"Şu meşhur Yahudi lobisi"

Yukarıdaki başlık bana ait değildir. 11 haziran 2010 tarihli Hürriyet gazetesinde Sn. Eyüp CAN' ın yazısının başlığıdır.

Aşağıdaki alıntı benim 9 haziran 2010 tarihli Milliyet Blog sayfalarında yer alan "İsrail Akıllanmıyor! mu" başlıklı yazımdandır.

"Bilim, teknoloji, sanat ve sporun en az silahlı güç kadar etkin olduğunu ve hatta ondan daha öte o silahı kullanma gücünü verdiğini anlamamız gerekiyor."

Sizden ricam lütfen önce 9 haziran tarihli yazımı sonra 11 haziran tarihli Sn. Eyüp Can' ın yazısını okuyun ve ondan sonra her şeyi yeniden değerlendirin.

" Peki, bu nasıl bir öngörüsüzlüktür ki iki ülke başbakanını bir araya getirmeye ikna ettiğiniz günün ertesinde iki ülke savaşın eşiğine geldi?
Öngöremediniz, İHH'yi kontrol edemediniz ve kriz patladı..."

Yukarıdaki alıntı 19 Haziran 2010 tarihli Hürriyet gazetesinde Sn. Eyüp Can' ın köşesinden yapılmıştır.

Aşağıdaki alıntı benim 31 mayıs 2010 tarihli Milliyet blog sayfasındaki "Mütekabiliyet şartı" başlıklı yazımdan yapılmıştır.

"Siyasetçinin bizden farkı yönetecek olmasıdır. Yönetme erki olaylara tepki vermek değildir. Yönetmek kavramı olasılıkları en ince ayrıntısına kadar hesaplayarak olayın oluş/icra ediliş biçimini yönlendirmek veya olumsuz bir sonuç bekleniyor ise olmamasını sağlamaktır."

Sizden 2. ricam lütfen bu iki yazının tamamını okuyun ve ondan sonra yaşadığımız her şeyi yeniden değerlendirin.

Ben dün gece 02.00 sularında seyrettim CNN Türk kanalında Sn. Mehmet Tezkan' ın yönettiği tartışmayı. Sn. Nuray Mert konudan bağımsız olarak Türk ulusunun her sorunda kendini hatasız görmesinin büyük bir problem olduğunu ve kilo alanların bile "su içsem yarıyor" diyerek bir çıkış aradıklarını belirtti. Sn. Sedat Ergin' de onaylayarak "aşırı hızlı gidip kaza yapıyorlar sonra suçlu işaret koymayan karayolları oluyor" dedi.

Lütfen rica ediyorum 14 haziran 2010 tarihli Milliyet Blog sayfalarında yer alan "Kazadan daha tehlikeli durum" yazımı okuyun. Sonra tekrar yukarı paragrafı. Sonra Sn. Yalçın Bayer ile Sn. Sedat Ergin' in aynı gazetede buluştuklarını anımsayın ve düşünün acaba Sn. Ergin Sn. Bayer' e demişmidir "Yalçın bey bu okur yazılarını yayınlıyorsunuz ama o içerikler düpedüz yeni hatalara kılıf hazırlamaktır veya yayınlasanız bile sizde, sayın okur sende de kusur var diye yorum belirtseniz".

Sayın okurlar şimdi medyayı, siyasetçiyi, teknokratı, bürokratı, her kesimden, kadın erkek ve yaş grubuna bakmadan her vatandaşı üst üste koyun. Sonra bu toplumun aklınıza gelebilecek her olayı nasıl çözüp, çözemeyeceğini lütfen yeniden değerlendirin.