- Kategori
- Deneme
'Kadın olsaydım konsomatris olurdum'
Konsomatris şöyle tanımlanabilir: Bar, gazino gibi eğlence yerlerinde müşterinin masasına çağrılabilen, müşteriyle birlikte yeyip içerek çalıştığı yere kazanç sağlayan kadına, 'konsomatris' denir.
Başlıktaki 'Kadın olsaydım konsomatris olurdum' cümlesini ilçemizdeki mekanlarda çalışan birkaç konomatrise dedim, hepsi kahkahayla güldü ve 'İyi ki kadın olmamışsın' dedi.
Evet konsomatrislik, bizim gibi muhafazakâr toplumlarda zor bir meslek, yanlış anlaşılmaya müsait bir meslek, dışlamanın ve garipsenmenin çok gözükeceği bir meslek...
Bizim konsomatrisler de 'İyi ki kadın olmamışsın' diyerek, yaşadığı güçlüklerden dolayı, yaptıkları işin çekici olmadığını sezdirmek istemişlerdi.
Konsomatrislerin toplumdaki karşılaştıkları zorluğu saymazsak, bence konsomatrislik çok güzel bir meslek... Müzik, alkol, eğlence hepsi zirvede. Konsomatrislik, insanları tanımak için harika bir meslektir. Eğer bir konsomatrisin yazma yeteneği varsa mükemmel malzemeler bulabilir kendine.
Bizim kör olasıca, anlayışı kıt, câhilliğin kitabını yazan, namuslu gözüken ama namussuzun teki olan toplumumuz; tecavüze uğrayan kadınlara, konsomatrislere ve hayat kadınlarına kötü gözle bakarlar, âhlaksızlık yaydıklarını düşünürler; halbuki onları bu duruma düşüren namussuz toplumun ta kendisidir.
Konsomatrislerin birçoğu mesleklerini isteyerek seçmemiştir; ya eşiyle boşandığı için, ya ailesi tarafından dışlandığı için, ya da sefaletin zorlamasıyla seçmek zorunda kalmıştır.
Benim 'Kadın olsaydım konsomatris olurdum' deyişime konsomatrislerin kahkahayla gülme sebepleri, karşılaştıkları, oturdukları, mekânlarına takılan neredeyse hiçbir erkekten böyle bir şey duymamış olmaları.
Böyle namuslu bir namussuz toplumuz işte. Konsomatrisle otururuz kalkarız ama, o gibi olmak istemeyiz...
Bir de konsomatrisler, yaptıkları işi şu yüzden pek sevmezler: Erkek masasındaki konsomatrisi dokunması, okşanması, öpülmesi, göğüslerine değilmesi gereken bir canlı olarak görür; içtikçe iyice zıvanadan çıkar, ne yaptığını bilemez, fazlasını yapar. Bu yüzden yaptıkları işten iğrenen kadınlar vardır. Son derece haklılardır, ama erkek şehvetine lanet etmekten başka bir şey gelmez ellerinden.
Erkekler olarak neden böyleyiz? Neden şehvetin esiriyiz? Neden kadına bir seks metası olarak bakarız? Neden hep kendi zevkimizi, alacağımız hazzı düşünürüz?
Halbuki en önemli iş, kadının ruhunu elde etmektir, dostluğunu kazanmaktır. Ama bunları elde etmeden bedenine dokunma hakkı görürüz kendimizde.
*
Aslında böyle bir yazı yazmak aklımda yoktu. Geçen gün Nurgül Yeşilçay'ın başrol oynadığı, 2014 yapımlı 'Gece' adlı filmi izledim ve beğendim. Film Konsomatrisler üzerineydi. Filmi önermeyi düşünürken böyle bir yazı yazmayı da kurguladı zihnim.
*
Seviyorum konsomatrisleri. Hepsine selam olsun.
-Mustafa Yıldırım - 16.07.2015