Öğrencilik yıllarım bekâr odaların soğuk ve nemli duvarları arasında geçti. Evin duvarlarını renkli gazetelerle kaplamıştım. En çokta çıplak kadın fotoğrafı bulunan gazete sayfalarıyla... Ama babam..
Yaşadığımız güzel günler bitmişti. Sanki mevsimlik bir çiçek gibiydi birlikte geçirilen günler. Mevsim dönmüş, çiçek solmuş, aşk bitmişti. “Uykum geldi,” dedi. “Gözlerimi açtığımda yeni bir..
“Hep seveceğim” demiştin, ayrılırken. Yeter ki, sen bekle. Yeter ki, sen değişme. Yeter ki, unutma beni. Uzun uzun gözlerime bakmıştın, sanki unutmam der gibi. ..
Beni soranlara öldü, de. Artık öyle birisi yok, de. O, hep eksik yaşadı, de. Bir ara benimle ilgili hayalleri oldu, hayallerinde yaşadı, bana aşk öyküleri yazdı, bilmem şim..
Ellerine bak. Kaderin, kaderim olsun dediğin avuç içlerine bak. Uzun, ince parmaklarına bak. El ele tutuştuğumuzda avuç içlerime batan tırnaklarına bak. Bir beni düş..
Eğer beni sevmiyorsan, beni bir daha aramana gerek yok sevgili İçinden gelmiyorsa zamanını boş yere tüketme Eğer beni sevmiyorsan, hem kendini hem de beni böyle üzme... Eğer..
Hayat bir merdivende yürümek gibiydi. Hangi basamağın kırık ya da çatlak olduğunu bilmeden tırmandığımız, kimi zaman düşüp yaralandığımız, kimi zaman yaraladığımız bir yolculuktu yaşam…..
Sonra usul usul konuştun. Küçük kelimelerle kocaman şeyler anlatıyordun. Dudak kıvrımlarında biriken hüznün vardı, birde söyleyemediklerin... Söylesene, hangimiz uzatmıştı ellerini,..
Tebessüm ve acıyı aynı anda yaşadığını, o muhteşem güzel yüzünün kıvrımlarından anlıyor, hayranlıkla sana bakıyordum. Keşke bütün insanlar senin gibi yaşama biraz daha yakın olabilselerdi. Keşke bü..
Artık yazmam belki de… Ne kadar yazsam da ulaşamıyorum zaten sana. Belki de bir okuyup atıyorsun çöp kutusuna. Belki de hiç okumadan öylesine değersiz bir kâğıt gibi avuçlarında buruşturuyo..
Yazılarında insanı derinden etkileyen yoğun bir duygusallık, hüzün, karamsarlık ve yalnızlık vard..