Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Eylül '10

 
Kategori
Bayramlar
 

Bayram yaşama sevincidir.

Bayram yaşama sevincidir.
 

Bugün bayram. Bayram demek adı üstünde sevinç demek. Herkes bayramını nasıl yaşar bilemem ama ben ne ‘’nerde o eski bayramlar’’ diyenlerden, ne de ‘’her dönemin ayrı bir güzelliği var’’ diyenlerdenim. Bunun tartışmasını da hep gereksiz görmüşümdür.

Bayram bayramdır. Bayramlar bir yaşama sevincidir.

İstanbul’da doğmuş ve burada yaşayan bir insan olarak, çocukluğumdan beri bayramlarda farklılık görmüyorum. Bayramlar değişmiyor da insanların yaşına göre bayram kutlaması değişiyor. Şehirlerin değişen sosyal hayatı ve teknolojinin hayatımızda giderek daha fazla girmesi, bayram sevincini eksiltemiyor sadece biraz değiştiriyor o kadar.

Elbette küçükken, büyüklerimizden topladığımız bayram harçlıkları ile lunaparka giderdik. Çünkü Lunaparklar şimdiki gibi sabit değildi. Ancak bayramda kurulur, bizde bu fırsatı kaçırmazdık. Aileler o zamanlar birbirinden farklı değildi ama ayakkabımıza gizli pençe bile yaptırmış olsak, yine de hiçbir zaman bayramlık papuçlarımızı yastık altına koymazdık. Zaten aileler, bayram geldi diye çocuklarının hepsine ayakkabı alacak kadar zengin değildi. Ne taksit vardı, ne kredi kardı, ne Çin malı ucuz ayakkabı. Hazır konfeksiyon da yok. Parayı bulsan, hazır mal yok. Terziler bayram arefelerinin kralı. Bir naz, bir eda. Bayrama yakın işleri ayna…Bir eksik şu: İnsanlar birbirinin bayramını kutlamak için, birbirini görmeye gayret ederdi. Şimdi bayramlarda teknoloji kullanılıyor. Cep telefonları önemli işler görüyor. Mesajlarla iş kolaylaştı. O da bu çağın gereği belki de

Eskiden insanlar daha iç içeydi. Dünkü mahalle kültürü şimdi yok. Mesela kendi evinde yalnız yaşayan bir Hatice Teyze varsa, bütün mahalle çocuk ve gençleri, bir kere mutlaka o Hatice Teyze’nin elini öper, hatırını sorardı. Bu yok şimdi. Hatice Teyzelerden haberimiz yok. Mahalledeki fakirlerden de. Zaten öyle bir gelir dağılımı var ki, fakir, zengin semtleri bile farklı şimdi.

Yaşadığım bayramlar birbirinden farklı değildi hiç. Bayram sadece sosyal sınıflara göre değişik oluyor. Fakirin eline fitre, zekat ile üç beş kuruş geçiyor. Kısa bir mutluluk yaşıyor. Bayram geçince herşey unutuluyor.

Uzun yıllar çalışan biri olarak görüp hissettiğim ise, çalışan insanlar için de bir ilaçtır bayramlar. Kafayı boşaltır. Yoğun iş temposuna verilen aradır. Eğer biraz uzuncanaysa, tatil programı kaçınılmazdır. Türkiye’nin artan, parlayan turizm potansiyeli de bayramın şeklini değiştirmiştir. Sınır tanımayan otomotiv teknolojisi de insanları seyahate zorlamaktadır. Bayram bu kesim gençler için tatil demektir ve en iyi şekilde değerlendirilir.

%99 u müslüman olan bu ülke halkınının bayramı kutlama yöntemleri, yaşanan her devirde farklılıklar gösteriyor ama benim her devirde farkettiğim gibi insanlarında bayram sevinci daha arife günü başlıyor. Bu hiç değişmiyor. Herkes bayramını yaşıyor. Siz bakmayın o ’’ nerdee eski bayramlar’’ diyip duranlara. Onlar bayramı değil, çocukluklarını arıyorlar. Geçmiş zaman geri gelir mi? Siz çocuklarınıza Hacıvat-Karagöz seyrettirebilir misiniz artık?...

O nedenle eski bayramları asla aramıyorum. Şimdiki nesil elindeki imkanlarla, bayramı nasıl gerekiyorsa öyle kutluyor. Saygıda, vefada, ziyarette eksilen yok. İyi bayramlar demek için ilçe postanesine isim yazdırıp üç saat sıra beklemek yok. Her şey, herkes, birbirine bir dokunmatiklik kadar yakın.

Şartlar ve nesiller ne ve nasıl olursa olsun, kim ne derse desin, bayram bu ülkede yaşanıyor. Bayram heyecanı arife günü çarşılarda belli oluyor. İş merkezleri adete talan ediliyor. Mahmutpaşa’nın artık bomboş olması hüzün verici ama bu da insanların tüketim kalitesinin değiştiğini gösteriyor.

Tüketim kalitesini değiştiren nesiller bayram anlayışını da değiştiriyor, bayram heyecanı ve gelenekler ise asla değişmiyor. Bayram sevinci eskiyi hiçbir zaman aratmıyor. Yaşadığım bayram heyecanı hiçbir zaman çocukluğumdakinden eksik değil. Fark?

Eskiden biz el öpendik. Parayı biz toplardık. Şimdi bizim elimizi öpüyorlar, harçlıkları biz veriyoruz. Sevinmek kadar, sevindirmenin ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz. Bu bile başlıbaşına bir bayram güzelliği….Bir de kimsesiz birini ziyaret edip, böyle birilerini sevindirdiyseniz? Daha güzel bayram mı olur?

Yüz yıl önce neyse, bugün de aynı bayramlar. Yaşama sevinci olmaya devam ediyorlar.

Huzur içinde, mutlulukla geçireceği nice bayramlar dileğiyle…..

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara