Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Eylül '10

 
Kategori
Basketbol
 

12 Dev Adam yenmiyor, eziyor

12 Dev Adam yenmiyor, eziyor
 

hido


12 dev adam için ‘’Basketbol milli takımı, bu ülke sporunun gururu yazmıştım’’ son galibiyette.

Yetmiyor. Bu çocuklar bir başka. Bu çocuklar bir harika. Bu çocuklar uçuyor, koşuyor, show yapıyor ve darbe lafının eksilmediği günümüzde ana sporda basketbolu gönül tahtında birinci sıraya oturtmaya kararlı gözüküyor.

Basit değil. Hani sokak ağzı ile söyliyelim ‘’boru’’ değil. Üstünde daha büyük bir organizasyon olmayan Dünya Şampiyonasında oynuyorsunuz ve rakipleri teker teker bir kağıt parçası gibi buruşturup, çöpe atıyorsunuz. Eze eze, show yapa yapa ve rakibe asla yetiemeyeceği farkları yapa yapa. Bir Dünya şampiyonasında Slovakya gibi eski Yugoslav ekolu olan bir takımı çaresiz bırakıyorlar.

Sanki rakip Çatladıkapı. Tempoyu ayarlaya ayarlaya, herkesi oynata oynata 95 sayı. 30 sayıya yakın fark. Nerede?. Çeyrek finalde. Tıpkı Grup maçlrında Avrupa ve Dünya Şampiyonu İspanya'ya salonu dar edip yenen Fransa'ya yaptıkları gibi. Maçın yarısı bitmeden, sonuç belli oluyor. Fransa'da da Slovenya'da çaresiz, bizim gibi onları seyrediyorlar.

Çaresiz bırakıyorlar. Çaresiz.. Çaresizliğin acısını Slovenya'lıların coch'unda ve seyircilerinde farketmemek mümkün değildi. BU çaresizliği Yunan'lı da yaşadı, Çin'li de, Fransız da, Sloven'de. Hepsi yaşadı. Galibiyetten önemli olan da bu.

Bu müthiş başarı ve Türkiye bu harika gençlerle tarihinde ilk defa Dünya Şampiyonasında ilk dörtte.

Bu takım için, tamamını kazandıkları maçlardan sonra nereye kadar giderler bilemem demiştim. İki tur daha attılar. Yarı finale geldiler ve gelirken de hiç zorlanmadılar. Makine gibi oynuyorlar. Belki çok iyi çalışıyorlar. Hepsi pivot, hepsi savunmacı ve hepsinin eli düzgün. Rakibi 3 sayıya boğuyorlar, bir bakıyorsunuz, pota altında devleşiyorlar.

Hidayet gibi bir NBA oyuncusu ve onun ülke ve takım sevgisi ile arkadaşlarına örnek olan sorumluluğu, canla başla mücadele etmesi takımı ateşliyor.

Kerem çıkıyor, Ender giriyor, Hidayet çıkıyor, Ersan çıkıyor, Kerem Gönlüm giriyor, Semih çıkıyor, Ömer Aşık giriyor, Ömer Aşık çıkıyor, Oğuz giriyor, Ömer Onan çıkıyor, Sinan Güler giriyor. Hiçbir değişmiyor, Sanki galibiyete, sanki farka, sanki showa programlanmışlar.

Yenmiyorlar, eziyorlar, yok ediyorlar, Param parça ediyorlar. Coşuyorlar, coşturuyorlar.

Şüphesiz bu müthiş jenerasyonda Tanjeviç’in payı büyük. Basketbolumuzda çok büyük emeği var. Semih’in, Ömer Aşık’ın, Oğuz Savaş’ın ilk yıllarını hatırlayın. Onları nasıl sevdi, nasıl bağırdı, çağırdı, eğitti ve birer Dünya yıldızı olarak Spor dünyamızın gözdeleri haline getirdi.

Şimdi yarı finalde rakip Sırbistan. Slovenya bir eski Yugoslav ekolu idi, Sırbistan ise eski Yugoslavya’nın ta kendisi. Çok zor bir maç Zaten yenersek rakip, Amerika ki bu final tarihe geçer.

12 dev adama başarılar. Yenerler veya yenilirler. Çok zor bir maç. Onları yenecek gücümüz var. Şimdiye kadar kimse bizi zorlayamadı. Asıl hedef yakalanmıştır.

Şimdi artık onca yatırım yapıp bir türlü sonuç alamadığımız futboldan kafayı biraz da bu tarafa çevirip, bu ülke gençlerinin bu spora ne kadar yatkın, bu sporda ne kadar başarılı olabileceğini anlamak ve yatırımları biraz daha arttırmak zamanı. Hidayetler, Ömer’ler, Kerem’ler, Semihler, Oğuz’lar ancak böyle çıkıyor ve bu çocuklardan sonra onlara çok ihtiyacımız olacak.
 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara