- Kategori
- Siyaset
“İçi boş diyorsanız, doldurun…”

Günlerden Pazar ya, televizyonun karşısına geçtik, ayaklarımızı da çaktırmadan sehpaya uzattık, başladık kanal sektirmeye…
Kanalın birinde başbakan konuşuyor, geç…
Ötekinde yine başbakan konuşuyor, geç…
Diğerinde yine…
Merak ettim, ne konuşuyor diye dinlemeye başladım… Hem de canlı, kanalların hepsi birden veriyor.
Konuşma, bildik bir mekânda, daha önceleri de sanatçılar, sporcular, yazarcılar gibi camiadan kişileri (Meşhurları) toplamıştı. Bu kez tamamı kadın, İstanbul’daki “Kadın Sivil Toplum Örgütleri”nin üyeleri toplanmışlar.
Toplantıda başbakanın şu sözleri dikkatimi çekti ve üzerinde durmak istiyorum. Geri kalan sözlerin tamamı, propaganda ve ikna etmeye yönelik sözler çünkü… Biraz da ajite etmeye
Diyor ki başbakan: "Açılım durdu, açılımın içi boş açılım yavaşladı gibi yorumların da gerçeği yansıtmadığını burada özellikle yansıtmak istiyorum. Açılım boşsa açılımın içini doldurmak isteyenlere sesleniyorum. O zaman bize lütfen dolduracak malzeme verin. Biz bunlara hayır demeyiz. Sadece açılım boş demekle bir şey kazanamazsınız. Bunu bütün Türkiye'ye seslendik sesleniyoruz Ama buna rağmen bize gelen herhangi bir şey maalesef yok."
Bu ifade ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor…
Hükümet, yani iktidar, bir konu üzerindeki görüşlerini önce ortaya koyar, sonra da bunu paylaşır. Bir başka anlatımla, iktidar “Meramını” dile getirir ve “Ulusal” boyutta çözüm için TBMM içinde veya dışında tüm partilere, sivil toplum örgütlerine açılır. Onlar da düşüncelerini ve çözüm önerilerini belirtirler.
Adına önce “Kürt açılımı” sonra da “Demokratik açılım” dedikleri paketin içinde ne olduğunu başbakan veya iktidar, bugüne kadar açıkladı mı?
Ben bilmiyorum, bilen varsa beri gelsin…
Ya da, adı her neyse paketin, “Biz, iktidar olarak bu konuyu çözmeye kararlıyız, ancak konunun ‘Ulusal boyutta’ çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Gelin toplanalım, çözüm üretelim” dedi mi?
Ben bilmiyorum, bilen varsa burada da beri gelsin…
Önümüzde, adı her ne ise bir “Paket” duruyor, ama içinde ne var, iktidarın önerisi ne, bilemiyoruz.
Bizim memlekette bir laf vardır, içeriğinin ne olduğu bilinmeyen şeylerde “Karanlıkta it bilici miyim” denir. İktidarın niyetini ve fikrinin ne olduğunu bilemediğimiz bir konuda ne gibi fikir üretebiliriz ki?
Diğer yandan iktidar partisi, “İktidar” olduğu günden bu yana TBMM çatısı altında hangi konuda “Uzlaşma” içine girdi? Lütfen, bunu da bilen birisi varsa beri gelsin.
Başbakan, bugüne kadar kendisine şu veya bu konuda yapılan tüm öneriler karşısında tepki göstermiştir. Yani; uzlaşmadan görüşmeden, fikir alışverişinden yana değildir.
Bakınız bu toplantıda da kendisine sorular soru veya öneriler karşısında gösterdiği tepkiye…
“Kadın Sivil Toplum Örgütleri”nin üyelerinden biri Başbakan’a “Başörtülü kadınların sorunlarına gösterilen hassasiyet niye Kürt kadınlarına gösterilmiyor” diye soruyor. Soruya sinirlenen Başbakan “Ülkedeki her bireyin sorunlarına aynı şekilde yaklaşıyoruz” yanıtını veriyor. Diğer olumsuz yanıt verilen öneri ise “Kürtçe eğitim” konusunda geliyor. Başbakan’a “Kürtçe eğitim de mümkün olsun” önerisine, bunun şu anda gündemde olmadığı karşılığını veriliyor.
Demek ki başbakan, “Öneri” istemiyor, yaptıklarına ve yapacaklarına sorgusuz sualsiz “Evet” denilmesini istiyor… Bilmeli ki hiç kimse, AK Partinin veya başbakanın milletvekili değil…
Şimdi sormak gerekir başbakana…
Sayın Başbakan, o zaman niye topladınız bu insanları? Sizin kafanızın arkasındaki düşüncelere uygun önerileri istiyorsanız, bu nasıl olacak? Zaten siz bildiğinizi okuyorsunuz.
O zaman “Gelin içini siz doldurun” gibi sözlerinizin samimi olmadığını düşündük bugüne kadar, bundan sonra da öyle olacak her ne kadar “Ön yargılı” olmamaya çalışsak da.
Çünkü güven vermiyorsunuz…
19 TEMMUZ 2010