bir yapınız, korkularınız, belkileriniz, kuşkularınız varsa... Kısacası benim gibiyseniz!... Bir kez daha düşünün!... Zaman her şeyi değiştirebilir. Ama ne kadar zamanımız kaldığını kim bilebilir ki?... Lütfen gülümseyin! Çünkü, bugün hayatınızın geri kalan günlerinin ilk günü!...Her şeyin üstümüze geldiği zamanlar, belki de bizim ters yönde gittiğimiz zamanlardır, kim bilir?

Kuşkuları, umutsuzlukları, belkileri geride bırakın. Umudu ve sevinci katın yanınıza, en çok da yüreğinizi. Pişmanlıkları asla anmasın diliniz. " İsteyin sizin olsun. " diyor bir kutsal kitapta. Çünkü, zaman mutluluk zamanıdır. Düşleri mutluluklarla taçlandırma zamanıdır. Tam da şu andadır!... Şimdidir!...

Evet... Bir kez daha düşünün!... Ve şu şiiri mutlaka okuyun. Hatta baş ucunuza koyun, çantanızda taşıyın. Keşke dememek, belkileri yaşamamak, hayata geç kalmamak için:) ) ) )

EĞER YENİDEN

Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama,

İkincisinde daha çok hata yapardım.

Kusursuz olmaya çalışmaz... Sırt üstü yatardım.

Neş' eli olurdum,

İlkinde olmadığım kadar ve

Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.

Temizlik sorun bile olmazdı asla,

Daha çok riske girerdim.

Yolculuk ederdim daha fazla.

Daha çok gün doğumu izler, daha çok dağa tırmanırdım.

Daha çok nehirde yüzerdim.

Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye...

Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine...

Yaşamının her anını gerçek ve verimli kılan insanlardanım ben

Elbette mutlu anlarım oldu.

Ama...

Yeniden başlayabilseydim eğer,

Yalnız mutlu anlarım olurdu!...

Farkında mısınız bilmem;

Yaşam budur zaten:

ANLAR!...

Sadece anlar...

Siz de " Anı " yaşayın.

Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan

Gitmeyen insanlardanım ben.

Yeniden başlayabilseydim eğer;

Hiçbir şey taşımazdım!...

Eğer yeniden başlayabilseydim,

İlkbaharda ayakkabılarımı fırlatır atardım... Ve

Sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarımla

Bilinmeyen yollar keşfeder,

Güneşin tadına varır,

Çocuklarla oynar,

Bir şansım daha olsaydı EĞER...

Ama işte seksenbeşimdeyim;

Ve biliyorum. Ölüyorum!...

( JORGE LUİS BORGES )

****

" Tanrı rüzgârı verir,

Ama yol almak isteyen yelkenlerini kendisi çekmelidir. " ( Saint Augustine )

****

Keşkelerin, eğerlerin, pişmanlıkların olmadığı bir yaşam dileğiyle!... Mutlulukla kalın!....

REZZAN SAİTOĞLU