Önce alırız bir’ini kahramanımız yaparız. Çocukluktan yerleşmiştir bu kahraman işi beynimize. İlk kahramanımız babamız olur, o her şeyi yapabilecek, kurtarıcıdır. El verir, ruh verir, güç verir..
Birini sevdiğini nasıl anlar insan? Sevmenin kuralları var mıdır? Sözü var mıdır kabul edileninden? Zorlamayla mı yerleşir yoksa kendi kendine davetsiz bir misafir gibi mi gelir? Böyle gelip yerl..
E diyip geçmemek lazım. Sonrasını dolduracak ne çok kelime vardır aslında. Ben yeni farkettim bu halleri… Hiç bilmediğim bir E haliyle tanıştım önce, E vardı hayatta, beklenmeden gelen bir zarf..
Sokaklarının kalabalığında yaşadığım tenhalıkta anlamalıydım belkide bu gidişi. Her bir adımda düşünmeliydim bir diğerini hangi yöne atacağımını… …………………… Yaşıyorduk, bahaneler yaratıyorduk..
Yalnızlaşıyorum iyice, buradaki dünya başka türlü.Yaşamıyorum, nefes alıyorum sadece. Her gün biraz daha kayboluyorum hayattan, her gün bir yanım siliniyor, yok oluyorum sanki derim dökülü..
Beklentilerin çok altında bir yer burası, yanlış hayal mi kurdum ben? Beklememek en akıllıca olanı sanırım, ne kadar aşağıda tutarsan beklentilerini o kadar mutlu oluyorsun ama olmuyor nedens..
Hayat benimdi dimi dilediğim gibi yaşardım. Ben seçerdim ve seçtiklerim yüzünden yargılanırdım, yargılardım, üzülürdüm ya da sevinir. Hangi seçiminin nedeni bu belirsizlik peki? ..
Çocukluğumuzda kaldığını sanıyordum körebe oyunun.Gözümüzü bir bezle bağlardık, çocuktuk. Onlar kaçar biz yakalamaya çalışırdık.Büyüdük, çocukluktan kalma alışkanlıkla canımız bir şe..
Her şey gibi sevmek seni… Hayatın her tadından eklemelerle sevmek… İlkokul öğrencisin kalem açacağına duyduğu sevgiyle, kaybetmek istememesiyle sevmek.. İlkokul öğretmenine duyulan hay..
Kaç zamanı biriktirirde içimde, senle yaşanılır kılabilirim? Kaybolmuş hangi anı, geri getirebiliriz, anlarda yaşadıklarımızın hangisini başka bir ana saklayabiliriz, hangi başka bir zamanda ..
Sıcağıyla bilinen memleketimde bir kış gününde geldim dünyaya. Bütün tezatlıklar hayatımda farklı r..