- Kategori
- Şiir
20'li yaş sendromu
Bana sormayın sakın!
Her bayram soğuk taşların arasında huzur arayan analara sorun,
İçindeki anlam veremediği boşluğu, yanağını yasladığı mermer taşlardan uman yavrulara sorun,
Sonra;
Gözyaşlarını içine akıtması salık verilmiş eşlere,
Bir yanı hep eksik kalacak olan kardeşlere sorun siz.
Bana sormayın…
Ağlayamamaktan gözleri nasır tutmuş,
Atalarından öğrendiklerine aldırış etmeden saklı köşelerde hıçkırık nöbetlerine boğulmuş babalara sorun siz,
Bahar gelen ama yapraklarını açamayan ağaçlara,
Ve her geleni sükûnetle bağrına basan kara topraklara sorun siz.
Bana sormayın…
Sonra; gündüz uyuyup gece yaşayan kalın cüzdanlı vampirlere sorun siz,
Geniş çerçeveli gözlüklerle kamera kadrajı uzunluğunda yas tutan haysiyet cellâtlarına…
Ve sonra sırasının gelmesini bekleyen 15’lilere sorun siz, kınalı kuzulara,
Ve hiç değişmeyecek ve asla sona ermeyecek olan kara yazılara sorun siz.
Bana sormayın…
Gidin ve baş başa kalabilirseniz vicdanınıza sorun siz;
-Hala varsa eğer- gece uyumadan önce konuşabileceğiniz vicdanınıza…
Ve kapatıp gözlerinizi;
Kemiklerini mezar soyguncularına,
Kimliklerini medya bozguncularına teslim ettiğiniz ecdadınıza sorun siz.
Onanmaz acılarla ömürlerini yarınlar uğruna heba etmiş ecdadınıza!
Bana sakın sormayın…