"Yalan zeka işidir..."

Hayata ve olaylara "septik" baktım hep...

Hele, belirli bir yaştan sonra...

Bu yaklaşımım bana ne kazandırdı bilemem ama, bir şey kaybettirmediği de kesin...

Facebook'ta paylaşımlar havada uçuşuyor...

Zaman zaman kendi sayfamızda da bunu kullanıyoruz...

Facebook'ta adına "admin" denilen sayfa yöneticisi kişiler çoğunluğu hep genç çocuklar, kızlar, delikanlılar...

Paylaşımları kimler nasıl, üretiyor onlar bilenmezlerden...

Örneğin; bildiğimiz, bilmediğimiz ünlülerin çocukça sözlerinden oluşan paylaşımlarını da okuyoruz....

Bazen de; sıradan çoğunluğu "rumuzlu"olan isimlerde de her biri çiviletilip duvara asılacak türden sözlere rastlıyoruz...

Paylaşımların altındaki bazı yorumlar uyandırıyor bizleri... "Nerden uyduruyorsunuz...." diye başlayan...

Sonra bizim ismi yazılı bir ünlünün paylaştığımız bir sözünü, kendi söylemiş gibi, bir başkasında gördüğümüzde...

Ancak: Yok artık diyebildik... Kendi kendimize...

Örneğin; "Ne gariptir, birine vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk terk edeceği kişi siz olursunuz..." demiş... Freud...

Doğru mu yanlış mı, Freud'mu söylemiş bilinmez ama yazmak için konu sıkıntısı çekildiğinde ilaç gibi gelecek bir söz...

Yazımızın başlığı ve konusu: V.Hugo'nun "Yalan zeka işidir. Dürüstlük ise cesaret. Eğer zekan yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene..." sözü ...

Paylaşım böyle...

Yalan zeka işidir... Kabul...

Yalanı yutmak ta; zaman, mekan ve zeka işidir...

Yalanı yutmak... Yani bilmiyormuş, anlamamış gibi yapmak... Mahkeme salonlarında paçayı kurtarmak için söylenen bir yöntem biçimi değilse eğer...

Normal zamanlarda kimse yalan söyleyeni can kulağı ile dinleyip, kendi zekası ile alay ettirmemeli...

Sülün Osman'ı bilmeyeniniz, duymayanınız yoktur...

Galata köprüsünü, saat kulesini satan kişi...

Rahmetlinin ölmeden önce onunla yapılmış bir röportajını izlemiştim televizyonda...

Artık o devirlerin kendisi ve başkaları için bittiiğinden, kapandığından söz ediyordu...

O yılların saf, temiz insanlarının kalmadığından...

Hukuk, örneğin; "rüşveti alan da, verende suçludur..." der...

Kimbilir günün birinde "Yalan söylmekte, yalanı yutmakta" bir tanımlamanın kapsamına alınır...

En azından "etik"olarak...