Onlar KOCAMAN çocuklar ''Coşkun Karabulut''

Coşkun Karabulut

İçimdeki küçük kız, kendi çocukluğunun içinde ki mahallede siz deyin Kızılırmak’ın güneyinde, ben diyeyim Van gölünün eteğinde, oyunlar oynuyordu, şarkılar söylüyorlardı arkadaşlarıyla hep bir ağızdan ''Yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım'' diye… Rüzgarlar da şen şakrak seslerini sanki Tuz gölünden Fırat nehrine kadar taşıyordu..

Madem söz buralara kadar geldi, söyleşide gelsin dedik ve Sevgili Coşkun Karabulut'la söyleşmeye karar verdik..

Neden derseniz yukarıdaki yazılanları düşlediğinizde ve de aşağıdaki söyleşiyi okuduğunuzda hemen, hemen aynı çocuk sahnelere sizlerde şahit olacaksınız..

Öyle değil mi Sevgili Coşkun Bey, yanıldık mı yoksa bize mi öyle geldi? Ben her zamanki malum sorumuzu size de yöneltmek istiyorum!

KOCAMAN çocuk olmadan önce nasıl bir çocuktunuz?

Kendimi bildim bileli çalıştığım için çocukluğumu tam bilemiyorum. Ama çok iyi hatırladığım bir şey var. Babamın ayakkabıcı dükkanında aldığım gazetelerin harflerini keserek kendime gazete çıkarırdım ve şaşırıp başını sallardı yaptığım bu tuhaf işlere.

2 - Hiç unutamadığınız bir çocukluk anınız var mıdır?

Ablam Erzurum Hınıs ilçesinin Karaköprü köyünde ebeydi. Bir kış günü beni bakkala göndermişti. Kar tipiden bir yer görülmüyordu. Birden etrafımı en az 10 köpek sardı. Beni parçalayacaklardı neredeyse. Öldüm sandım kendimi. O an bir mucize oldu. Karşımızdaki komşunun köpeği beni tanıyordu. Geldi o köpeklere bir şeyler söyledi ve köpekler dağıldı. Ölümden kurtulmuştum. O köpeğin adı Kasap’tı ve halen saygıyla anıyorum kendisini.

3 - İlk okulda öğrendiğiniz ve severek hatırladığınız bir okul şarkısı var mıdır?

Yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım şarkısını hatırlarım.

4 - Çocukluk arkadaşlarınızın arasında ilk aklınıza gelen kimdir?

Ercan TATAR

5 - Mahalledeki arkadaşlarınızla hangi oyunu daha severek oynardınız?

Kovboyculuk

6 - Hangi komşunuzu sevgiyle hatırlıyorsunuz ve sizi komşunuzu sevmeye iten sebep neydi?

Kadriye teyzeleri çok severdim. Çocukları arkadaşım olduğu için , hep birlikte olurduk.

7 - Çocukken en çok neyi hayal ederdiniz?

Zengin bir işadamı olup yoksullara iş vermeyi hayal ederdim . Filmlerin etkisidir belki de.

8 - Çocukken en çok sizi neler korkuturdu?

Vahip amcanın anlattığı cin ve peri hikayelerinden sonra tuvalete gitmeye bile korkardım.

9 - Çocukken okuduğunuz ve etkisinde kaldığınız bir kitap var mıdır?

Halime adlı bir kitap okumuştum. İlk okuduğum romandır.

10 - Çocukluğunuzda gönül hoşluğuyla yaptığınız bir iyilik hatırlıyor musunuz?

Evimizin bir kedisi vardı. Kış günüydü. Evde kimse yoktu. Birkaç günlüğüne yalnızdım. Kedimiz doğuracaktı ama miyavlayıp duruyordu. Sanırım canı acıyordu. Ben okşayınca susuyordu. Elimle okşaya okşaya rahatladı. Yavrularını doğurdu. Hiç unutmuyorum. İyi ki öyle yapmışım.

11 - Büyüklerinizin size tembihlediği en az üç(3) nasihatı saymanızı istesek bunlar neler olabilir?

1- Büyüklerin yanında konuşma
2- Kimseyle kavga etme
3- Akşama geç kalma eve erken gel

12 - Ailenizin size getirdiği yasaklardan hangisine daha çok tepki verirdiniz? Neden?

Okumama hep engel olunmuştur. Kendi çabalarımla okumayı başardım.

13 - Hangi oyuncağınızı özleyerek hatırlıyorsunuz?

Özleyerek hatırlayacağım oyuncağım olmadı hiç.

14 - Uçmak mı? yürümek mi? yüzmek mi?

Uçmak isterim. Kuşlar gibi. Bir şair olarak bütün emelim uçmayı başarmaktır. Hem de ölüm gelmeden önce. Yoksa korkarım yerde kalmaktan. Yazarak uçmayı deniyorum.

15 - Küresel ısınmayla mücadele için, bizlere örnek olacak ne gibi alışkanlıklarınız var?

Suyun fazla harcanmaması için evdeki küvet ve duşu kullanmıyorum. Suyu kovaya doldurup en fazla iki kovayla yıkanıyorum. Eskiden duş açık yıkanıyordum. Belki 20 kova su gidiyordu. Son iki yıldır buna çok dikkat ediyorum. Çarşıda pazarda yürürken açık kalan çeşme muslukları varsa kapatıyorum.

16 - Aile dendiğinde sizin aklınıza ne geliyor?

Aile benim için bir limandır. Kendimi huzur içinde bulduğum ve sığındığım yegane limandır. Ailem dışında kendimi yalnız hissediyorum. Ailem benim kalabalığımdır bir anlamda. Orda bile ara sıra yalnız hissediyorum kendimi ama yine de ailem limanımdır.

17 - Ailece bir araya geldiğinizde (sizin ailenize has) geleneksel olarak yapılan (olmazsa olmaz) hangi yemekler olur o an sofranızda?

Lahana sarması, sulu köfte ve mutlaka et yemekleri ve hokkuru yemeği.

18 - Yapmayı ya da yaşamayı isteyip de gerçekleştiremediğiniz içinizde ukde kalan bir şey var mıdır?

Küçükten beri iyi bir gazeteci ya da yazar olmak istemişimdir. Gazetecilik bölümünü kazandığım halde gitmekten vazgeçip sosyoloji okudum. Halen yerel birkaç gazetede yazıyorum ama ulusal düzeyde iyi bir Gazeteci olmak isterdim.

19 - Hangi mevsimi seversiniz?

Bütün mevsimlerin ayrı tadı vardır. Elbette kış ayları zordur ama her mevsim gerçekten benim için çok değerlidir ve yaşanması gerekir.

20 - Elinizde olsa gelecek nesillere faydalı olacak neler yapmak istersiniz?

Yanılmamaları için insanın dışını, görünüşünü değil içini ve niyetini gösteren bir alet yapmak isterdim. Şimdilik yalın, sade ve anlaşılır şiirlerimle yapmaya çalışıyorum bu görevi.

Sayın Coşkun Karabulut,

Size yollamış olduğumuz daveti, bizi kırmadan nazikçe kabul ettiğiniz ve ayrıca bizimle tatlı, tatlı o çocuk ruhunuzla söyleştiğiniz için, bizi çok mutlu ettiniz. Ben ''Milliyet Blog Ailemiz'' ve kendi adıma size çok teşekkür ediyorum efendim.. Onur duydum..

''Melekler yüreğinizden öpsün Sevgili Coşkun Karabulut'' O düşündükçe var olan KOCAMAN bir çocuk.. Acaba ne düşünüyor ne yazıyor dersiniz? http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=114380

Coşkun Karabulut Özel sitesi: http://www.coskunkarabulut.com/

Evettt artık bütün dünyanın da bildiği gibi, :) ''Onlar KOCAMAN Çocuklar'' adı altında ''Milliyet Blog'da'' siz dostlarımızın da nazik katılımlarıyla, söyleşiler yaptık.. Biz bu söyleşileri e-posta yoluyla gerçekleştirdik ve sizlerinde bildiği gibi biz bu söyleşileri hazır ettikçe yayınlıyoruz.. Konuyla ilgili blogumuz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762

Konuyla ilgili ilk blogumuz! http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=52260

Söyleşiye katılan dostlarımızın isimleri:

Gönül notum: Sevgili dostlar, bir adet fotoğrafınızı tabii sizin tercihinize göre, bu çocukluk fotoğrafınız da olabilir, ekte yollamayı unutmayınız olur mu? Sizin bir fotoğrafınız olmazsa, biz kiminle söyleştiğimizi nasıl bileceğiz? :(

Gönül notum:Efendim. Eğer aklınıza ve yüreğinize neden hep aynı sorular diye, bir soru işareti düşmüşse Kİ
düşünmüşüzdür mutlaka ''hayat hep aynı'' ama biz canlılar farklı zamanlarda dünyaya geliyor, farklı duygular hissediyor ve farklı hayatlar yaşıyoruz...

''Hayatın soruları aynıdır. Çünkü; yanıtları farklıdır. Bizler o farklılıkta saklıyız..''

Söyleşi Yönetmeni: Çingen Sabiş.

kategoriden rastgele blog getir

Toplam blog: : 1989; : 4996
Kayıt tarihi: : 26.10.06

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

11 Ocak '08

Onlar KOCAMAN çocuklar ''Coşkun Karabulut''

Yazdığım Kategoriler