O güzel gözlerinin ardında sıcak bir duygu taşıyordu. Ya gülüşü, endamı, bir de ah o cilveli nazlanışı yok mu!.. Güneşli bir Temmuz sabahı, yağan yağmurlar gibi en umulmadık, en beklenmedik zaman..
ve dansın coşkusu tek başına dans eden bir kadın, bedeni müziğin ritmi ile gevşerken gölgesi, beyaz boyalı duvarların çatlaklarına karışarak dalgalanıyor, içimde törpülenmiş..
"karşı kıyıda bir sahilden" şimdi bir sahile gidiyorumbiraz uzak, biraz sessizdalgaların özlem içinde kumsalla buluştuklarımartıların pervasızca seni aradıklarımaviliklerin sens..
tanıksız anların sarhoşluğunda gecelerimi dolduran hayaletininziyaretleri tekrar başlarkendün gece yine düşümde gördüm seni.pencerenin aralığından odaya sızan rüzgarsaçlarında..
bir kadına... garip bir melankolik büyülenme haligüzel bir aşk, bir o kadar da yorucuher köşe başında gizli bir serüvenrol yapmalar, beyaz yalanlar…bir şeyler saklanırken, umu..
rüyama davet yanımda olsan bu gece,ellerini tutabilsem bir kerehadi yanımda olamadın,baharı anımsatan gülüşünürüzgarla titreşen saçlarınıyıldızları kıskandır..
Bir özlemin esintisinde kelimeler satırlara düşerken bir de bakıyorsun ki esinti fırtınaya dönüşüp bir yazı veya şiir içinde cümlelere bürünmüş. Bir de okuyanın duygu fırtınası... Gözyaşı olup..
Hep bir şeylerin özlemini çekmez miyiz? Ve bir özlem nasıl ifade edilebilir... bir çeken bilir diyelim. Bazen bir düşünceye, bazen bir gölgeye, bazen ise satır arasında çıkar kokusu karşımıza.
cemrecemre gibi bir yolculukdostluğun sıcaklığı ayrılıkların soğukluğu ile birleşince anılar kaldı geriye, ne neşeli ne mahzun, kendi durgunluğunda anılarilk cemre kasımd..
Dalgalar gecenin sessizliğinde çakıl taşlarından süzülerken, aklıma tünemiş bir sen buldum. Ya o denizin köpük köpük dalgalarını tahta iskeleye çılgınca vurup tekrar denize süzülüşündeki kıskançlığı...
Hayatta iki şey vardır; masallar ve sonuçlar. (Erol Aslan) ..