Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Haziran '07

 
Kategori
Haber
 

"Misli ile" yanlış

"Misli ile" yanlış
 

Manisa’da Şehit Yarbay’ın cenazesinde, Manisa Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve AKP’nin kurucularından Bülent ARINÇ’a çok büyük bir tepki, gelmiş.

Manisa, Sayın ARINÇ’ın baba ocağı. Yani Sayın ARINÇ orada doğmuş, büyümüş ve Avukatlık mesleğini de orada sürdürürken “Milli Görüş” şemsiyesi altında siyasete atılmıştır. Tüm sülalesi Manisa’da olup, daha önce de böyle bir şehit cenazesinde olabilecek tepkiler nedeniyle Manisa’nın merkezi yerindeki evinde gerekli emniyet tedbirleri alınmıştır.

Bunları niye söylüyorum?

Şunun için söylüyorum…

Sayın ARINÇ cenazeden sonra yaptığı basın toplantısında, cenaze sırasında kendisine ve partisine, yani iktidara yönelik tepki sırasında söylenen uygunsuz sözleri “Aynen ve misli ile iade” ettiğini vurgulamış.

Kime iade etmiş?

Hemşerilerine…

Vallaha işin bu tarafını bırakalım hemşeriler kendi aralarında halletsinler. Tam da vakti, tepki gösterenlerin seçim sandığı önlerinde, karşılarında da tepki gösterdikleri ile o tepkiyi kendilerine “Misli ile iade eden” hemşerileri duruyor. Bundan iyi fırsat olur mu?

Benim bu gün üzerinde durmak istediğim konu, şehit cenazelerinde “Tepki” amacıyla yapılan eylemlerin, acaba kışkırtıcılar marifeti ile amacını aşan bir harekete mi dönüştüğü, yoksa gerçekten sadece “Tepki” amaçlı mı olduğu sorusuna cevap aramak.

Kurt, sisli puslu havayı sever. Yaptığı işlerin açıkça görünmesinden yana olmaz. O nedenle de yapacağı icraatları görünmeden yapmayı sever ve bir ölçüde de bunu başarır.

Şehit cenazelerinde de gösterilen “Tepki”lerde zaman zaman bunları görmek mümkün. Ancak hani adam mahkemede hekime “Peki hâkim bey, hırsızın hiç mi kabahati yok” diye sormuş ya. Bu kadar “Tepki”yi bu iktidar hiç mi hak etmedi?

Eğer cenaze törenlerinde bir nebze de olsa “Kışkırtıcıların” varlığını kabul ediyorsak, diğer taraftan da iktidar olarak bu tepkiyi “Hak ettiklerini” de kabul etmek durumundayız.

Ne yazık ki burada bir tespiti daha vurgulamak zorundayım…

Doğrudur, cenazelerde “Tepkiyi” amacından saptıran “Kışkırtıcılar” mevcut. Ancak esas “Kışkırtıcılar” da iktidarın kendi içinde veya yanında değil mi?

Bir; Başbakan olarak “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyeceksin, öteki taraftan da -mutlaka geçerli nedeni vardır diye düşünmek istiyorum- kendi oğlun “Askere elverişli değildir” raporu alarak askere gitmeyecek.

İki; yıllardan beri rütbeli rütbesiz birçok askerimiz “Şehit” olacak ama yandaşı gazeteden sözüm ona bir yazar (!) “Şehit olanların, içlerinde niye subay yok” diye soru soracak.

Üç; “Başbakan” olarak her türlü tepkiyi göze alarak o cenazelerde bulunman gerekirken, bilmem nerelerde “Devlet eliyle düzenlenmiş” törenlerde seçim propagandası yapacaksın ve üstelik oradan da tepki gösterenlere veryansın edeceksin…

Daha benzer birçok “Neden” sıralayabilirim.

Bu arada bir saptama yapmak gerekir… Cenaze törenlerde yapılanların, bizim örf ve adetlerimize yakışan hiçbir tarafı yok. Ne normal cenaze törenlerinde, ne de artık “Şehit” cenaze törenlerinde “Yakışan” eylemleri görmediğimiz ortada.

Ancak bunların tek suçlusunun “Tepki gösterenler” değil aynı zamanda ve daha çoğunlukla “Tepkiyi hak edenlerde” olduğunu söylemem gerek.

Hem ortamı gereceksin, gerdireceksin sonra da geçip karşımıza bizi suçlayacaksın…

Tepkinin dozajı ne kadar yanlış ise, karşı davranış da “Misli ile” yanlış.

Ülkemin halkına önerim şu…

Bırakın cenazelerimizi örf ve adetlerimize ve inançlarımıza uygun kaldıralım. Göstereceğimiz tepki için sandık önümüze geliyor, gereğini orada yapalım…

Derim…

Tutan olursa tabi…

Not olarak: Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın cenaze törenlerinde tepki gösterenleri de “Terbiyesiz” olarak vasıflandırmasını da Sayın Bülent ARINÇ’tan örnek alarak aslında “Misli ile” demek gerekir ama o Başbakan ve bize de böyle bir davranış ve söylem yakışmaz… Çünkü sayın Başbakanın bu söylemi de yine "Misli ile" yanlışlıklarla dolu söylem...

12 HAZİRAN 2007

Fotoğraf: www.milliyet.com.tr

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara