- Kategori
- Gündelik Yaşam
“UTANMAZ ADAM”ı anmak…
1959 yılında çizgi roman dergi okuru, ilk kez bir güldürü çizgi roman kahramanı ve kendi başlığını taşıyan bağımsız bir dergiyi eline aldı: “UTANMAZ ADAM…” 1970'lerin başında Gırgır’ı çıkaracak olan karikatürist Oğuz Aral’ (1936 - 2004) ın Utanmaz Adam başlıklı haftalık renkli çizgi roman dergisi, saman kağıda renkli basılan bir “mecmua”nın kahramanıdır. Utanmaz Adam serisi, başlangıçta tamamen renkli sayfalarında maceralar yaşarken sonradan tek renkli, ardından da siyah-beyaz basıldı. Kapak ve iç resimlere sadece O.A. şeklinde imza atan Oğuz Aral, toplam 9 sayı süren serinin tamamını kendisi yazıp çizdi. Utanmaz Adam başlığıyla tanınıp bunu lakap olarak kullanan kişi aslında Şeref Haktanır isimli sade, ancak çok uyanık, kurnaz bir vatandaş. Utanmaz Adam'ın seri uyanıklıkları, insanların birbirine yaptıkları hilekarlıklarla yoğrularak bir tür düzenbazlığa dönüşmüştür. Bu çarpıcı olduğu kadar gerçekçi de olan karakterin, dönemin okurlarından destek bulması pek şaşırtıcı değil. Sonuçta Utanmaz Adam sahip olduğu alışkanlıkları ile de bir “anti / kahraman”.
“EL ALEM NE DER?” KADAR DUVARLARI YÜKSEK BİR HAPİSHANE VAR MI!
ÜÇKAĞITÇIDIR; para ve lükse ve kadınlara olan düşkünlüğüne eklenen her türlü kurnazlık, gününü gün ederek yaşamanın da göstergesi. Utanmaz Adam, 'klark' bıyıklarıyla, mümkün olduğunca iyi giyinmesiyle tezgahsal imajını sağlama alan ve bunu kullanarak'iş' bitiren gerçek bir “utanmaz”dır. Ancak düzgün insan değerlerinden yoksun gözükse de, bazı açılardan modern bir “Guillaume Tell” ayarındaki davranışlara da sahiptir. Toplumun gerçek soyguncuları olduğunu düşündüğü “bazı” milyarder işadamları; çıkarları uğruna şereflerine, eşlerini peşkeş çekenler, politikadan “çıkar sağlayan” ların alayı onun hedefindedir. Onları 'çarparak' elde ettiği ganimeti muhtaç olanlara olmasa bile, en muhtaç konumunda gördüğü kendine aktaran tuhaf bir XX. yüzyıl Guillaume Tell'idir. Çevresindeki ahlaki (o da ne?) açıdan çökmüş veya saflıktan aptallaş(tırıl)mış o kadar çok birey vardır ki, okuyucu macera ilerledikçe sayılarda ona aklanmış bir tip gözüyle bakmaya başlayacaktır. Yanından ayrılamayan ve sürekli "Ebüüüvveee," naraları atan “Korna” bile onun 'satışlarından' kurtulamaz.
DÜRÜST OLUP KAYBETMEK YALAN SÖYLEMEKTEN ÇOK İYİDİR!
HİÇBİR şey yapamayıp açmaza girdiğinde ardına bile bakmadan onu belanın ortasında bırakıp 'tüyer'. Görünmezlik kapısından girip en gizli bilgilere ulaşarak onları, çıkarları için kullanır. Hatta, bir macerasında “zaman makinesi”nden yararlanıp çıkar amacıyla Naziler’in arasına bile dalmıştı. Sonunda hep kazanan Utanmaz Adam, 'işadamlarını, ikiyüzlü olan siyasetçileri ve toplumdaki pek çok yaramaz tipi sollayan birisi de varmış' mantığıyla okuru da rahatlatır. (!) Utanmaz Adam, daha sonraları bağımsız başlıklı bir dergiye dönüşemedi. Oğuz Usta’nın hareketli, kıvrak çizgisi ve esprili diyaloglarıyla bütünleşen başlık, daha sonraki senelerde ancak Gırgır ve Dıgıl'da yeni & eski maceralarıyla yoğun ilgi toplamıştı. Toplumdaki zararlıları rezil ederek eğlenen Utanmaz Adam, maceraları ile uzun yıllar, Gırgır sayfalarında kaldı. Sonra el değiştirince aynı anda iki ayrı dergide yayınlanmıştı. Utanmaz Adam ayrıca 1998’de Okan Bayülgen'in canlandırdığı bir tv dizisine de uyarlandı. / Ve söylenmiş cümle: Nedir? “Burada herşey olursun ama asla rezil olmazsın…” Bu konuda başka da yazılacak bir şey yok... Valla!