- Kategori
- Şiir
bir kadına...
bir kadına...
bir kadına...
garip bir melankolik büyülenme hali
güzel bir aşk, bir o kadar da yorucu
her köşe başında gizli bir serüven
rol yapmalar, beyaz yalanlar…
bir şeyler saklanırken, umursamazlık halleri
kendi duyguları hakkında, mazeretler bulup
dilenen özürler
yorucu olan ne varsa kaybolmak üzere
bilinmezlik akışındaki gelecekten
replikleri unutulmuş
yarıda bırakılmış bir hayat
sadece güzellik kalmış geriye
ve melankoli dolu koca bir yıldan
bir zamanlara, hani o güne
ikibinbeş Kasımına geri dönüyor
çarpıcı dudaklı şiirsel kadın,
küçük bir bavulla gelip
ağır bir bavulla gitmek üzere
yalnızca kokusunu anımsamak bile
ateşlere salmaya yeten
bir müzik aşığı,
beyazın saflığında gülümsemesiyle
mırıldanarak sordu: “……..”
ona rastlamasaydım,
hiç kuşku yok sana aşık olurdum
rastlantı bu ya
üç yıl önce bir kasım
rastlantı bu ya
müziğin tınısında bir tebessüm
rastlantı işte
oyalanacak boş zamanlar vardı
deli dolu günler kahkahalarla geçerken
önünü ardını düşünmeden söylenilen sözler
sözlerde bir gerçek kokusu
geriye kalan bir tek melankoli
bir de aynaya attığı her kaçamak bakışta
gizli bir günah rengi
rastlantı dedim ya
her şey müzikle halelenirken,
güzelliğine büründü.
(Erol ASLAN)