- Kategori
- Güncel
24 Haziran / 8 Temmuz Sonrasında 2 Turlu Bir Seçim İhtimali Daha Yok mu Acaba

24 Haziran tarihinde parlamento ve cumhurbaşkanı seçimi için sandığa gidiyoruz. Seçimin 24 Haziran ayağında parlamento seçimi tamamlanmış olacak. Ancak cumhurbaşkanı seçiminin tamamlanabilmesi için adaylardan birinin oyların yarıdan bir fazlasını alması gerekecek. Bu gerçekleşmezse, en çok oyu alan iki adayın yarışacağı ikinci tur cumhurbaşkanı seçimi 8 Temmuzda gerçekleştirilecek.
Yeni sistemde partilerin parlamento seçimlerine ittifak çatısı altında gitme olanakları var. Bu durum seçim barajının fiilen işlevsiz kalmasına ve mecliste çok sayıda partinin oy oranlarına yakın oranlarda temsil gücüne kavuşmalarına olanak sağlayacak. Bütün bunların sonunda partilerden herhangi birinin tek başına meclis üye tam sayısının yarıdan bir fazlasına sahip olması olanaksıza yakın derecede zorlaşabilecek.
Yine bugün itibariyle cumhurbaşkanlığı seçiminde güçlü birkaç adayın yarışmasının birinci turda sonuç alınmasını zorlaştırabileceği, sistemin, ikinci turda seçimi kazanacak adayın partisiyle meclis çoğunluğunu elde etmiş partinin farklı partiler olmaları sonucuna yol açabileceği de ihtimal dışı görülmemektedir.
Seçim sonuçlarının bu şekilde tecelli etmesi durumunda, yürütme – yasama erkleri arasındaki çelişkinin giderilmesi ihtiyacını duyabilecek cumhurbaşkanının veya parlamentonun, Anayasa’nın 116. Maddesi kapsamında seçimlerin yenilenmesini isteme ihtiyacı duyması ihtimaliyle karşı karşıya kalabileceğiz.
Yürütme veya yasama organının kendisini böyle bir karar alma zorunluluğunda hissetmesi durumunda Anayasa gereğince cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi yine birlikte yapılacaktır.
Yani, 2 turlu bir seçimden hemen sonra, yasama ve yürütmenin aynı partide olması saikiyle yine 2 turlu bir yeni seçimin gündeme gelmesi, üzerinde durulmasını gerektirecek ciddiyette bir ihtimal olarak önümüzde durmaktadır.
Esasen, barışçıl ve uzlaşmacı bir iklim yaratması bakımından yasama ve yürütme organlarında farklı partilerin baskın çıkmasının olumlu sonuçları da ihmal edilemeyecek önemde olmakla birlikte inatlaşma ve çekişme ihtimalinin bahsettiğimiz seçim yenileme cihetine götürmesi kabul edilmelidir ki yeni ve başka sıkıntıları beraberinde getirebilecektir.
Karşı karşıya olduğumuz tablo, üzerinde yeterince çalışılmadan gerçekleştirilen anayasa değişikliğinin revize edilmesi ihtiyacını da gündeme getirebilecektir.
Önümüzdeki kısa süreçte üzerinde ciddiyetle durulmasını gerektiren bu ve benzeri pek çok ihtimal, gerek seçmenlerce ve gerekse seçimde yarışacak taraflarca titizlikle irdelenmek ve her bir ihtimalin kaynaklık edebileceği yeni sorunlara çözümler üretmek herkesin sorumluluğundadır.
Türkiye bu kadar çok ardı ardına “sandık” yükünü kaldıramayabilir zira… Her gün seçim, her gün referandum… bedava değil. Bedelini öderiz hep beraber.
Demedi demeyin! O gün geldiğinde yine böbürlenerek şu mütevazi yazıyı önünüze atıveririm.
Kenan IŞIK