Çok kıymetli üstadım, Evvela şunu söylemeliyim; çevremdeki insanlar, artık bugün hayatta olmayan yazarlara mektuplar yazmamı garipsiyor, ama ben bunu önemsiyorum. Sizin için şu boş sayfayı do..
Çok sayın üstadım; Bu mektubu size doğal olarak kendi dilimde yazıyorum. Sözcüklerimin, herhangi bir fonetik yapıda değil, tamamen içinde barındırdığı samimi duyguların tesiri ile size ul..
Üzerinden tam iki yıl geçti bakışlarının sade bir fotoğraf karesinde kalıcı bir iz bıraktığı o günün… Sana Kilis’in ara sokaklarında rastlamıştım. O gün sevgili şair dostum Sinan bana refak..
Canımdan aziz bildiğim pek sevgili üstadım; Elbette bu dünyaya çivi çakmaya gelmemiştiniz ve ileri yaşınızdan dolayı ölümü soğukkanlı bir duygu ile karşılamanızı normal buluyorum. Ama gel..
Çok sevgili, pek sevgili üstadım; Doğrusunu söylemem gerekirse günün birinde size bir mektup yazacağım hiç aklıma gelmezdi. Lakin her şeyin müthiş bir sürat içinde değişim gördüğü bu evre..
Yorgun gözlerini önündeki taslak halinde duran karalanmış kâğıtlara çevirip, neler yazdığını inceliyordu. Amacı, kalıcı bir yapıt yazmaktı. İleride onun çok satıp satmayacağı ile pek ilgilenmiyordu..
Bakışlarında bir çocuğun heyecanını saklamaz acemiliği vardı. Sükût vaziyeti hiç de sanıldığı gibi sıkıcı değil, aksine olanca vakti hoş beş eden bir canlılık içinde meşk ediyordu. Devamlı gülümsey..
Sabahın yine bilinen saatlerinde kalkıp, yine her sabah ne yapıyorsam aynısını tekrarlayarak salona geçmiş ve yine televizyonu açtıktan sonra masaya kahvaltıyı hazırlamıştım. Masadaki yerimi aldıkt..
Kâğıda yazdıklarını şöyle bir okudu. Yazdığı şiir hoşuna gitmemiş olacak ki kâğıdı buruşturup attı ve yenisini alıp, tekrar bir şeyler karaladı. İki saat boyunca boş sayfalara bir şeyler karalıyor,..
Gecenin ilerleyen saatinde gelmişti evine. Biraz çakırkeyif sayılırdı. Ayakta durmakta zorlanır gibi bir hali vardı. İlk iş, banyoya gitti. Yüzünü bol suyla yıkadı. Üstünü başını değiştirip, yatak ..
Edebiyat, edebiyat, edebiyat.... ..