8 Mart, Dünya EMEKÇİ KADINLAR Günüdür! Bunu, işi gücü yemekçilik ve ayakçılık olanlar bilmez! Bunu, sofralarında, kadına öküzden sonra yer veren ve bu durumu toplumsal bir kuralmış gibi kak..
Kara gecelerde kuruldu düzeniniz. Uçurum diplerinden gelen alçak tonda sesleriniz, ‘SÖZ’ü kana buladı. Yarınlardan kaygısız işbirlikçileriniz, işkence hamuruyla yoğrulmuş gevezeliklerde kor..
Beleş yaşamanızın kirli saltanatında Aksıra tıksıra yiyip içip şişiyorsunuz. Basiretiniz bağlanmış bir doktora görünün benden söylemesi Sık sık cami duvarına işiyors..
Yağmur başladı. Birazdan gök gürüldeyecek. Her yağmur yağdığında gökyüzü ilençle inilder böyle. “Turnalara bir semahı çok gördün” diyordu şairin biri. Hangisiydi, anımsamıyorum. Tozlu ..
Sevgideğer eşime... Rüzgar hızını artırdı. Camların dışında ıslık çalıp duruyor. Dışarıda olmak zor olmalı. Tıklım tıklım bir otobüsten inip, rüzgara karşı, yokuş yukarı yürüm..
Şiir, zor zanaat! Hem de çok zor! Şiir yazmanın hep uzağında duran ben, şiire ve şaire daima temkinli bakmışımdır. Şiir zor zanaat dedim ya, şair olmaksa, hiç ıskalamayan... tek atışta on ikiden ..
Erbâb-ı kemâlî çekemez nâkıs olanlar Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan ziya paşa Düşünce ürünleri ucuzlayıp da sokaklara dökülmeye başlayalı yıllar oluyor. Sokak tezgahları..
(Bu öyküdeki kişi ve olaylar tamamen düş ürünüdür.) Birinci kadın arabasını yolun sağına çekti, yeni açılmış alışveriş merkezine baktı. Hazır durmuşken bir iki telefon konuşması yapac..
Hiç yolda yürürken ayağınız çamura saplandı mı? Çamurlu bir yolda, ne kadar sakınsak da çamur gelir, vıcık vıcık ayağımıza bulaşır! İşte böyle çamur gibi insanlar vardır yakınımızda yöremizde! Vı..
Herkes yazar, herkes bilgedir bu masal memleketinde... Evvel zaman içinde, paçalar çamur içinde.. bir varmış, bir yokmuş, yokluğun derdi çokmuş. Develer peygamberlerin, pireler devlerin iken, yok..
Yaşam, sorulardan ve yanıtlardan oluşmuş. Her soru, aynı zamanda kendinin yanıtı... Çift yumurta ..