Hayat, bahar mevsimi gibi bir ömür nasip etmişti bana. Ve ben o bahar mevsiminin içinde, yolun uzun bir bölümünü yürümüştüm. Yorgun değildim henüz ve güneşe bakınca hala coşan bir kalbim vardı. "Güneş..
Öyle çok gülüyor ki artık kendi gülüşüne kendisi bile inanmıyor. Bunu kendini korumak için geliştirmiş. "Gülmek" diye düşünüyor "içimde acıyan yanları saklamak için iyi bir maske." Onu çok iyi tanıyor..
"Artık senin aklının yollarında kaybolmamayı öğrendim."diyorum. Gülümsüyor. Yeniden kurulan bir dostluğun kutlaması gibi bu gülümseme. "Evet" diyor "Bunu birlikte öğrendik."Uzun zaman önceydi. Yen..
Bir süre sonra konuştuklarını duyamaz hale geliyorum. Gözlerim kesintisiz kıpırdayıp duran dudaklarına takılı kalıyor. Duymamamın pek bir önemi yok çünkü sürekli aynı sözleri tekrarlayıp duruyor. Onun..
"Seni anlıyorum ama sana katılmıyorum." Bazen cümleler ya da kelimeler onu söyleyenden çok daha büyük izler bırakıyor üzerimizde galiba. Belki de bu yüzdendir sadece cümleye takılıp kalmak söyleyeni u..
Günün ilk saatlerinde bir banka şubesindeyim. İçerisi geniş ve ferah ama uzun bir sıra var. Elimdeki kağıda ve duvardaki rakama bakıp sıkıntıyla iç geçiriyorum. Beklemek ve bu ödemeyi yapmak zorundayı..
Bilgisayarımın sağ alt köşesindeki küçük kutudan bir son dakika haberi çıkıveriyor. Diyor ki "Üzerine örtülen battaniye 7 aylık bebeği boğdu." Haberin ayrıntılarına bakıyorum 10 yaşındaki küçük abla, ..
Bunu hiç hesaba katmadım...Onun yüreğinin bu kadar çabuk kırılacak denli narin olduğunu... Sandım ki; kalbimin içini görür, sandım ki; bilir onu hiç bir zaman incitmeyeceğimi hatta bunun aklımdan bile..
Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..