- Kategori
- Şiir
Yek “Aşk”

Sensizlik rüzgarında savrulurken dört bir yana,
Çaresizlik sarmışken bedenimin tüm hücrelerini,
Hele ki aylardan Eylül ise ve gidişinin bilmem kaçıncı pazartesisiyse
Yani anlayacağın sonbahar kendini iyice hissettiriyorsa bedene,
Hüznü sarhoş ediyorsa daha ne üzebilir ki söyle ?
Yine yakamoz.
Yine gece.
Yine sancılı bekleyiş...
Kavuşma hayalinde unutma özlemleri
Pencereme vurur, yalnızlığın melodisi duymak istemesemde.
Saatler geçmek bilmez, akrep yelkovan peş peşe
Sabaha inatla direnirken odaya doğan güneşe küskün gözlerim
Sabahların bile anlamı yok;
Yoksun ya ısınmıyor; buz kesti ellerim...
Zaman aktı gitti, ömür tükendi..
Yitirdim heyecanımı…
Günler geçti, aylar geçti, takvim yaprakları eskidi,
Dünleşti yeni bir gün daha; sen yine gelmedin…
Bittim!
Cevapsız sorularla bıraktın yerle bir yeksanım.
Gitme kal desem de faydasız bilirim…
Söyle!
Kalp bir avuca sığabilecekken; bir bedene kaç aşk sığdırılabilir ki?
Susma!
Hangi kalpte kendine yer aradın.
Ardına bile bakmadan gittin kaf dağı öteye
Yine sağnak şeklinde bir sessizlik.. Yine...
Duy! sesimi
Son defa!
Aşkın bende ömürlük“Yek”tir yegane..
(CyLn)