Ruhumun ihtiyacı var sana… Kayboluyorum bu karanlıkta, düşündükçe çekiyorum kendimi derinlere, ruhum ruhumda can buluyormuş… Siliniyormuş varlığınla hüzünler, sevgin yetiyormuş as..
Hafızasını kaybetti hayatım… Nerden hatırlatırım, hangi kareyi yerleştirmeye çalışıyorum ömrümün sayfalarına… Nerdeyim şimdi ben? Neredeydim geçen sene bugün? Adım neydi sahi beni..
Biz, biz miyiz gerçekten? Biz olabilmenin şartları neler, doldurabiliyor muyuz boşlukları? Bir sınavdan mı geçiliyor önce, çoktan seçmeli mi sorular, kaç yanlış kaç doğruyu siliyor h..
Yaralarımın pansumanı yapılmıyor artık… Düşerken bilirdim kalktığımda kanayan yerlerim sarılacaktı, geçecekti yangıları, üfleyecekti sıcacık bir nefes geçirecekti mutlaka o yaraları… Şimdi..
Yüreğimde kelimelerim… Suskun biriktiriyorum şimdi söyleyeceklerimi, içimden taşamayanlar taşacağı günü bekliyor birikiyor… Sana ait olmuş tüm kelimeler şimdi, cümleler eksik, tamamlanamı..
Gittin… İçimde ki çocuğu da alıp gittin. Sevgili, bu ilk ayrılık mı seninle yaşadığımız? Benden gittin mi sen hiç. Özlemle yoğrulacak artık varlığın, sevgin; özlemle perçinlenecek.
Mutluluk vermeli, huzur vermeli varlığın, gülümsetmeli, düşündürürken anlam katmalı, seni sevmek can yakmamalı… Cana can katmalı… Ama öyle olmuyor nedense, seni hissettiğimde solumda canlana..
Acıtarak gülümsetiyor içimdeki sen. Giderken yanında götüreceklerini kazandırmaya başladığında bahar çiçeklerini hazırlıyordu. Sen gülümsüyordun, baharın çiçekleriyle gelmiştin. Sesin melodiliyd..
Kendimle savaşmaktan, kendimi anlamaya çalışmaktan, anladığımdaysa anlatamıyor olmaktan… Anlaşılmamaktan ya da yanlış anlaşılmış olmaktan… Kaçmaktan bazen durmaktan, gitmekten ama kalamam..
Dünyanın keşfedilmemiş bir yerindeydi gözlerin. Kimsenin uğramadığı, ilk ayak basanın ben olduğu bir yerdeydin geldiğimde. Kaybolmuş, unutulmuş, kimsesizlikteydi gözlerin benimkilerle tan..
Sıcağıyla bilinen memleketimde bir kış gününde geldim dünyaya. Bütün tezatlıklar hayatımda farklı r..