‘Sendikasız ve sigortasız işçi çalıştırarak maliyet düşmez’

‘Sendikasız ve sigortasız işçi çalıştırarak maliyet düşmez’

Çalışma hayatını düzenleyen mevzuat AB normlarına ve İLO sözleşmelerine uygun hale getirildi getirilmesine ama sigortasız çalışan işçi sayısı düşmedi. Sendikasız çalıştırılan işçiler ne işverenlerin ne de sendikaların umurunda.

İşverenler sendikasız, sigortasız ve asgari ücretle işçi çalıştırarak rekabet şanslarını artırdıklarını düşünüyorlar. Bu kanaat ülkede öylesine yaygın ki neredeyse hukuk kuralı olacak. Evrensel iş hukuku en eski temel hukuk kavramıdır. Sosyal süreçlerin en belirgin çekişmesi bu alanda süre gelmiştir.

Genellikle merkezinde emek sermaye çelişkisi olan bu konunun temel dinamizmi demokrasi talepleridir. Demokrasinin olgunlaşmadığı ülkelerde; iş hukuku da aynı düzeyde ihlal edilebilmekte adaletsizliklere sahne olabilmektedir.

Genel olarak temelinde işverenlerin düşük maliyetlerle üretme ve çok kar etme takıntılarının sebep olduğu bu çekişme, uzun vadede özelde zarar genelde ulusal çöküntülere yol açar. Yabancı yatırımcı davet edilirken ülkemizde iş gücünün ucuz olduğu resmen teyit edilebilecek kadar ileri safhalara ulaşan bir hukuk dışılıktan söz ediyorum.

‘Demokrasi ve sindirim sorunu’

Demokrasiden söz edeceksek, demokrasiye özel seçim mekanizmasının sonuçlarını da sindirebilmek zorundayız. Demokrasi seçimsiz olmaz. Ve üstelik seçme ve seçilme hakkı anayasal bir hak olup kesinlikle devredilemez evrensel temel haklardandır. Üstelik seçme ve seçilme hakkı yine aynı anayasada tartışmasız anlaşılabilir olarak tarif edilmiştir.

Kimse sözünü bile etmese de, aynı anayasa hukuku içinde yer alan çalışma ve yaptığı işe karşılık gelen yeterli ücreti isteme hakkı da vardır. Devlet adil olmak zorundadır. Devlet adaleti sağlamak için vardır. O halde devletin uyguladığı anayasa da bahsi geçen çalışma hayatı ile ilgili güvenceler ve atfedilen uluslar arası sözleşmelere bu devlet neden uymaz.

Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğüne inanan devletimizin sigortasız-sendikasız işçi çalıştırılmasından yakınması, bunu önleyemediği anlamına mı geliyor. Devlet taşeronlar aracılığı ile hizmet alım yöntemi ile aldığı hizmetleri yapan çalışanları, asgari ücretle çalıştırmak şartı ile yapılan ihale şartnamelerine nasıl imza koyuyor.

‘Demokrasiyi de herkes için hukuku da sindireceğiz’

Hukukun üstünlüğü iş hukuku içinde geçerli. İnsan hakları ve devredilemez evrensel temel haklar, çalışma hayatının temel hukuku içinde geçerli. Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi, uluslar arası sözleşmeler ve özellikle İLO (Uluslar arası çalışma örgütü) sözleşmeleri devletleri bağlar iç hukuk sistemine girmiştir.

Bütün bunlara rağmen ve bunca AB uyum yasalarına rağmen; anayasa, iş hukuku, anayasanın eşit işe eşit ücret temel esprisine uymayan usullerle hazırlanan ihale sözleşmeleri ile taşeronlardan hizmet alımlarını sürdürüyor.

Bu şekilde çalıştırılan işçiler insan haysiyetini rencide edebilecek muamelelere maruz kaldıklarını bile bile ve hiçbir hak arama yolu olmadığı halde sürüp giden bir adaletsizlik.